Kocaeli Sanayi Odası Ağustos Ayı Meclis toplantısı Yapıldı

19 Ağustos 2020

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) ağustos ayı Meclis toplantısı KSO Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul Başkanlığında gerçekleştirildi. KSO’nun Meclis Toplantısı’na konuk konuşmacı olarak T.C. Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Sayın Faruk Kaymakcı katıldı. Kaymakcı,  dış politika, Gümrük Birliği Güncellemesi, Vize Serbestisi, Türkiye-AB ilişkileri, AB Programları, Covid-19 ile mücadele konuları ve akreditasyon çalışmaları hakkında üyelere bilgi aktarımında bulundu.

Meclis toplantısının ilk konuşmasını yapan KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, 17 Ağustos 1999 Gölcük depremine değinerek,  “17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 21 yıl geçti. Depremde hayatlarını kaybedenleri rahmetle anıyoruz. 1999 depremine ilişkin bazı istatistiki bilgileri sizlere yeniden hatırlatmak istiyorum. 18 bin 373 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. 317 bin 493 ev, 47 bin 412 işyeri hasar görmüştü. KSO olarak yaptığımız araştırma sonucuna göre; hasarlı firma sayısının 345, Kocaeli’de yerleşik 16 çok ağır hasar gören firmanın maddi zararının 74,3 milyon dolar, hayatını kaybedenlerin 496’sının sanayi çalışanı olduğunu tespit etmiştik.” dedi.  Firmaların farkındalıklarını ölçmek amacıyla bu yıl tekrar deprem eğilim anketi yaptıklarını söyleyen Zeytinoğlu, “Firmalarımızın olası bir deprem öncesi aldıkları tedbirleri sorduk.  Firmalarımızın yüzde 98’i acil durum planı olduğunu, yüzde 71’i makinelerini ve büro mobilyalarını sabitlediğini, yüzde 71’i tüm çalışanlarına afete hazırlık eğitimi aldırdığını, yüzde 50’si de yılda en az 2 kere deprem ve yangın tatbikatını yaptırdığını ifade etti. Buradan firmalarımızın büyük çoğunluğunun depreme hazırlıklı olduklarını söyleyebiliriz. Diğer taraftan depremden sonra inşa edilen işyeri ve fabrikalar yeni mevzuatlara uygun olarak yapıldığı için zaten gerekli tedbirler alınıyor.” dedi.

Sözlerine ekonomik değerlendirmeleriyle devam eden KSO Başkanı Zeytinoğlu, “Temmuz ayında ihracat 15 milyar 12 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen yıla göre yüzde 5.7 gerileme var ama bu rakam haziran ayının yüzde 11.5 üzerinde. Sektörlere baktığımızda, otomotiv sektörü ihracatta hala ilk sırada yer alıyor. Ancak performansı normal seviyenin altında. Eylül ayından sonra daha olumlu rakamlar göreceğimizi bekliyoruz.” dedi. Temmuz ayında ithalatın yüzde 7.6 gerileyerek, 17.7 milyar dolar olarak gerçekleştiğini söyleyen Zeytinoğlu, “Alt kalemlerine baktığımızda; yatırım malları ithalatının yüzde 4.1, hammadde (ara malları) ithalatının yüzde 10.8 gerilerken, tüketim malları ithalatının yüzde 10.3 arttığını görüyoruz.” dedi. Zeytinoğlu, temmuz ayında dış ticaret açığındaki yüzde 16.7’lik gerilemenin cari açık açısından önemli olduğunu söyledi.

Cari denge verisine ilişkin değerlendirmede bulunan Zeytinoğlu, “Haziran ayında cari denge 2 milyar 934 milyon dolar açık verdi. Bunun sonucunda yıllık cari açık 11 milyar 94 milyon dolara yükseldi. Bu gelişmede hizmet gelirlerinin açık vermesi etkili oldu. Hizmet gelirleri geçen yılın aynı ayında 3.2 milyar dolar katkı sağlarken, bu yıl 294 milyon dolar açık verdi. Bu yıl hizmet sektörünün katkısı sınırlı kalacağından bir süre daha cari açıkta yükseliş olabilir.” dedi.

Zeytinoğlu, enflasyon oranlarına ilişkin değerlendirmesinde, “Temmuz ayında TÜFE aylık yüzde 0.58 artışla yıllık yüzde 11.76 olarak gerçekleşti. Yıllık TÜFE’de baz etkisiyle bir gerileme oldu. ÜFE ise aylık yüzde 1.02 artışla yıllık yüzde 8.33’e yükseldi. Döviz kurlarındaki yukarı yönlü hareketlilik maliyetleri artırdığı için üretici fiyatlarını yukarı çekiyor. Önümüzdeki ay baz etkisiyle, TÜFE’de gerilemenin devam edeceğini, ÜFE’nin de yükselmeye devam edebileceğini bekliyoruz.” dedi.

Haziran ayında sanayi üretim endeksinin yıllık yüzde 0.1 arttığını söyleyen Zeytinoğlu, “Sanayi üretim endeksi aylık bazda da yüzde 17.6 artış gösterdi. Biliyorsunuz; haziran ayında ihracat ve kapasite kullanımlarında ciddi artışlar olmuştu. Bu gelişmelerle, sanayi üretiminin de pozitife geçeceğini bekliyorduk. Temmuz ve ağustos aylarında üretimde daha iyi veriler geleceğini bekliyoruz.” dedi.

Mayıs ayı işgücü verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Zeytinoğlu, “Mayıs ayında işsizlik oranı hem geçen yıl hem geçen aya göre 0.1 puan yükselerek yüzde 12.9 olarak gerçekleşti. Detaylarına baktığımızda, mayıs ayında istihdamın 2 milyon 411 bin kişi azaldığını görüyoruz. Çalışabilir nüfus artmasına rağmen, işgücüne katılımda benzer bir durum görülmüyor. İşgücüne katılım mayısta geçen yılın aynı dönemine göre 2 milyon 742 bin kişi azaldı. Ve işsiz sayısı 331 bin kişi geriledi.” dedi. Zeytinoğlu, nüfusumuzun benzer olduğu Almanya’nın işgücü verilerine ilişkin bilgi aktardı. Zeytinoğlu, “Almanya’da nüfus 83,2 milyon Türkiye’de 83,1 milyon. İşsizlik oranı Almanya’da yüzde 4, Türkiye’de yüzde 12,9. İşgücüne katılım oranı Almanya’da yüzde 62,6, Türkiye’de yüzde 47,6. İstihdam oranı Almanya’da yüzde 75,8, Türkiye’de yüzde 41,1 ve çalışan sayısı Almanya’da 44 milyon 559 bin kişi, Türkiye’de ise 25 milyon 858 bin kişi. Bizim, çalışan sayımızı kademeli olarak arttırarak 40 milyona çıkarma hedefimiz olmalı diye düşünüyorum.” dedi.

Türkiye’nin ikinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2019 yılı sonuçlarına göre Kocaeli’den 56 firmanın yer aldığını söyleyen Zeytinoğlu, “2019 yılında ilk 500 firma içerisinde 79 firmamız yer alıyordu. İkinci 500’de 56 firma ile temsil edildik. Buradan tüm firmalarımızı kutluyorum.” dedi.

(KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun tam konuşma metni için tıklayınız.)

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı

Kocaeli Sanayi Odası’nın Ağustos ayı meclis toplantısına konuk konuşmacı olarak katılan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, sözlerine Türkiye-AB ilişkilerine değinerek başladı. Türkiye-AB ilişkilerinde katılım müzakerelerinin önemine ilişkin açıklama yapan Kaymakcı, “Türkiye-AB ilişkilerinin temelini katılım müzakerelerimiz oluşturuyor. Şu ana kadar 16 tane fasıl açtık. Fasılların kapatılması konusunda siyasi engeller var. Türkiye için katılım müzakerelerinin canlandırılabilirliği bizim için önemli. Biz fasılları açarken AB müktesebatına uyum konusunda adımlar attık. Biz bu faslın bir an önce kapatılacağı ve Türkiye’nin belli bir tarihte üye olacağı varsayımıyla bu standartları yerine getirmiştik ve bu bizim rekabet gücümüzü zorlaştırdı. Umarız katılım müzakereleri yeniden canlandırılabilir.” dedi.

Türkiye-AB ilişkilerindeki en önemli konulardan birinin Gümrük Birliği güncellemesi olduğuna dikkat çeken Kaymakcı, “Gümrük Birliği asimetrik bir yapıya sahip. Bu nedenle sıkıntılar var. Sanayi ve işlenmiş tarım ürünlerinin ticaretini kolaylaştırıyor gibi görünse de bizim açımızdan sıkıntılı durumlar var. Bunlardan bir tanesi AB’nin üçüncü ülkelerle imzalamış olduğu serbest ticaret anlaşmalarında, bizim söz hakkımızın olmaması. Ama serbest ticaret anlaşmalarının, AB Gümrük Birliği ortağı olduğumuz için bize de uygulanması dengesizlikler yaratıyor. Gümrük birliğinin güncellenmesi ile bu durumun giderilmesi için mücadele edeceğiz.” dedi.

Türkiye’nin ticari olarak Avrupa Birliği’nin bir üyesi olduğun belirten Kaymakçı, vize serbestisi için yeni adımlar atılması gerektiğini söyleyerek, “Türklerin, Schengen bölgesine vizesiz seyahatinin sağlanması için, 72 tane kriter vardı, 66 tanesini yerine getirdik. Son 6 kriteri yerine getirme noktasında istediğimiz hıza sahip değiliz. Bir an önce bu kriterleri yerine getirerek, AB’ye baskı yapabilmemiz gerekiyor.” dedi.

Bu süreçte pandeminin de olumsuz bir etken olduğunu söyleyen Kaymakcı, şu an vize olmayan ülkeler arasında dahi seyahatlerin kısıtlandığını belirterek, “Türk vatandaşlarının zorunlu olmadığı sürece Schengen ülkelerine seyahati mümkün olamıyor. Sürecin başından itibaren AB Büyükelçiliğini birkaç kez topladık. Bu konudaki girişimlerimizi sürdürüyoruz.” dedi.

Türkiye’nin şu anda IPA kapsamında AB’den almış olduğu 3.2 milyar Euro’luk bir fonu yönettiklerini belirten Kaymakcı, “Bu fonlarla gerek özel sektörü, gerekse kamuyu, Türkiye’nin AB’ye hazırlanması yönünde teşvik ediyoruz. IPA’dan 2021-2027 döneminde bir ülke tahsisi söz konusu olmayacak. Aday ülkenin kapasitesine ve proje geliştirebilme yeteneğine bağlı olarak fon alması söz konusu.” dedi.