Kocaeli dış ticaret rakamlarını değerlendiren KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, “Nisan ayı ihracatının yüzde 15’i ilimizden gerçekleşti. Tüm ihracatçı firmalarımızı kutluyoruz” dedi

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, mart ayı sanayi üretim endeksini, dış ticaret rakamlarını ve mart ayı ödemeler dengesine ilişkin rakamları değerlendirdi. İlk olarak TÜİK tarafından açıklanan mart ayı sanayi üretim endeksine ilişkin konuşan başkan Ayhan Zeytinoğlu, sanayi üretiminde gerçekleşen yıllık yüzde 16.6’lık artışın yüksek olmakla birlikte, geçen yıl Covid-19 etkisiyle düşük oranlı büyümelerden kaynaklı baz etkisini de içerdiği için yıllık artıştan ziyade aylık artışın dikkate alınması gerektiğini söyledi. Başkan Zeytinoğlu şöyle devam etti: “Sanayi üretim endeksi martta yıllık yüzde 16.16, aylık yüzde 0.7 arttı.

ÜRETİM ARTIŞINI BEKLİYORDUK

Martta gerçekleştirdiğimiz tarihi rekor ihracat ile üretim artışının devam edeceğini bekliyorduk. Aylık artışta sektörlerin katkısına baktığımızda, imalat sanayiden yüzde 0.3, elektrik, gaz buhar sanayinden yüzde 7.3, ara malı üretiminden yüzde 1.3, enerji sektöründen yüzde 6.2 ve ana metal sanayinden de yüzde 1’lik artışlar geldiğini görüyoruz.” Başkan Zeytinoğlu, ekonomik büyümenin önemli belirleyicisi olan sanayi üretiminde yılın ilk çeyreğindeki artışın geçen yılın iki buçuk katı olduğunu söyleyerek, “Bu, ilk çeyrek büyümesine sanayiden önemli katkı geleceğine işaret.” dedi.

İHRACATÇI FİRMALARI KUTLADI

Kocaeli Gümrükleri tarafından açıklanan nisan ayı Kocaeli dış ticaret rakamlarını olumlu karşılayan Başkan Zeytinoğlu, “Nisan ayında ilimizden 2 milyar 847 milyon dolar ihracat ve 5 milyar 257 milyon dolar ithalat yapıldı. Nisan ayı ihracatının yüzde 15’i ilimizden gerçekleşti. Nisan ayında ihracatımıza en büyük katkı ilimizin öncü sektörlerinden otomotiv ve kimyanın yanında demir, çelik, makine, plastik ve mamulleri sektörlerinden geldi. Buradan tüm ihracatçı firmalarımızı kutluyoruz” ifadelerini kullandı.

CARİ AÇIĞA OLUMLU YANSIYACAK

Son olarak T.C. Merkez Bankası tarafından açıklanan mart ayı ödemeler dengesi verilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Zeytinoğlu, “Mart ayında cari denge 3 milyar 329 milyon dolar açık verdi. Yıllık açık 36 milyar 192 milyon dolara geriledi. Bu gelişmede ana etken dış ticaret açığındaki daralma oldu. Mart ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre 1.4 milyar dolar gerileyerek 2.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Hizmetler gelirlerinin katkısı ise geçen yıla göre 374 milyon dolar artarak 767 milyon dolar oldu” ifadesini kullandı. Zeytinoğlu, nisan ayında da dış ticaret açığındaki gerilemenin cari açığa olumlu yansıyacağını söyledi.

Kocaeli Valisi Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz, her yıl 10-16 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Dünya Engelliler Haftası münasebetiyle engelli vatandaşlar için istihdam ve sosyalleşme ortamı sağlayan Bizimköy Engelliler Üretim Merkezi’ni ziyaret ederek, incelemelerde bulundu

Engellilerin üretime katılması noktasında Kocaeli Sanayi Odası’nın değerli projelerinden biri olan Bizimköy Engelliler Üretim Merkezi; vali Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz’u ağırladı. Ziyarette; Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ve eşi Rüya Zeytinoğlu ile Bizimköy Engelliler Üretim Merkezi Genel Müdürü Hüsnü Bayraktar da konuklara eşlik etti.

132 ENGELLİ BİREY ÜRETİYOR

Bünyesinde 132 engelli bireyimizin istihdam edildiği, engellilerin üretim sürecine katılmalarını, kendi ekonomik ihtiyaçlarını karşılar duruma gelmelerini, aynı zamanda ekonomiye katkıda bulunmalarını ve sosyalleşmelerini sağlamak amacıyla kurulmuş olan  ve bünyesinde konfeksiyon, mantar, açık alan sebze ve meyve yetiştiriciliği, seracılık ve arıcılık  bölümlerinden oluşan Bizimköy Engelliler Üretim Merkezi’ni  ziyaret eden  Vali Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz, konfeksiyon atölyesi ve mantar üretim çiftliğini dolaşıp yetkililerden bilgi alarak, çalışmaları yerinde incelediler.

YARDIM ELİNİ UZATIYORUZ

Engelli olmanın kimsenin kendi tercihi olmadığını vurgulayan Vali Yavuz; “Engelli olmak kişinin tercihi değildir ve herkes engelli adayıdır. Engelli olmak asla bir kusur olarak görülmemeli ve engelli bireylerimiz hiçbir zaman yaşama azmini yitirmemelidir. Engelli bireylerimize ihtiyaç duydukları yardım elini uzatmak, kalplerdeki ve zihinlerdeki engelleri hep birlikte kaldırmak için gayret göstermek, sorunlarının çözümünde onlara destek olmak, onların hayatlarını kolaylaştırmak, yaşam standartlarının iyileştirilmesini sağlamak ve her adımda yanlarında olmak hepimizin görevidir, sorumluluğudur.”

 ENGELLİLER MUTLU OLDUĞUNDA BİZ DE MUTLU OLUYORUZ

Engelliler mutlu olduğunda kendilerinin de mutlu olduğunu belirten Vali Yavuz, “Toplumun dezavantajlı grupları içerisinde bulunan engelli bireylerimizin isteklerini dinleyip, ihtiyaçlarını gidermek için gece gündüz demeden çalışmaktayız ve çalışmaya da devam edeceğiz. Kimsesizlerin kimi olmak üzere başlattığımız ‘Gönülden Gönüle’ projemiz kapsamında yaptığımız hane ziyaretlerimizde engelli kardeşlerimizden gelen bir isteği yerine getirdiğimde, onun yüzündeki tebessümün sebebi olduğumu hissetmek beni çok mutlu ediyor. İmkânlarımız ölçüsünde engelli kardeşlerimizi sevindirmeye ve mutlu etmeye devam edeceğiz. Ülkemizin en önemli duyarlılıklarından biri olan engelli vatandaşlarımızla ilgili farkındalığın daha da artmasını diliyor, tüm engelli vatandaşlarımıza ve ailelerine esenliklerle dolu bir hayat temenni ediyorum” diyen Vali Yavuz, eşi Selda Yavuz ile birlikte çalışanlarla da bir süre sohbet ederek, onlarla yakından ilgilendi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı’na iftira.

 Odatv  internet sitesinde ‘’Al Gülüm Ver Gülüm’’ başlıklı haberde iftira ve yanlış bilgiler yer almaktadır. TOBB’un, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ortak olduğu şirketten hizmet alması asla söz konusu değildir. TOBB’un hizmet aldığı Tür-Sum şirketinde TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun hiçbir ortaklığı söz konusu değildir.

TOBB Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin şirketleri TOBB’un düzenlediği ihalelere giremezler ve TOBB’a kendi ürün ve hizmetlerini satamazlar.

TOBB ve iştiraklerinin düzenlediği ihalelerde, ihaleyi kazanan firmadan yazılı bir taahhütname de alınır.  Bu taahhütname ile ihaleyi alan şirket, TOBB Başkanı’nın şirketlerinden mal almayacağını taahhüt eder.

Haberde yer alan iftira, iddia, itham ve yorumların aksine TOBB’un etik kuralları da hiçbir şekilde çiğnenmemiştir. TOBB, büyük hassasiyet gösterdiği bu kuralları en başından itibaren kararlılıkla uygulamıştır ve uygulamayı da sürdürecektir.

Haberde ismi geçen Tür-Sum şirketi, TOBB’un il ve ilçelerdeki okul yapımı gibi bazı faaliyetlerde teknik müşavirlik hizmeti vermiştir. Bu hizmet, söz konusu faaliyetlerin inşaat ve alım işlerinden bağımsız olarak denetimine yöneliktir.

Kamu ve özel sektörde herkes gayet iyi bilir ki, asıl büyük önem taşıyan inşaat ihalesinin düzgün ve şartnameye uygun yürütülmesidir. Bu noktada kilit bir rolü olan teknik müşavir seçiminde, geçmiş performansının ve yetkinliğinin bilinmesi çok büyük önem taşımaktadır.

Kamu ve özel sektöre hizmet veren ve 44 yıldır faaliyet gösteren Tür-Sum, yurtiçi ve yurtdışı iş deneyimleri, yetkin kadrosu nedeniyle tercih edilmiştir.

Ahmet Akpınar’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı Tür-Sum şirketi ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun herhangi bir ortaklığı veya bağı bulunmamaktadır.

Haberde söz edilen Armada ve Söğütözü çok ortaklı şirketlerdir. Söğütözü mal sahibidir. Armada ise sadece işletici firmadır. 58 ortağı vardır. Rifat Hisarcıklıoğlu yüzde 9.74 oranı ile azınlık hissedarlardan birisidir.  Yüzde 3.2 oranı ile küçük hissedarlardan biri de Ahmet Akpınar’dır.

Bu çerçevede söz konusu teknik müşavirlik şirketinin sahibinin, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun azınlık hissedarı olduğu bir şirkette çok küçük hissedarlardan biri olması gündeme getirilerek tüm bu gerçeklerin göz ardı edilmeye çalışılması son derece yanlış ve yanıltıcıdır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)

TÜİK tarafından açıklanan mart ayı işsizlik oranını değerlendiren Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, “Mart ayında işsizlik oranı yüzde 13.1 ile geçen yılın aynı ayına göre 0.1 puan artarken, şubat ayına göre 0.1 puan geriledi. Potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı ise mart ayında yüzde 25.8 olarak gerçekleşti. Bu oranda 2020 yılı mart ayına göre 2.6 puanlık artış var. Bunun önemli olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

Zeytinoğlu açıklamasının devamında, “Mart ayı işgücü verilerinin detaylarına baktığımızda, geçen yılın aynı ayına göre, çalışabilir nüfus 1.1 milyon artarken işgücüne katılanların 2.2 milyon kişi arttığını görüyoruz. Aynı dönemde istihdam edilen kişi sayısı ise 1.7 milyon artmış. Bunu memnuniyetle karşılıyoruz. İstihdam edilenlerin sektörlere göre dağılımına baktığımızda, 733 bin kişi tarımda, 576 bin kişi sanayi sektöründe, 399 bin kişi inşaat ve 17 bin kişinin hizmetler sektöründe yer aldığını görüyoruz.” dedi. Zeytinoğlu, mart itibariyle toplam istihdam edilenlerin sayısının 28 milyon 89 bin kişiye ulaştığını söyledi.

Kocaeli Sanayi Odası, 9 Mayıs Avrupa Günü kutlamaları kapsamında üyelerini ‘Türkiye ve Avrupa’nın Geleceği’ konulu online seminerde buluşturdu

Kocaeli Sanayi Odası (KSO),  üyelerine yönelik ‘Hafta Sonu Buluşmaları’na devam ediyor. Pandemi süresince üyelerinin taleplerine kayıtsız kalmayan KSO, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) koordinasyonu ile 9 Mayıs Avrupa Günü’nü ‘Türkiye ve Avrupa’nın Geleceği’ konulu online bir seminerle kutladı. Zoom uygulaması üzerinden gerçekleşen online semineri 100’ün üzerinde katılımcı takip etti. Seminerin açılış konuşmasını İKV ve KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu gerçekleştirirken oda meclis başkanı H. Tahsin Tuğrul ise seminerin moderatörlüğünü üstlendi. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ile Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı’nın konuk olduğu seminerde Avrupa Birliği üyelik sürecindeki gelişmeler, Gümrük Birliği Anlaşması’nın modernizasyonu, vize serbestisi, AB-Türkiye mali işbirliği, AB Yeşil Mutabakatı, mülteci sorunu ve daha pek çok önemli konu ele alındı.

BİRLEŞİK AVRUPA PROJESİ
Seminerin moderatörü KSO Meclis Başkanı H.Tahsin Tuğrul, konuşmacıları ve katılımcıları selamlayarak 9 Mayıs Avrupa Günü’nü kutladı, ardından seminerin açılış konuşmasını yapmak üzere sözü Başkan Ayhan Zeytinoğlu’na bıraktı. Zeytinoğlu, son dönemde yaşanan gelişmeler hakkında görüşlerini paylaşarak şunları söyledi: “Avrupa önemli bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçmekte. Küreselleşme dünyanın farklı bölgelerini birbirine yakınlaştırırken, çakışan çıkarlar ve farklılaşan görüşler aynı zamanda ülkeleri birbirinden ayırmakta. Tüm dünyada yükselişe geçen popülizm sorunlarımıza gerçek ve akılcı çözümler bulunmasına engel oluyor. Bu gelişmeler karşısında birleşik bir Avrupa yaratma projesinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlıyoruz.

İLİŞKİLER GÜÇLENDİRİLMELİ
Avrupa son yıllarda birçok krizi geride bırakarak yoluna devam etmeyi başardı. Birleşik Krallığın üyelikten ayrılmasıyla  27 ülke ile yoluna devam ediyor. Türkiye dahil olmak üzere 5 aday ülke ise AB’ye girmek için bekliyor. Ancak Türkiye-AB arasında 2005 yılında başlayan AB üyelik müzakereleri başarı ile tamamlanamadı. Kıbrıs konusu ve siyasi reformlar başta olmak üzere birçok farklı unsur süreci engelledi. Geldiğimiz noktada Türkiye ve AB arasında ilişkilerin güçlendirilmesi gereği her zamankinden daha fazla hissediliyor. Günümüz dünyasının meydan okumasına karşı AB ve Türkiye’nin birlikte çalışması gerektiğini düşünüyoruz.

İKİ ÖNEMLİ GÜNDEM
2019 yılında göreve gelen AB Konseyi ve Avrupa Komisyonu iki öncelikli alan belirlemişti. Bunlar ‘yeşil mutabakat’ ve ‘dijital gündem’. Bu iki alan geçmekte olduğumuz değişim ve dönüşüm döneminin en kritik konularını oluşturuyor. İklim değişikliğiyle mücadele edebilmek için sera gazı emisyonunu azaltmak, bunun için de üretim ve tüketim kalıplarımızı, enerji üretim ve kullanımını, ulaştırma ve tarım  yaklaşımlarımızı değiştirmeliyiz. Döngüsel ekonomi ilkelerini benimsemeliyiz. Dijital teknoloji, yapay zeka uygulamaları, nesnelerin interneti gibi kavramlar da iş dünyasında dönüşümü tetikliyor. İhracatımızın yarıya yakınını AB ile yaparken, AB pazarındaki yeni standart-norm ve uygulamalar da bizi yakından ilgilendirmektedir.

AVRUPA’YA GÜÇ KATACAK
AB yaklaşık 2 yıl sürmesi beklenen ‘Avrupa’nın Geleceği’ konulu konferansında bu ve benzeri birçok konuyu ele alacaktır. Bu tartışma sürecinin mutlaka aday ülkeleri ve Türkiye’yi de kapsaması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye Avrupa’nın bir parçasıdır ve Avrupa’nın geleceği tartışmalarına katkı  sağlanması da doğal olarak önemlidir. Türkiye’nin bu konulara dahil olması Avrupa’nın bütünleşme sürecine güç katacaktır.” Zeytinoğlu’nun konuşmasının ardından seminerin moderatörü KSO Meclis Başkanı H.Tahsin Tuğrul, sözü AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut’a verdi. Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türkiye ve Avrupa’nın geçmişten geleceğe birbirine yakınen bağlı olduğunu söyledi, “Ortak bir ruhla yeşil mutabakat, göç, terör, ticari işbirliği ve eğitim projelerine dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de devam edeceğiz” dedi.

OLUMLU ADIMLAR ATILMASINDAN UMUTLUYUM
Türkiye ve AB arasında çözüm bekleyen Gümrük Birliği Anlaşması hakkındaki görüşlerini paylaşan büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. 2-3 yıllık bir sürede Gümrük Birliği sorunlarının çözüleceğine inanıyorum. Bu sorunun çözülmesi  Türkiye’nin Avrupa’ya daha da yakınlaşmasında bir yeşil ışık olacaktır. Haziran ayında yapılacak AB Zirvesi’nde bu konuyla ilgili olumlu adımlar atılmasından umutluyum” dedi. Vize serbestliğiyle ilgili Türkiye’nin yerine getirmesi gereken 72 maddeden 66’sını tamamlandığını hatırlatan büyükelçi, Türk halkında beliren ‘yeni kriterler öne sürülecek’ endişesine de açıklık getirerek, “AB’nin gündeminde yeni kriterler yok” ifadelerini kullandı.

AB, TÜRKİYE’Yİ KENDİSİNE YAKINLAŞTIRMALI
Ardından söz alan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, tüm katılımcıların Avrupa Günü’nü kutladıktan sonra içinde bulunduğumuz zorlu süreçte AB’nin pandemiyle iyi mücadele ettiğine; aşı, seyahat ve tıbbi malzeme ticaretinde önemli adımlar attığına değindi, “AB, önümüzdeki kritik süreçte belirleyici adımlar atmak istiyorsa Türkiye’yi kendisine yakınlaştırmalı” dedi. AB’nin Türkiye’nin taleplerine çözüm üretmesini, Türkiye’yi sadece günübirlik alışveriş yapılacak bir ülke gibi görmekten vazgeçmesini beklediklerini hatırlatan Kaymakcı, “Türkiye ‘yeşil mutabakat’ ve dijitalleşme’ konusunda Avrupa’yı yakından takip ediyor. Özellikle sanayiden üretime, tarımdan ulaştırmaya, tüketiciyi ve çevreyi korumaya yönelen Avrupa’yı yakından izliyor, bu konuda gerekli düzenlemeleri yapıyoruz. Yeşil mutabakat konusunda stratejilerimizi belirledik. Biz sanayisiyle, ekonomisiyle bir Avrupa ülkesiyiz” dedi.

GÜMRÜK BİRLİĞİ ADİL OLMALI
Gümrük Birliği ve vize serbestliği konusunda AB’nin Türkiye’yi teşvik etmesini, olumlu bir gündem oluşturmasını beklediklerini ifade eden bakan yardımcısı Faruk Kaymakcı, “Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerinin bir an önce başlaması önemli. Bu haliyle haksız rekabete yol açıyor. Gümrük Birliği’nin adil olmasını istiyoruz. AB, Türkiye’nin katılım perspektifini güçlendirirse reformların ne kadar hızlı gerçekleştiğini görecektir” şeklinde konuştu. Göç ve mülteci konusundaki fikrini de paylaşan bakan yardımcısı Kaymakcı, “Göç, Avrupa’nın önemli sorunlarından biridir. Mülteciler konusunda AB’den daha fazla işbirliği bekliyoruz. Hem bu anamdaki hem de ticari konulardaki mali işbirliğimiz artmalı” diyerek sözlerini noktaladı.

Seminer, katılımcıların sorularının cevaplanmasından sonra iyi dilek ve temennilerin iletilmesiyle son buldu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Visa, KOBİ’lerin özellikle pandemi döneminde daha da belirginleşen dijitalleşme ihtiyacına yönelik Akıllı KOBİ platformunu hayata geçirdi. Platform, KOBİ’lere pandemi döneminde işlerini sürdürebilmeleri için dijitalleşmeye yönelik donanım ve becerileri sunacak.

TOBB ve VISA, işini dijitale taşımak isteyen KOBİ’lerin ihtiyaç duydukları ürün ve hizmetlerin sergileneceği, bu konuda rehberlik ve eğitimlerin sağlanacağı Akıllı KOBİ platformunun ilk fazını hayata geçirdiklerini duyurdu. http://www.akillikobi.org.tr adresinden ulaşılabilecek platform üzerinden KOBİ’ler ürün ve hizmet geliştiricileriyle, platform üzerinden iletişim kurabilecek, görüş ve önerilerini iletebilecek ve bu konuda hazırlanan eğitimlere ulaşabilecekler.

Bugün başlayan projenin ilk fazında, dijitalleşme konusunda çözüm sunan şirketlerin, ürün ve hizmetlerini platformun web sitesinde yayında olan form ile kaydetmeleri bekleniyor. Kayıtlar tamamlanıp, KOBİ’lere sunulacak ürün ve hizmetler sınıflandırıldıktan sonra platform Mayıs ayında, KOBİ’lerin erişimine açılacak.

-Dijitalleşme yolunda ihtiyaç duyulacak tüm tedarikçilerle buluşma noktası

KOBİ’ler Akıllı KOBİ platformu üzerinden muhasebeden insan kaynaklarına, web sitesi tasarımından online rezervasyona kadar geniş bir yelpazede, Türkiye’nin dört bir yanından yeni teknolojilere odaklanmış tedarikçilerin ürünlerine avantajlı koşullarla ulaşarak, bu hizmetleri uygun ödeme koşullarıyla ve Visa işbirliği ile sunulacak ayrıcalık ve kampanyalarla satın alabilecekler. Platformda KOBİ’lerin dijital olgunluk seviyeleri tespit edilerek buna uygun yönlendirmeler de yapılabilecek. Ayrıca KOBİ’ler, yıl içerisinde düzenlenecek sanal fuarlarda da bir araya gelerek vizyon turu yapabilecekler.

-Ödemeler Dünyasına dair kapsamlı içerik

Akıllı KOBİ platformunda küçük işletmelerin ödeme kabul sistemleri konusunda bilgi sahibi olabilmeleri için özel bir “Ödemeler Dünyası” sekmesi de hazırlandı. Ödeme yöntemleri, kart kabul altyapısı, ticari ve bireysel kartlar, bu kartların çeşitleri ile ilgili bilgiler ve ihtiyaç listesi oluşturmak için yönlendirmelerin de bulunduğu bölümde kartlı ödeme almak ve yapmak ile ilgili sorular yanıt buluyor.

-İşimi Yönetebiliyorum eğitimleri ve dijitalleşme desteği de yer alıyor

Visa’nın, 30 banka ve e-para kuruluşunun desteği ile hayata geçirdiği İşimi Yönetebiliyorum projesinin Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından geliştirilen eğitim içerikleri de Platformun Akıllı Akademi bölümünde yer alacak. KOBİ’ler “pandemide risk yönetimi”, “tedarik zinciri yönetimi”, “iş sürekliliği ve acil durum planı” gibi konuları içeren İşimi Yönetebiliyorum online eğitimlerine ücretsiz olarak katılabilecek. İşimi Yönetebiliyorum kapsamında dijitalleşme eğitimlerini bitiren ve belirli kriterleri tamamlayan KOBİ’lere dijitalleşme desteği de verilecek.

-TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu: “Dijitalleşme araçlarını tek bir çatı altında iş dünyasının hizmetine sunuyoruz”

Dijitalleşmenin KOBİ’ler için kaçınılmaz bir durum olduğunu vurgulayan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Teknoloji her geçen sene hızlanarak gelişiyor. Bu gelişim beraberinde iş yapma şekillerimizde değişikliğe yol açıyor. Değişimden en çok etkilenen kesim de KOBİ’ler. Türkiye’deki tüm işletmelerin %99,8’ini oluşturan KOBİ’ler 11,5 milyon istihdam sağlıyor, 5,8 Trilyon TL ciro gerçekleştiriyorlar. Ekonomimiz içerisinde bu kadar önemli bir paya sahip olunca, KOBİ’lerin dijitalleşmesi de Birliğimizin önemli çalışma gündemlerinden bir tanesini oluşturuyor” dedi.

KOBİ’lerin dijitalleşmesine yönelik birçok projenin bulunduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu “KOBİ’lerin dijitalleşmesine ilişkin çalışmalarımız esnasında sahada önemli bir eksiklik tespit ettik. Dijitalleşme konusunda çözüm sunan şirketler ile dijitalleşmek isteyen KOBİ’ler arasında bir iletişim kopukluğu var. Dijitalleşmek isteyen KOBİ’ler çözüme, çözüm sunan şirketler ise KOBİ’lere ulaşmakta zorluklar yaşıyorlar. Bu sorunu ortadan kaldırmak ve dijitalleşme konusunda tüm çalışmaları tek bir çatı altında toplamak üzere Visa ile birlikte Akıllı KOBİ projesini geliştirdik. Buradan KOBİ’ler için bir dijitalleşme ekosistemi oluşturmayı hedefliyoruz. Ayrıca tüm yıl boyunca KOBİ’lerin dijitalleşmesine yönelik etkinlikler ile bu dönüşümü desteklemek üzere faaliyetler gerçekleştireceğiz.” dedi.

Hisarcıklıoğlu, “Dijitalleşme konusunda çözüm sunan tüm teknoloji şirketlerini Akıllı KOBİ platformuna bekliyorum, ürün ve hizmetlerini bu platforma kaydetmeye davet ediyorum. Ürün ve hizmetlerin kayıtlarını tamamladıktan sonra da platformumuzu KOBİ’lerin kullanımına açacağız” dedi.

-Merve Tezel: “KOBİ’ler dijitalleşmenin kurtarıcı rolüne vurgu yapıyor”

Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel, “Ekonomimizde hayati bir ağırlığa sahip olan KOBİ’lere faaliyetlerini sağlıklı biçimde yürütebilmeleri amacıyla Visa olarak global ölçekte destek veriyoruz. Türkiye’de de başta İşimi Yönetebiliyorum projemiz olmak üzere bu amaç doğrultusunda çalışmalar yürütüyoruz. Bugün TOBB ile birlikte duyurduğumuz Akıllı KOBİ platformu bu çalışmalarımız arasında öne çıkanlardan. 2020 yılında yaptırttığımız KOBİ araştırmamıza göre KOBİ’lerin dijitalleşme algı ve isteği zaman içinde artarak ilerliyor. Online ve temassız ödemelerin daha hijyenik olması, hayatı kolaylaştırması, güvenli olması, e-ticaretle satış hacminin artması, çağın gereklerine uyum sağlamak ve özellikle web sitesi ile birlikte kurumsal kimliğin güçlenmesi; dijitalleşme konusunda KOBİ’lerin en büyük motivasyonları olarak sıralanıyor. Akıllı KOBİ platformunu bu acil dijitalleşme ihtiyacından yola çıkarak TOBB iş birliği ile hayata geçirdik. Tüm KOBİ’lerimizi dijitalleşme yolculuklarında destek almak üzere platforma giriş yapmaya davet ediyoruz” dedi.

KSO ve İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, iş dünyasını zorlayan AB Gümrük Birliği Anlaşması’nın kapsamının genişletilmesini, modernize edilerek tarım başta olmak üzere hizmetler sektörünü de kapsaması gerektiğini söyledi

Kocaeli Sanayi Odası Başkanı (KSO) ve aynı zamanda İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı olan Ayhan Zeytinoğlu, online gerçekleşen ‘Türkiye – AB Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi: Zorluklar ve Fırsatlar’ toplantısına katılarak iş dünyasını ilgilendiren konularda önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Mesut Eren’in moderatörlüğünde Zoom üzerinden gerçekleşen video konferansta başkan Zeytinoğlu ile Avusturya’nın Türkiye Ticaret Müsteşarı Georg Karabaczek konuşmacı oldu. Çok sayıda katılımcının ilgiyle takip ettiği video konferansta başkan Zeytinoğlu, iş dünyasının kanayan yarasından, AB Gümrük Birliği Anlaşması’nın yetersizliğinden bahsetti, “Modernizasyon şart” dedi.

İŞ İNSANLARI ZORLANIYOR

Türkiye’nin 1999 yılında AB aday ülke statüsüne alındığını 2005 yılında ise müzakerelerin başladığını hatırlatan başkan Zeytinoğlu, Türkiye ihracatının yüzde 41.3’ünün AB ülkelerine yapıldığını, 69 milyar dolarlık bir ihracat miktarının söz konusu olduğunu söyledi, “AB ile 26 yıllık bir gümrük birliği geçmişimiz var. Şu an sadece işlenmiş sanayi ürünlerini kapsayan Gümrük Birliği Anlaşması kapsam olarak yetersiz. İş dünyası dış ticarette büyük sorunlar yaşıyor. Başta vize, lojistik ve hammadde temini sorunları olmak üzere uygulanan ulaştırma kotaları sanayicilerimizi zorlamaktadır” dedi.

TARIM REFORMU

AB Gümrük Birliği Anlaşması’nın derhal modernize edilmesi, kapsamının genişletilmesi gerektiğinin altını çizen başkan Zeytinoğlu, “Tarımsal ürünler başta olmak üzere diğer hizmetler sektörünün de anlaşmaya dahil edilmesini arzu ediyoruz. Tarımsal ürünlerin Gümrük Birliği Anlaşması’na dahil olması Türkiye’de ciddi bir tarım reformunu da beraberinde getirecek. Köyden şehirlere göç olgusu değişecek, üreten çifti şehirde iş arayışına girmeyecek. Bu gelişme hem kırsaldaki gelir düzeyini artıracak hem de üretimin daha geniş alanlara yayılmasını da sağlayacak” dedi.

YÜKSELİŞ TRENDİ YANSIR

Akonuşmasını sürdüren başkan Zeytinoğlu, “Gümrük Birliği’nin modernizasyonu Türkiye için bir fırsat olacak. Otomotiv sektöründe yaşadığımız yükseliş trendini tarım sektöründe de yaşayacağımıza inanıyorum. Bu sayede AB ülkeleri de tarımsal ürünlere daha kısa sürede ve daha düşük fiyatlara ulaşacaktır” diye konuştu. Zeytinoğlu, Avrupa Birliği’nin Serbest Ticaret Anlaşması görüşmeleri yaparken ülkemizi de bu görüşmelere dahil etmesinin önemine vurgu yapmayı ihmal etmedi.

AVRUPA’YA DAHA YAKINIZ

Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlığının bir avantaj olduğunu hatırlatan Zeytinoğlu, özellikle COVID-19 pandemisiyle ihtiyaç duyulan maske-eldiven gibi ürünlerin Avrupa’ya Çin’den değil de Türkiye’den daha hızlı ulaştırılabileceğini belirtti, “Gemi ve konteyner bulmakta zorluk çekiyoruz. Karayolu ulaşımı cazip hale gelse de demiryolu ulaşımının AB desteğiyle genişletilmesi ve hızlandırılması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

TÜRK HALKINA VİZE SERBESTİSİ

Son olarak vize serbestisi hakkındaki görüşlerini de paylaşan başkan Zeytinoğlu, pandemi sonrası Avrupa’ya seyahatlerin artacağına dikkat çekti, “Vize uygulaması nedeniyle Türk halkının ciddi oranda mağdur edildiğine inanmaktayım. Sadece iş insanlarına özel vize ve pasaport verilmesi fikrini doğru bulmuyorum, Türk halkının tamamına vize serbestisi getirilmelidir. Vize serbestisi Avrupa’ya pazarlığa giden iş insanlarının da elini güçlendirecektir” ifadelerini kullandı. Zeytinoğlu, Haziran ayında yapılması beklenen AB Zirvesi’nde gerek Gümrük Birliği Anlaşması’nın genişletilmesi gerekse vize serbestisi konusunda adım atılması gerektiğini belirtti, “Bu konuda umutluyum” dedi.

YABANCI YATIRIMCI DA DESTEKLİYOR

Toplantıda söz alan Avusturya’nın Türkiye Ticaret Müsteşarı Georg Karabaczek de Türkiye’de yatırımı olan Avusturyalı iş adamlarının Gümrük Birliği Anlaşması konusunda Türk sanayicisiyle hemfikir olduğundan bahsetti. Karabaczek, “Avusturya ile Türkiye arasında son yılda 3 milyar euroluk bir ticaret hacmi var. Bunun yüzde 80’ini Gümrük Birliği üzerinden yapılıyor. Ancak yüzde 20’si kapsam dışı. Bu da 600 milyon euroya tekabül ediyor. Hizmetler sektöründe ise 1,1 milyar euroluk bir ticaret hacmi Gümrük Birliği dışında kalıyor. İş adamlarımız bu durumun düzeltilmesini, AB Gümrük Birliği anlaşmasının kapsamının genişletilmesini istiyor. Gümrük Birliği Anlaşması’nın modernizasyonu kazan/kazan ilkesini ortaya koyacak, tarafların karşılıklı kazanmasını sağlayacaktır” ifadelerini kullandı. Toplantı, merak edilen soruların cevaplanmasının ardından son buldu.

Kocaeli Sanayi Odası, Kocaeli Üniversitesi ve AKUT Arama Kurtarma Derneği iş birliği ile online olarak ‘deprem’ semineri gerçekleştirdi. Seminerde deprem öncesi, anında ve sonrasında yapılması gerekenler hakkında önemli bilgiler sunuldu

Kocaeli Sanayi Odası (KSO), online seminerlerine bir yenisini daha ekledi. Üyelerine yönelik bilgilendirici ve eğitici seminerlerini sürdüren KSO bu kez Kocaeli Üniversitesi ve AKUT Arama Kurtarma Derneği iş birliği ile ‘Deprem Gerçeği ve Deprem Zararlarından Korunmak için Yapılması Gerekenler’ konulu online seminer düzenledi. Seminere konuşmacı olarak Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış ile AKUT Yönetim Kurulu Üyesi Recep Şalcı katıldı.

KOCAELİ DEPREMİNDEN ÖRNEKLER

Seminerde deprem öncesi yapılması gereken kişisel hazırlıklar, deprem sırası ve sonrasında doğru davranışlar ile deprem sonrası arama-kurtarma konularında neler yapılması gerektiği konusunda detaylı bilgiler paylaşıldı. .yaklaşık 1,5 saat süren seminerde ilk sözü Prof. Dr. Şerif Barış aldı. Prof. Dr. Barış, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlattı ve “Tehlikeyi uzaklaştırmayız ancak tedbir alabiliriz” diyerek Kocaeli depreminden örnek fotoğraflar eşliğinde deprem öncesi, anında ve sonrasında neler yapabiliriz konusunda bir sunum yaptı.

BÜYÜK DEPREMLERDE 4. SIRADA

Ülkemizde 1900’lü yıllardan bu yana 80 adet büyük deprem yaşandığı ve dünyada görülen büyük depremlerde Türkiye’nin 4. sırada olduğunu söyleyen Prof. Dr. Barış, “Afet her an her yerde başımıza gelebilir. Önemli olan deprem zararlarını atlatabilecek unsuları uygulamak. Deprem öncesi hazırlık bu anlamda çok önemli. Herkesin, her kurumun mutlaka bir afet acil durum eylem planı olmalı. Bu plan doğrultusunda tatbikatlar ve eğitimler yapmalı. Keza zorunlu deprem sigortası da işin ekonomik boyutunu en aza indirecektir” dedi.

TEHLİKE AVINA ÇIKIN

Evde ya da iş yerinde depreme yakalanma riskine karşı rafların, dolapların, elektronik eşyaların duvara sabitlenmesinin hayat kurtarıcı olduğuna değinen Prof. Dr. Barış, “Kocaeli depreminde yaralanmaların yüzde 35’i eşyalardan kaynaklı yaralanmalardan gerçekleşmiştir” dedi. Afetlerde ilk 72 saatin hayat kurtarıcı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Barış, yaşam alanında ‘tehlike avı’na çıkılması gerektiğini, devrilme, kırılma gibi durumların meydana geleceği mobilya ve eşyaların tespit edilerek sabitlenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Prof. Dr. Barış, aile arasında bir aile afet durum planı oluşturulması gerektiğinin de altını çizdi.

SANAYİ ODASI ÖRNEK OLDU

Prof. Dr. Barış, Kocaeli Sanayi Odası ile depremin 20. yılında önemli eğitimlere imza attıklarından söz ederek, bu çalışmaların devam ettiğine değindi. Prof. Dr. Barış, afet sonrası sanayide iş sürdürülebilirliği için Kocaeli Sanayi Odası’nın oldukça hassas davrandığını, afet acil durum eylem planlarını önemsediğini, bu anlamda Türkiye’deki diğer sanayi odalarına örnek teşkil ettiğini de sözlerine ekledi.

İŞ YERİ VE KURUMLARDA ÖNLEMLER

Ardından söz alan AKUT Yönetim Kurulu Başkanı Recep Şalcı da iş yeri ve kurumların afetler öncesinde/sonrasında neler yapması gerektiğini paylaştı. Bu anlamda ilk yardım eğitimlerinin önemli olduğunu, iş yerlerinde tehlike avının yapılması gerektiğini,  iş sürdürülebilirliğini tehdit edecek etmenlerin belirlenmesini, çalışanlara yönelik tatbikatların yılda dört kez tekrarlanması gerektiğini, hazırlanan acil durum eylem planının sıklıkla test edilmesi gerektiğini, personelin afetlere hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizdi. Afetlerin zararlarına karşı önceden alınacak önlemlerin kurtarıcı olduğuna dikkat çeken Şalcı,  Kocaeli Sanayi Odası’nı afetler konusundaki hassasiyeti konusunda kutladı. Seminer, soruların yanıtlanmasının ardından son buldu.

T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan nisan ayı geçici dış ticaret verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, “Nisan ayında ihracatımız geçen yıla göre yüzde 109 artışla 18 milyar 766 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu ihracat performansımızın, en yüksek nisan ayı gerçekleşmesi ve tüm zamanların da en yüksek ikinci aylık gerçekleşmesi olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Pandemi koşullarında gemi hat kısıtlamaları ve konteyner bulmakta yaşanan ciddi sıkıntılara rağmen bu ihracat seviyesini çok olumlu değerlendiriyoruz. Ve ihracatçı tüm firmaları kutluyoruz.”dedi.  Zeytinoğlu, rekabetçi kurun ihracatı desteklediğini söyledi.

Nisan ayı ithalatına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Zeytinoğlu, “Nisan ayında ithalat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 61.4 artışla 21 milyar 886 milyon dolar olarak gerçekleşti. İthalatta aylık bazda ise yüzde 7.4’lük gerileme oldu. Alt kalemlerine baktığımızda yatırım (sermaye) malları ithalatında yüzde 35.5, hammadde (aramallar) ithalatında yüzde 66.2, tüketim malları ithalatında yüzde 67.7’lik artış olduğunu görüyoruz. Arzumuz yatırım ve üretime yönelik kalemlerde artışların olması.” dedi

-TÜİK tarafından açıklanan nisan ayı enflasyon oranlarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Zeytinoğlu, fiyat artışları ve döviz kurlarındaki yukarı yönlü hareketlilik sebebiyle enflasyondaki artışın nisan ayında da devam ettiğini söyleyerek, “Nisan ayında TÜFE aylık yüzde 1.68 artarak yıllık yüzde 17.14’e, ÜFE ise aylık yüzde 4.34 artarak yıllık yüzde 35.17’ye yükseldi. Hammadde fiyatları ve döviz kurlarındaki artış sebebiyle enflasyondaki artışın devam edeceğini bekliyorduk. ÜFE’deki artışın daha hızlı olduğunu görüyoruz.  Yıllık ÜFE Kasım 2018’den sonraki en yüksek seviyesine ulaştı. ÜFE’de gerçekleşen bu hızlı artışların önümüzdeki dönem tüketici fiyatlarına yansımalarını görebileceğimizi düşünüyoruz.” dedi.