İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) düzenlediği 13. Sanayi Kongresi, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşması ile başladı. “Vasatlıktan Çıkış İçin İnsan ve Kültür” temasıyla hayat bulan kongre, yeni nesil kongre formatıyla katılımcıların beğenisine sunuldu.
Geçen yıl ana teması “21. Yüzyılla Büyük Yüzleşme” olan 12. Sanayi Kongresi’nde ülkemizin karşı karşıya kaldığı vasatlık sorunu “Ekonomi, Devlet-Demokrasi-Toplum, Şirketler ve Eğitim” bağlamında, her alanda yetkin paydaşların katılımıyla, ayrıntılı olarak irdelenmiş ve Kongre Bildirgesi’nde ilan edilmişti. 13. Sanayi Kongresi’nde vasatlıktan çıkmanın yolları farklı kesimlerden katılımcıların fikirleriyle ortaya konuldu.
İSO’nun sık sık vurguladığı bütünsel kalkınma modelinin önemli bir örneğini sunan Finlandiya modeli Kongre’de ele alınan konular arasında yer aldı. Dört başlık altında düzenlenen dört farklı çalıştayda özellikle Anadolu’daki sanayi ve ticaret odalarından gelen katılımcılar “Nasıl Üretim?”, “Nasıl İnsan?”, “Nasıl İşbirliği?” ve “Nasıl Sürdürülebilirlik?” başlıklarında görüşlerini ifade etme şansını yakaladı. Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, Meclis Üyeleri, ve Genç ve Kadın Girişimci Kurulu Üyelerinden oluşan heyet “Nasıl Üretim? başlığı altındaki oturuma katılarak görüş ve önerilerini sundu.
Dört Çalıştaydan Çıkan Önemli Bir Sonuç: Nesnelerin İnterneti Dönemi Başladı
13. Sanayi Kongresi’nde eş zamanlı olarak yapılan dört serbest kürsü çalıştayında, “Nasıl Üretim, Nasıl İnsan, Nasıl İşbirliği ve Nasıl Sürdürülebilirlik?” sorularına yanıt arandı. Aydın, Gaziantep, Kocaeli, Adana, Denizli, Ege Bölgesi, Konya, Ankara, Eskişehir Sanayi Odaları ile Sakarya, Mersin, Sivas ve Kastamonu Sanayi ve Ticaret Odaları’nın iş birliğiyle düzenlenen çalıştaylara, öğrencilerden sanayicilere, akademisyenlerden girişimcilere geniş yelpazede katılımcılar büyük ilgi gösterdi.
“Nasıl Üretim?” çalıştayında milyarlarca dolarlık cirolara ulaşan markaların AR-GE ve tasarıma verdiği önemin altı çizilirken, Türkiye’de tasarımın ikinci planda kaldığı, tasarıma önem verilse bile bu tasarımları üretebilecek teknolojinin eksikliğinin gelişimde engel teşkil ettiği vurgulandı. Çalıştayda ayrıca geleceğin ana akımının kişiye özel benzersiz tasarımlar ve üretimde olduğu, artık “nesnelerin interneti” döneminin başladığı, içinden elektrik geçen her ürünün internete ve birbirlerine bağlı olacağı dile getirildi. Türkiye’nin ise bu süreci iyi değerlendirmemesi halinde treni kaçıracağına dikkat çekildi.
Tek bir kalıp insan doğru değil
“Nasıl İnsan?” çalıştayında insanların tek bir kalıba konulmadan özgürleştirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Özellikle eğitim sisteminde eşit imkanlar ve fırsatlar sunulması ile insanların yeteneklerini geliştirebileceği, rekabet ortamının değil motive edici bir ortamın sağlanması gerektiği ve bu sayede sanayinin ihtiyacı olan kaliteli iş gücünün karşılanacağı vurgulandı.
“Nasıl Sürdürülebilirlik?” çalıştayında sürdürülebilirlik kavramı ile bunun neden olmadığı ve nasıl yapılacağı tartışılırken, dokuz temel eğilim ortaya çıktı. Buna göre sürdürülebilirlik hedefinin, eğitim, ahlak, adalet, şeffaflık, mutluluk, özgürlük, demokrasi, farklılığa saygı ve hesap verebilirlik süreçleri ile başarılacağı ortaya konuldu.
“Nasıl İşbirliği?” çalıştayında da işbirliğine gönüllü olarak gidilmesi gerektiğine dikkat çeken katılımcılar, sözleşme ile yapılan iş birliklerinin güven kaybına sebep olduğunu söyledi. Katılımcılar, işbirliğinin etik değerler içinde ele alınması gerektiğini ve toplumun değer yargılarının yeniden gözden geçirilmesini istedi. Çalıştayda işbirlikleri için yapılan sözleşmelerin kişileri samimiyetten uzaklaştırdığını, bu nedenle kooperatif sisteminin tekrar gündeme getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kongre öncesinde Kongre web sitesinden ilan edilen Açık Çağrı Taslak Metni’ne online
“Matematik, Teknoloji ve Başarısızlık” konularına yönelik farkındalık yaratmayı hedefleyen kongrede, “Bazen Olmaz! Başarısızlık da Hayatın Bir Parçası” oturumunda, iş dünyasının duayenleri Ahmet Nazif Zorlu, Ahmet Çalık, Agah Uğur ve Teknik Direktör Mustafa Denizli deneyimlerini paylaştı. Türkiye’nin ilk ve tek matematik köyünün kurucusu Prof. Dr. Ali Nesin de “Hayat Oyundur, Oyun Matematiktir” oturumunda Anadolu’dan 30 ortaöğretim öğrencisi ile matematik şovuna imza attı. Ayrıca ünlü oyuncular Demet Akbağ ve Sermiyan Midyat ana temayı doğaçlama bir şekilde yorumlayarak Kongreye renk kattı.