KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu: "Hükümetten Ekonomik Atılımların İvme Kazanmasını Bekliyoruz"

KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Binali Yıldırım Başbakanlığındaki 65 hükümet üyelerini kutlayarak başarı dileklerini iletti.

İş dünyasının temel beklentisinin ekonomik reformların herhangi bir kesintiye uğramadan devam etmesi olduğunu vurgulayan Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye ekonomisinin istikrarlı bir şekilde büyümesi ve rekabet gücünü artırması için yapısal reformların ivme kazanması gerektiğine dikkat çekti.

Türkiye ekonomisinin teknolojik düzeyinde de uluslararası rekabet gücünü artıracak şekilde gelişime ihtiyaç olduğunu anlatan Ayhan Zeytinoğlu tüm bunların yüksek katma değere sahip olacak şekilde üretmeden mümkün olamayacağına işaret etti.

Türkiye’nin Suriyeli misafirleri ile ilgili olarak değerlendirmelerde de bulunan Ayhan Zeytinoğlu, Suriyeli işgücünün yoğun eğitim programları ile ekonomiye kazandırılması gerektiğini ifade etti.

Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ayhan Zeytinoğlu şöyle konuştu:

-BÜTÇEDE DİSİPLİN SÜRMELİ

Nisan ayında da bütçe 5,4 milyar TL fazla verdi. Bütçe gelirleri yüzde 15,5 artarken, bütçe giderleri yüzde 17,3 artış gösterdi. Nisan ayında vergi gelirleri sadece yüzde 1,7 arttı. Buna rağmen bütçe fazla verdi. Çünkü bu ayda bütçe gelirlerine en büyük katkı yüzde 86 artan “teşebbüs ve mülkiyet gelirlerinden geldi.

Nisan’da “KİT ve kamu bankalarından” 9,6 milyar TL gelir elde edildi.  Diğer taraftan, kümülatif olarak ilk dört ayda; giderler yüzde 9,9 ve gelirler yüzde 16,2 arttı.

Giderlerde tutucu olma noktasında bu yıl somut sonuçlar görüyoruz. Bunun yılsonuna kadar devam etmesini bekliyoruz.

-İHRACATTA GERİDEYİZ

Gümrük Bakanlığı verilerine Mayıs ayı ihracat yüzde 10 artışla 12,1 milyar dolar oldu. Mayıs ayı yıllık ihracat ise 141 milyar TL ile geçen yılın gerisinde kaldı.

Ülkelerle olan ticaretimize baktığımızda; Avrupa ülkelerinin hemen hemen hepsine yönelik ihracatımız arttı. İran’a olan ihracatımız nisanda geçen yılın iki katı olurken mayısta yüzde 65 artış gösterdi. Ancak Irak, Mısır, BAE, S. Arabistan, Çin ile olan ihracatımız geriledi. Suriye ise artık ilk 20 ülke listesinde yer bile almıyor.

Diğer taraftan ithalatımız mayıs ayında 17,2 milyar dolar olarak yüzde 3,8 geriledi. İlk 5 ayda ithalatımızın en büyük kalemi olan ara malı ithalatı yüzde 9,4 geriledi. Buradan yeteri kadar üretmediğimizi anlıyoruz.

-ENFLASYON GELİŞMELERİ

Mayıs ayında TÜFE enflasyonu yüzde 6,58 ile paralel düzeyde kaldı. TÜFE’deki yatay seyirden memnunuz. Temennimiz TÜFE’nin bu olumlu seyirde devam ederek buradaki düşüşün kalıcı olması yönündedir. TÜFE’de en fazla düşüş gıda ve alkolsüz içecekler kaleminde görülürken, en yüksek artış ise mevsimsel olarak giyim ve ayakkabı kaleminde gözlemleniyor.

ÜFE enflasyonu ise yüzde 3,25 ile yükselişe geçti. ÜFE’deki yükselişte kur artışının etkisi olabileceğini düşünüyoruz.

-KAPASİTELERDE ARTIŞ

Sanayinin kapasite kullanımı geçen yıla göre yüzde 0.8 artışla yüzde 75,7 oldu. Bu oran Kocaeli’de geçen yıla göre yüzde 1.4 puan düşüşle yüzde 70,1 olarak gerçekleşti. Bölgemizin ağırlıklı sektörü olan otomotiv sanayinin kapasitesi yüzde 77 olmasına rağmen, diğer sektörlerdeki kapasitelerin düşük olması geneli etkiledi.

İlimizdeki sonuçların aksine Türkiye genelinde kapasitelerdeki artıştan memnuniyet duyuyoruz. 2011 yılından bu yana paralel seyreden kapasitelerin bu yılın başından bu yana yaklaşık bir puan yukarıda seyrettiğini görüyoruz.

Türkiye genelinde Mayıs ayında; gıda ürünlerinin imalatı, kağıt ve kağıt ürünlerinin imalatı, kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı, kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı ve elektrikli teçhizat imalatı sektörlerindeki kapasitelerde gerileme oldu. Bu sektörler otomotivden sonra İlimizin de öncü sektörlerdir. Bunun yansımasını Kocaeli verilerinde gördük.

-TEKNOLOJİ ÜRETEN ÜLKE OLMALIYIZ

Ülkemiz koyduğu hedeflere ulaşabilmek için teknoloji üreten bir ülke olmak zorunda. Geleneksel üretim yöntemlerimizle yol kat etmemiz, rekabet etmemiz mümkün değil.

Yapmamız gereken; Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşmayı ön plana çıkarmak ve bu süreçlere hızla adapte olmaktır.

2015 sonu itibariyle ülkemizin ihracatta orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin payı yüzde 35,5. 2018 yılı hedefi yüzde 37,6’ya çıkarmak. Bu hedefe ulaşmanın yolu Ar-Ge’den geçiyor. Ar-Ge yapabilmenin yolu da güçlü bir eğitim sisteminden geçiyor.

Kocaeli yeni ve ileri teknolojileri üretmeye hazır bir il. Güçlü bir üniversite-sanayi işbirliği ile bu teknolojileri çok daha rahat üretebileceğimizi düşünüyoruz. Güçlü bir üniversite-sanayi işbirliğine inancımız ile Odamız meclisine bağlı “üniversite-sanayi işbirliği komisyonunu” kurduk.

-ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN…

Diğer taraftan yaptığımız çalıştaylarla, üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmenin yollarını aradık. Ve dört konuya odaklanmamız gerektiğini tespit ettik.

Birincisi firmalarımıza Ar-Ge projelerini hazırlanmalarında ihtiyaçları olan danışmanlık ve eğitim desteğini vermek.

Bu kapsamda Doğu Marmara ABİGEM marifetiyle danışmanlık hizmeti veriyoruz.

Ar-Ge ve inovasyon konularında farkındalık eğitimleri düzenliyoruz.

Ayrıca Oda olarak üyelerimizin UFUK 2020’den daha fazla pay almalarını istiyoruz. Türkiye olarak bu projeye; 451 Milyon Euro’luk katkıda bulunduk.

AB Çerçeve Programlarına ülkemizin katılımının hala çok yetersiz. UFUK 2020 kapsamında bu fonlardan faydalanmanın yolu; KOBİ’lerimizin AB standartlarında proje yazabilmeleridir. Sanayicilerimizi en iyi şekilde bilgilendirip, bu desteklerin alınması konusunda yardımcı oluyoruz.

Bu kapsamda bu yıl 3 adet ücretsiz bilgilendirme semineri ve 3 adet de 3 gün sürecek proje yazma ve yönetme eğitimi planladık. TÜBİTAK ile işbirliği içerisinde bu toplantılara katılan firmalarımızı yakın markaja alıyoruz. Birebir görüşerek, bu sürece dahil olabilmeleri için girişimlerde bulunuyoruz.

-HORİZON 2020 DEĞERLENDİRİCİSİ OLMAK İSTİYORUZ

Bu çalışmamızdan somut bir örnek vermek gerekirse; bu etkinliklere katılan bir firmamız HORİZON 2020 değerlendiricisi olmak için AB komisyonuna başvuruda bulundu.

Bir diğer önemli gördüğüm projemiz ise; FORD Otosan, GTÜ, Bilişim Vadisi, Bükreş Üniversitesi, Martin Luther Üniversitesi işbirliği ile başlattığımız Erasmus+ Projesi.

Bu proje ile; bölgemiz ihtiyaçlarına uygun olarak Ar-Ge çalışanlarının yönetim ve proje kapasitelerini geliştirecek bir eğitim modülü oluşturmayı hedefliyoruz.

Bu modül inşallah projemiz onaylandıktan sonra Gebze Teknik Üniversitesi’nde oluşturulacak.

Bu çalışma da üniversite-sanayi işbirliğine somut bir örnek olacak.

-SABANCI ÜNİVERSİTESİ İLE ORTAK PROJE

Ayrıca; Sabancı üniversitesi ile işbirliği yaparak AB projesi kapsamında  “İnovasyon Yönetim Kapasitesinin Artırılmasına” yönelik üyelerimize ücretsiz danışmanlık veriyoruz. Bu hizmeti ilk aşamada 20 üyemize  vereceğiz.

İkincisi sanayi kuruluşlarımızın Ar-Ge çalışmalarını, hibe ve destek programlarından yararlanacak şekilde geliştirilmek.

Yine ABİGEM marifetiyle KOBİ’lerimize Ar-Ge projeleri yazma konusunda destek oluyoruz.

Üçüncüsü  firmalarımızı üniversitelerimizin araştırma alt yapılarına eriştirmek.

2010 yılından buyana meslek gruplarımızı bölgemizdeki üniversitelerimize ve TÜBİTAK-MAM’a bu kurumlarımızın laboratuvar imkanlarını görmeleri için ziyaretler düzenliyoruz. Amacımız; Ar-Ge laboratuvarlarının karşılıklı kullanımını artırmak.

Bu yıl 3 ziyaretimiz oldu. 4 Mart’ta ise Kimya grubumuzdan 15 üyemizi TÜBİTAK-MAM’ın kimya enstitüsüne götürdük. 29 Mart’ta çevre ihtisas komisyonu üyelerimiz ile GTÜ Çevre Mühendisliği Bölümüne ait laboratuvarları ve pilot tesisleri ziyaret ettik. 26 Nisan’da plastik ve kauçuk sektöründe faaliyet gösteren firmalarla yine GTÜ’mizin plastik ve polimer laboratuvarlarını ziyaret ettik.

Dördüncüsü staj programlarında üniversitelerimize destek olmak.

Bu kapsamda Kocaeli Üniversitesinin öğrencilerinin stajlarını yapmaları için bir kontenjan çalışması yapmaktayız.