Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, "Gümrük Birliği Güncellemesini Önemsiyoruz"… (Aralık 2016)

  • Kasım ayında Avrupa Birliği 19’uncu ilerleme Raporu yayımlandı. Raporda eleştirilerin yanında, yapıcı önerilerinde olmasını beklerdik. Bu rapor Türkiye’yi AB’ye yakınlaşırma amacına hizmet etmiyor.
  • Diğer taraftan, İKV olarak Komisyon’da gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, yetkililerin sürecin ilerlemesini desteklediklerini ve ilişkilerin canlanmasını arzu ettiklerini gördük.
  • Ancak Türkiye’nin AB sürecine ivme kazandırmak için, siyasi liderlerin adım atması gerekiyor. Bu ortamda, her iki tarafın diyalog kanallarını açık tutarak, var olan işbirliğini geliştirmek en uygun seçenek olarak gözükmektedir.
  • İlerleme Raporu sonrasında, Avrupa Parlamentosu’nun müzakerelerin geçici olarak askıya alınmasını öneren kararı, ilişkilerin geleceğine ilişkin soru işaretlerine yol açmıştır.
  • Ardından meydana gelen en sıcak gelişme; geçtiğimiz hafta gerçekleşen Genel İşler Konseyi’nin Parlamento’nun kararına rağmen, Türkiye ile müzakereleri askıya almamasıdır.
  • 27 AB üyesi ülkenin Avusturya’ya karşı birleşmesini ve rasyonalitenin hakim olmasından memnuniyet duyuyoruz. Ancak hiçbir faslın müzakerelere açılmaması yönünde alınan kararın, uzak görüşlülükten yoksun olduğu da ortadadır.
  • Oysa Müzakerelerde yeni fasılların açılması bir ödül değil, karşılıklı iki tarafında sorumluluğudur.
  • Unutulmamalıdır ki, düzensiz göç gibi tehditlerin AB’ye sirayet etmesini, Türkiye uyguladığı politikalarla önlenmektedir. AB’de bazı çevrelerin, Türkiye’yi göz ardı etmesi ve Avrupa’nın dışında düşünmesi kabul edilemez bir gaflettir.
  • Türkiye ile AB arasında çok daha yüksek düzeyde işbirliği olması gereken bir dönemden geçiyoruz. Ülkemizin AB çıpasına olan ihtiyacı devam ediyor. AB normlarına uyumunun, halkımızın yaşam kalitesini yükselteceğini biliyoruz.
  • Bu nedenle, 2017 yılında başlayacak olan Gümrük Birliği’nin hizmetler, tarım ve kamu alımlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
  • Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ve önümüzdeki günlerde sonuçları açıklanacak etki analizi, Türkieye’nin GSYH’sinin yüzde 1,44 oranında aratacağını göstermektedir.
  • Bu genişleme sağlanırsa, ülkemizin ilk etapta 12,5 milyar Euro’luk gelir artışı sağlayacağı gözükmektedir.
  • Orta gelir tuzağı olarak adlandırılan 9-101 bin dolarlık kişi başı gelirde, yüzde 60-70 düzeyinde bir artış gerçekleşebilecek. Bu güncelleme sürecinin Türkiye’de yeni bir reform sürecini başlatacağını umuyoruz. İKVe olarak Türkiye’nin tezlerini AB’de savunmayı görev olarak biliyoruz Ve en başta Ankara Anlaşması’na kadar geriye giden ortaklıktan doğan haklarımızı hatırlatıyor ve AB üyelik perspektifimiz bir lütuf değil bir hak olduğunu ifade ediyoruz.

İHRACAT

Kasım ayı ihracatı 12,9 milyar dolar ile geçen yıla göre yüzde 10 arttı.

İthalat ise 16,9 milyar dolar ile geçen yıla göre yüzde 6 arttı.

Orta Vadeli Hedefi gerçekleştirebilmek için aralık ayında 13,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirmemiz gerekiyor.

Programdan hedeflerini yakalayabileceğimizi düşünüyoruz.

ENFLASYON

Kasım ayında Tüketici Fiyatları Endeksi → yıllık yüzde 7,0 (aylık → yüzde 0,52) ile beklentilerin altında geldiğini söylemiştim.

Göründüğü kadarıyla iç talepteki gerileme nedeniyle, döviz kurlarındaki artış enflasyona yansımadı.

Ancak ÜFE aylık 1,1 puan artarak → yüzde 6,41 ile bu yılın en yüksek düzeyine ulaştı.

Aralık ve Ocak ayında, ÜFE’deki artışlar TÜFE’yi de artıracaktır.

Yılın sonunda enflasyon Orta Vadeli Programdaki yüzde 7,5’luk hedefin biraz üzerine çıkabilir.

SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ

Sanayi üretim Endeksi Ekim ayında yüzde 2 artarak toparlanma eğilimine girdi.

Geçen ay gerek ülkemizde gerekse çevremizde yaşanan gelişmelerin etkisiyle üretimde ciddi bir düşüş olmuştu.

Son çeyrekte toparlanma beklediğimizi söylemiştik.

Sanayi üretimindeki bu artış bizlere moral verdi. Bundan sonraki aylarda da üretim artışının süreceğini tahmin ediyoruz.

GSYH

7 yıl aradan sonra ekonomimiz yüzde 1,8 küçüldü.

Bu daralmayı bekliyorduk, ama tahminlerimizin üzerinde oldu.

15 Temmuz kalkışmasının ekonomiye en belirgin daraltıcı yansımasını görüyoruz.

Ancak son çeyrekten umutluyuz.

Hükümetimizin aldığı tedbirler ve yapısal reformlarla, tekrar büyüyeceğimizi düşünüyoruz.

CARİ AÇIK

Yıllık Cari açık 33,8 milyar dolara yükseldi.

Geçen yılın ekim ayından itibaren baz etkisinin kalkması ile cari açığımız 33,8 milyar dolara yükseldi.

Bir sonraki ayda da yıllık cari açıktaki yükselişin devam edeceğini bekliyoruz.

İŞSİZLİK

İşsizlik oranımız (Eylül) → yüzde 11,3 oldu.

İşgücüne katılımın artmasına rağmen oluşan yüzde 11,3 düzeyindeki işsizlik oranı, yüksek de olsa geçen ay ile aynı seviyede kaldı.

BÜTÇE

Kasım ayı bütçemiz vergi borçlarının yapılandırılmasından elde ettiği 15 milyar TL’lik katkıyla 10 milyar TL fazla verdi.

Bütçe giderleri yüzde 17,9 artışla 50,7 milyar TL,

Bütçe gelirleri ise yüzde 38,6 artarak 60,7 milyar TL olarak gerçekleşti.

İlk 11 aydaki açık → 2,1 milyar TL

15 Temmuz’un etkilerini silmek için, 2016 yılını tahminimizce 20 milyar TL açıkla kapatabileceğimizi düşünüyoruz. (OVP → -34,6 milyar TL)

Alınabilecek en iyi tedbirin; denk bütçe yapmak olduğunu tekrarlamak istiyorum.