"İş Dünyası Sorumluluklarının Bilincinde" diyen KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu: "Türkiye'nin imajına katkı için bir dizi çalışma başlatıyoruz"

15 Temmuz darbe girişimini ve bu tarihten sonra yaşananları değerlendiren KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye’ye yönelik ‘yanlış dış algı’ların giderilmesi için bir dizi çalışma başlatacaklarını söyledi.

Bu yanlış algıların Türkiye ekonomisine zarar verdiğinin altını çizen ve bu algının gerçekle örtüşmesi için Türk iş dünyasının da katkıda bulunması gerektiğine dikkat çeken Ayhan Zeytinoğlu; Kocaeli Sanayi Odası olarak dev yabancı sermayeli firmaların olduğu Kocaeli ve yurt dışındaki çeşitli platformlar olmak üzere içte ve dışta bir dizi girişimle hükümetin çabasına destek olacaklarını söyledi.

Darbeciler ve darbe destekçilerine yönelik tasfiye çalışmalarının ekonomide de etkileri olacağına dikkat çeken Ayhan Zeytinoğlu; önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin daha şeffaf, fırsat eşitliğine daha açık ve haksız rekabeti minimize etmiş olarak şekilleneceğini söyledi.

Ayhan Zeytinoğlu 15 Temmuz süreci ve sonrasına ilişkin olarak görüş, değerlendirme ve beklentilerini şöyle anlattı:

-Dünyaya örnek olacak bir sınav

“15 Temmuz Cuma gecesi, ‘hain’ bir darbe girişimi yaşadık. O uzun gecede, Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, Başbakanımız, ordumuz, siyasetçi ve bürokratlarımız, emniyet güçlerimiz, medya, sivil toplum örgütlerimiz ve tankların yolunu kesen halkımızla, demokrasi adına dünyaya örnek olacak bir sınav verdik.

Türk milletinin kararlı duruşu ve sarsılmaz direnci ile darbe girişimi çok şükür kısa sürede püskürtüldü.

Milletimizi, milli kurumlarımızı, demokrasimizi hedefleyen, bu alçakça kalkışmanın bastırılmasıyla, Türkiye tam anlamıyla uçurumun kenarından döndü.

-Anında karşı çıktık

İş dünyası olarak ‘anında’ karşı çıktığımız darbe girişimi sırasında 62’si polis, 5’i asker, 173’ü sivil, 240 insanımızı şehit verdik. Olaylarda bin 535 vatandaşımız yaralandı…

Şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Darbe girişimi sonrasında çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ile kritik pozisyonların nasıl ele geçirilmiş olduğu ortaya çıktı. Bu hain kalkışmanın önlenmesinin ardından, 20 Temmuz tarihi itibariyle, 3 ay süreyle Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi.

Anayasal düzeni ve demokrasiyi ortadan kaldırmaya kalkışan darbecilerin ve darbe destekçilerinin kökünün ‘hızla’ kazınması, yuvalandıkları kurumların temizlenmesi için çalışmalar başlatıldı.

-En kısa sürede toparlanacağız

Hükümetimiz halen bu çalışmaları sürdürüyor. Hükümetimizin gayretleri ve iş dünyasının destekleri ile Türkiye’nin en kısa sürede toparlanacağına inanıyoruz.

Bu süreçte kısa zamanda içinde demokrasi ve özgürlükler teminat altına alınmış, ekonominin işleyişi normalleşmiştir.

-Ekonomide şeffaflık artacak

Darbe girişiminin ekonomideki tahribatının da ortadan kaldırılacağı önümüzdeki dönemde, bu yapının ekonomik hayattaki uzantılarının da temizlenmesiyle haksız rekabetin azalacağını, ekonomide şeffaflığın artacağını, fırsatlara erişim noktasında adalet olacağını, bu yapının iş dünyasındaki kendi uzantılarına yönelik kayırmacılığın sona ereceğini düşünüyorum.

Bu süreçte evrensel hukuk ilkelerinin titizlikle uygulanması, boşalan kamu kadrolarının takviyesinde ‘liyakat’ın tek kriter olması Türkiye’nin hızla toparlanmasına ivme katacaktır.

Ayrıca iktidar ve muhalefet ilişkilerinde gözlenen uzlaşmanın da Türk siyaset iklimine ve sorunların daha hızlı çözüşmesine olumlu katkıları olacağını düşünüyorum.

-Hedefimiz Türkiye’nin güçlenmesi

Önümüzdeki dönemde iş dünyası olarak hedefimiz, küresel rekabeti artırmaya yönelik yeni reformlarla, Türkiye’nin, özel sektör öncülüğünde daha da güçlenmesini sağlamak olacaktır.

Bu kapsamda hükümetimizin üzerine düşenleri yaptığını görüyoruz.

Hükümetimizin ekonomiye yönelik adımlarının yanı sıra, Türkiye’nin düşmanlarını azaltmaya, dostlarını artırmaya yönelik dış siyaseti, iş dünyasının önünü açacak yeni sonuçlarüretecek, iş dünyası açısından yeni imkanlar yaratacaktır. (Rusya, Suriye, İran, Mısır)

-İş dünyası sorumluluklarının bilincinde

İş dünyası sorumluluklarının bilincindedir. İş dünyasının ana hedefi demokrasiye her zaman ve her koşulda sahip çıkarak, üretim ve yatırımla Türkiye’nin büyümesine, zenginleşmesine katkıda bulunmak, iş ve aş yaratmaktır.

Bunun içim iş dünyası, hükümetimizle uyum içinde, yeni imkanları da değerlendirerek, Türkiye’nin küresel bir güç olmasına yönelik tüm çalışmalara destek verecektir.

-Kendimizi iyi anlatmalıyız

Bu noktada bir başka hususun altının çizmek isterim. Türkiye’nin bu darbe girişimi sonrasında yaşadıklarını dış dünya’ya anlatmakta zorluk çekeceğini, daha doğrusu dost ve müttefik ülkelerin her nedense bu yaşananları anlamak istemediğini, farklı değerlendirmeler yaptıklarını gördük.

İş dünyası olarak, bu konuda bize de görevler düşmektedir. Yaşananların ne anlama geldiğini, iş yaptığımız kişi ve kurumlara anlatmalı, onların Türkiye’nin yanında yer almalarını sağlamalı, Türkiye’ye duyulan güveni pekiştirmeliyiz.

-KSO Aktif Olacak

Kocaeli Sanayi Odası bu olayların hemen ardından, bölgemizde faaliyet gösteren yabancı sermayeli kuruluşların temsilcileri ile bir araya gelerek, benzer bir çalışma başlatmıştır. Bu görüşmelerde Türkiye’nin güven ve istikrar içinde büyüyen bir ülke olduğunun altı çizilmiş, Türkiye’nin yönetim anlayışında herhangi bir değişiklik olmadığı anlatılmıştır.

-Yatırımlarda yavaşlamaya tahammülümüz yok

Kocaeli Sanayi Odası olarak aynı çalışmalara Eylül ayı ile birlikte daha da hız verecek, Türkiye’nin yatırım çekmeye devam etmesine katkı sağlayacaktır. Aynı şekilde yurt dışında yapacağımız faaliyetlerle de, mevcut Türkiye imajını daha da geliştirmeye çalışacağız. Böylelikle bazı uluslar arası rating kuruluşlarının haksız bir şekilde yaptığı not düşüşleriyle ortaya çıkabilecek olumsuz algıyı da değiştirebileceğimizi umuyorum. Türkiye için son derece önem taşıdığını düşündüğümüz yabancı yatırımların bırakın kesintiye uğramasını, kesintisiz ve katlanarak artması arzusundayız.

-Cumhurbaşkanımızın uyarısı sonuç verdi

Bu arada bir hususu daha belirtmeden geçemeyeceğim. Darbe girişiminden sonra bankacılık sisteminde kredilerin geri çağrılması ya da faizlerin artırılması gibi beklentileri olanları gördük. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın bankalara yaptığı döviz ve faiz çağrılarının olumlu etkilerini gördük. Hatta tersine faiz oranları düşüşe geçti, dövize yöneliş olmadı. Bu da reel sektör açısından sevindirici bir gelişme oldu. Bankalar ile sanayi kuruluşlarının bir bütün olarak uyum içinde çalışmaları sanayici olarak fazlasıyla önemsemediğimiz bir husustur.

-Yabancı sermayeli firmalarla toplandık

Bu süreçte Oda olarak neler yaptığımızdan söz etmek istiyorum.

Sürecin ilk gününden itibaren KSO ve İKV olarak; yerel, ulusal ve uluslar arası basına kınama mesajları vererek, darbe girişimine karşı tepkilerimizi gösterdik.

Sayın Valimizin önderliğinde, ilimizde yapılan demokrasi yürüyüşüne ve demokrasi nöbetlerine katıldık.

Demokrasi şehitlerimiz için bağışta bulunduk.

Firmalarımızın OHAL sürecinde yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini belirleyerek, 23 öneriden oluşan kapsamlı bir rapor hazırladık. Hazırladığımız bu raporu 4 Ağustos Perşembe günü katıldığım TOBB İstişare toplantısında, Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Hisarcıklıoğlu’na elden verdim.

Bu süreçten, yabancı sermayeli firmalarımızın çok daha fazla etkileneceği düşüncesiyle,  5 Ağustos Cuma günü, yabancı sermayeli kuruluşlarımızla bir toplantı yaptık. Onların sorunlarını ve çözüm önerilerini dinledik. Yabancı sermayeli kuruluşlarımızdan, merkezlerinde, Türkiye aleyhine oluşabilecek kamuoyuna karşı seslerini duyurmalarını istedik.

Ayrıca 9 Ağustos tarihinde Odamızla en yakın işbirliği içerisindeki 10 yurt dışı kuruluş ile temasa geçerek görüşlerimizi anlattık ve Türkiye için destek istedik.

Bugün, yaptığımız bu girişimlerin olumlu dönüşlerini alıyoruz. Benzer çalışmalarımızın süreceğini, Türkiye’nin imajının geliştirilmesi için, yurt içi ve yurt dışında elimizden gelen her şeyi yapacağımızı bilmenizi istiyorum.

-Rusya kapısının açılması çok önemli

Cumhurbaşkanımızın Rusya ziyaretinden özellikle ticari ve ekonomik ilişkilemiz açısından olumlu sonuçlar baktı.

Rusya kapısının açılıyor olması bizler için çok öenmli.

En önemli ticaret partnerlerimizden biri olan Rusya, bu yıl ihracatımızda ilk 20 ülke arasında yer almıyor. Oysa 2012 yılında 4’üncü, 2013 yılında 7’nci, 2015 yılında 9’uncu sıradaydı. Rusya ile olan ihracatımız geçen yılın ilk 7 ayında yüzde yılın ilk 7 ayında yüzde 60 gerilemiş.

Rusya ile 100 milyar dolarlık hedef umut veriyor

Geçtiğimiz yıl 24 milyar dolar olan iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 100 milyar dolar olarak hedeflenmesi umut veren bir gelişme.

Bu hedef, Rusya’yı ülkemizin en önemli ticaret partneri yapacaktır.

Yapılan görüşmelere göre; Tarım ürünleri dahil ikili ticareti kısıtlayan düzenlemeler ortadan kaldırılacak, Savunma Sanayinde işbirliği artacak, Mavi Akım Projesi hızlı şekilde hayata geçirilecek, Akkuyu Nükleer Santral Projesi stratejik yatırım statüsüne alınacak ve hız kazanacak.

Biliyorsunuz, kısa adı NÜKSAK olan Nükleer Santral Kümesinin Oda olarak partneriyiz. Bakanlık hızlı bir şekilde geçtiğimiz hafta kümede üye olan firmalarımızdan taahhütname istedi.

Bütçesi 9 milyon TL olan bu küme faaliyetlerinin de hız kazanacağını düşünüyoruz. 

Kocaeli’de 132 büyük

Bu arada İstanbul Sanayi Odası Türkiye’nin ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu listesini açıkladı. Türkiye’nin ikinci 500 büyük listesinde 52 firmamız bulunuyor. 4 firmamız ilk 500’den ikinciye düştü. İlk 500 büyük firma içerisinde 80 firmamız yer alıyordu.

Böylece, Türkiye’nin en büyük 1000 işletmesi içerisinde, Kocaeli’nden toplam 132 firmamız yer almış oldu.