"Olumlu bir Ekonomik Konjonktür Yakaladık" diyen KSO Başkanı Zeytinoğlu, "Fırsatları iyi kullanmak zorundayız"

KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu Türk ekonomisinin yeniden olumlu bir konjonktüre girdiğine dikkat çekerek fırsatların iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Büyüme, sanayi üretimi, kapasite kullanımı ve ihracat gibi temel göstergelerde olumlu sinyallerin geldiğine dikkat çeken Ayhan Zeytinoğlu, bu sevindirici işaretlerin özellikle baz etkisi nedeniyle abartılmaması gerektiğine de vurgu yaparak başta cari açık olmak üzere risklerin yapısında da bir değişiklik olmadığını ifade etti.

Türkiye ekonomisinde istenen sıçrama ve yapısal değişikliğin gerçekleşmesi için AB çıpasının önemine dikkat çeken Ayhan Zeytinoğlu reel sektör açısından  ekonomik gelişmeler kadar Türkiye’nin uluslararası ilişkilerinin de istikrarlı bir şekilde kontrol altında tutulması gereken bir değişken olduğunu söyledi.

Ayhan Zeytinoğlu  makro ekonomik göstergelerdeki gelişmeleri de şu şekilde değerlendirdi:

KAPASİTE KULLANIMI

Mayıs ayı kapasite kullanım oranı yüzde 78,8 olarak gerçekleşti. Bir önceki yıldan 1,1 puan, bir önceki aydan + 0,4 puan daha yüksek.

Kapasite kullanım oranlarında düzenli artış trendine girdik. Umarız bu eğilim devam eder ve 2016’nın etkilerinden arınırız.

Canlanan iç ve dış talebin de etkisiyle sanayi üretiminin artmaya devam edeceğini ve yeni sete göre kapasite kullanımı oranının da yüzde 80’lerin üzerine çıkabileceğini tahmin ediyoruz.

Kocaeli sanayi kuruluşlarının mayıs ayı kapasite kullanım oranı ise yüzde 71,6. Bir önceki yıldan 1,5 puan,   bir önceki aydan 0,2 puan fazla.

Hem ilimiz hem de ülkemizdeki kapasite kullanım oranlarındaki artışı üretimde canlanma sinyali olarak değerlendiriyoruz.

-DIŞ TİCARET

İhracat mayıs ayında yüzde 9,3 artışla 13,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yıllık olarak sürekli artış eğiliminde olan 12 aylık ihracatımız 147,7 milyar dolar oldu.

AB’deki talep artışı, komşu ülkeler ile normalleşmeye başlayan ilişkiler ve yeni pazarlar ile döviz kurundaki gevşeme ihracatı desteklemiştir.Yakın coğrafyamızın ihracatımızdan aldığı payın giderek artması memnuniyet vericidir.

İthalat ise yüzde 21.4 artışla 20,9 milyar dolar  olarak gerçekleşti. İhracat artış hızımızın, ithalat artış hızının gerisinde kalmasından dolayı dış ticaret açığında büyüme gördük.

Mayıs ayında 7,6 milyar dolar olan dış ticaret açığımız yüzde 50 artarak dikkat çekici boyuta ulaştı.

Doların gerilemesi ile ithalatımız arttı. Ayrıca ithalat artışında geciktirilen siparişlerin etkisi olduğunu da düşünüyoruz. Bu trend yıl sonuna kadar devam ederse, geçen yıl 56 milyar dolara inen dış ticaret açığı bu yıl 65 milyar doları aşabilir.

Yüksek dış ticaret açığına bağlı olarak da cari açığın artması, ülkemiz için sürdürülebilir bir durum ve yapı değil. Dış ticaret açığının dengelenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

İlimiz ihracatı ise yüzde 40 artışla  1,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. En fazla artış gösteren sektörler otomotiv, kimya, demir çelik, iklimlendirme, makina ve tekstil, ithalat ise yüzde 14.2 artışla 4,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.

-ENFLASYON

Mayıs ayında TÜFE aylık yüzde 0,45 artışla yıllık yüzde 11,72 oldu. ÜFE ise aylık yüzde 0,52 artışla yıllık yüzde 15,26  oldu. Beklediğimiz gibi düşüş başladı.

Kurlardaki düşüş ile enflasyondaki gerilemenin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini düşünüyoruz.

Enflasyondaki gerilemeye rağmen, gıda enflasyonu baz etkisi nedeniyle yüzde 16,91 ile 2010 Ekim ayından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Mevsimsel etki ile gıda fiyatlarında da gerileme bekliyoruz.

-SANAYİ ÜRETİMİ

Sanayi üretimi nisan ayında yüzde 2.3 artışla yıllık yüzde 6,7  olarak gerçekleşti. Sanayi üretimi yılın ikinci çeyreğine güçlü bir performansla başladı. Bu ivmelenmenin önümüzdeki ay da süreceğini tahmin ediyoruz. Bu, Türkiye ekonomisi açısından sevindirici bir gelişme.

Kapasite kullanımı ile birlikte üretimin artması hem ihracatın, hem ekonomik büyümenin artması anlamına geliyor.

-BÜYÜME

“Birinci çeyrekte yüzde 5 ile beklentilerin üzerinde büyüdük. Türkiye ekonomisi için memnuniyet verici bir büyüme oranını yakaladık. Moralleri düzeltti. Bu oran yılın devamı için de olumlu bir sinyal veriyor. Devlet ve hane halkı harcamaları oldukça güçlü. Birinci çeyrekte hükümetimizin uygulamaya aldığı geçici vergi kesintileri, ek teşvikler, kredi garanti fonu gibi desteklerin büyümeye ciddi katkı verdiğini düşünüyoruz. Bu teşvikler iç talebi canlandırdı. Bunun neticesinde hanehalkı harcamaları yüzde 5,1 ve devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 9,4 arttı.

Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekteki yüzde 5 büyümesine ihracat ciddi katkı verdi. Geçen yılın aynı döneminde yüzde 1,4 artan mal ve hizmet ihracatı, bu çeyrek yüzde 10,6 arttı. Bu yılın ilk çeyreğinde ihracatın katkısı 2,2 puan oldu. Özel tüketim 3,1, kamu tüketimi 1,3 ve yatırımlar 0,6 puan büyümeye katkı verdi. Kalıcı büyümenin özellikle ihracatçı ve katma değerli sektörlere yönelik yapılacak yatırımlarla mümkün olduğunu düşünüyoruz.”

-DÖVİZ KURLARI

TL, son birkaç haftada başta Dolar olmak üzere, yabancı paralara karşı değer kazanmaya başladı. 1,05’e kadar inen euro/dolar paritesi tekrar 1,1 seviyesine çıktı. İthalatımızın yüzde 63’ünü ve ihracatımızın yüzde 54’ünü dolar ile yapıyoruz. Doların değer kaybetmesi ithalatçılarımızın lehine, ihracatçılarımızın aleyhine. Diğer taraftan Euro’nun dolara karşı değer kazanması ihracatçılarımızın lehine.

Bu arada Orta Doğu’da Katar olayı ile yeni bir jeopolitik riskle karşı karşıyız. Gerginliğin büyümesi, petrol fiyatlarını yukarılara getirebilir, önemli dengeleri bozabilir. Umarız ülkemiz bu olaylardan etkilenmez.

-500 BÜYÜK İŞLETME

2016 yılı Türkiye’nin En Büyük 500 işletmesi içerisinde geçen yıl olduğu gibi 80 firmamız var.

Bu yıl da ilk on firma içerisinde;

*Türkiye’nin en büyük firması  TÜPRAŞ,

*İkinci büyük firması Ford Otomotiv

*8’inci büyük firması Hyundai Assan Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. yer aldı.

İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı listede ise 32 firma görünüyor. Örneğin; Ford Otosan. 2016 yılı listesinde, 2015 yılı listesinde yer alan 6 adet firmamız yer almıyor. Diğer taraftan 2016 yılı listesine 4 yeni firmamız girdi:

*Gazi Metal Mamülleri San. ve Tic. A.Ş.

*Kordsa Teknik Tekstil A.Ş.

*Öz-Ka Lastik ve Kauçuk San. Tic. A.Ş.

*İsmini açıklamayan bir firmamız

İki firmamız ise geçen yıl ikinci 500’den bu yıl ilk 500’e girerek lig atladı. 500 Büyük işletme içerisinde yer alan 80 firmamızın 25’i Meclis ve Meslek Komitemizde temsil edilmektedir. Listede yer alan tüm firmalarımızı kutluyoruz.

-UFUK TURU

Biri PwC, diğer Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan iki rapora değinmek istiyorum.

PwC’nin “2050’de Dünya” araştırmasına göre;

*2016-2050 yılları arasında küresel ekonomi yüzde 130 büyüyecek

*Türkiye 2050 yılına kadar yüzde 3’lük oranla Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisi olacak

*Küresel ekonominin yüzde 35’ini oluşturan E7 ülkeleri 2050’de yüzde 50’sini oluşturacak. E7 ülkeleri: Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Endonezya, Meksika ve Türkiye’den oluşmaktadır.

*Türkiye 2050 yılında dünyanın en büyük 11. ekonomisi olabilir

Öne çıkan sonuçlar

*Çin, ABD’yi en büyük ekonomi olarak geride bıraktı ve 2030 yılından önce dünyanın en büyük ekonomisi olabilir.

*2050 yılına kadar Hindistan ABD’yi geride bırakarak 2. sıraya yükselebilir.

*Endonezya, Japonya ve Almanya gibi ülkeleri geride bırakarak 4. sıraya ilerleyebilir.

*2050 yılından önce dünyadaki en büyük yedi ekonomiden altısı, gelişmekte olan ekonomiler arasında yer alabilir.

*Ekonomik reformlarda ilerleme kaydedilmesi durumunda, Türkiye 2030 yılından önce İtalya’yı geride bırakabilir.

*Vietnam 2050 yılına en hızlı büyüyen ekonomi olarak, 20. sıraya yükselebilir.

*Önemli yapısal reformları gerçekleştirdiği takdirde Türkiye’nin, 2030 yılında SGP (Satın alma Gücü Paritesi) bazında dünyanın en büyük 12. ekonomisi, 2050 yılında ise 11. ekonomisi olması bekleniyor.

*Bu durumda Türkiye, 2050 yılında SGP bazında GSYİH büyüklüğü bakımından E7 ülkeleri arasında 2. sıradaki yerini koruyabilir.

Bir ülkenin ekonomik gücü:

*Yaratılan katma değere

*Teknoloji kapasitesine,

*Sermaye stokuna,

*İşgücünün eğitim düzeyine bağlı.