İktisadi Kalkınma Vakfı, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (IPC) ve Alman Uluslararası ve Güvenlik Enstitüsü (SWP) işbirliğinde Almanya’nın başkenti Berlin’de bir toplantı düzenledi. Üst düzey bürokrat, uzman ve akademisyenlerin katıldığı toplantıda Türkiye ve AB arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği, iki taraf arasındaki güvenlik işbirliğinin ilerletilmesi ve AB’de yükselen popülist akımlar ve AB entegrasyonunun geleceği üzerindeki etkileri konuları ele alındı.
Toplantıda açış konuşmasını yapan İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye ve AB ilişkilerinin 25 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB yetkilileri ile görüşmesinden sonra daha ılımlı ve işbirliğine açık bir sürece girdiğini belirtti. Zeytinoğlu, ilişkileri olumlu etkileyecek alanların başında gümrük birliğinin güncellenmesi, vize serbestliği sürecinin tamamlanması, mülteci işbirliğinin devamı ve üst düzey diyalog mekanizmalarının canlandırılması olduğunu söyledi.
Bu alanlar arasında gümrük birliğinin güncellenmesi sürecinin tarım, hizmetler ve kamu alımlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi ve gümrük birliğinin işleyişindeki sorunların aşılmasını öngördüğünü belirten Zeytinoğlu, bu sürecin sonunda AB’ye ihracatta yüzde 25 oranında ve GSYİH’da yüzde1,9’a varacak bir artışın beklendiğini vurguladı.
Başkan Zeytinoğlu, gümrük birliği güncellenmesinin yanında vize serbestliği sürecinin en yakın zamanda tamamlanmasının önemine değindi ve vize uygulamasının yalnızca fiziki bir engel değil, psikolojik bir bariyer olduğunu ve Türk vatandaşlarının Avrupalılaşma sürecini yavaşlattığını belirtti.
Başkan Zeytinoğlu, tüm bu süreçlerin ötesinde Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerinin ilişkileri ilerletecek asıl konu olduğunu vurguladı ve tam üyelik hedefinin korunması gerektiğinin altını çizdi: “Türkiye’nin AB karar alma sürecinde yerini almasını sağlayacak olan tam üyeliktir. İkili ilişkilerdeki sorunlar, AB’nin iç sorunları ve yükselen popülizm tam üyelik hedefinin etkisini kaybetmesine yol açmıştır. Ancak konjonktürel sorunların aşılması ve ilişkilerin tam üyelik hedefi doğrultusunda canlandırılması iki taraf için de bir kazan-kazan sonucu doğuracaktır. Brexit süreci sonrasında sarsıntı geçiren AB’ye Türkiye’nin katılması ekonomik ve siyasi açısından Birliği güçlendirecek, Türkiye’nin de reform ve kalkınma sürecini tetikleyecektir.”
Son olarak Türkiye ve Almanya ilişkilerine de değinen Zeytinoğlu, Almanya’daki Türkiye kökenli 3 milyona yakın nüfusun son derece önemli bir sosyal ve kültürel bağ oluşturduğunu belirtti. Almanya’da 96.000 Türk girişimci olduğunu ve bu girişimcilerin 500.000 kişiye iş verdiğini ve 50 milyar avro tutarında bir yıllık ciro ile Alman ekonomisine katkıda bulunduğunu hatırlattı. İKV Başkanı Türkiye ve Almanya arasında 25 milyar avro tutarında bir ticaret hacmi olduğunu ve Türkiye’nin toplam ihracatı içinde Almanya’nın yüzde 9,8’lik pay ile önde geldiğini belirtti ve Türkiye’de Alman sermayeli şirketlerin sayısının 6800’ün üzerine çıktığını vurguladı. “Almanya AB içinde en önde gelen partnerimiz. Son dönemde bozulan ilişkilerin ekonomik, ticari ve sosyal bağların gerektirdiği şekilde düzeltilmesi ve daha verimli bir temele oturtulması iki ülkenin ortak hedefler çerçevesinde işbirliği yapabilmesini sağlayacaktır.”