KSO’nun mart ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının konuk konuşmacısı T.C. Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu oldu
Kocaeli Sanayi Odası (KSO) mart ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul’un yönetiminde gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ve Meclis Üyeleri’nin katılım sağladığı toplantının konuk konuşmacısı T.C. Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu oldu. Kavcıoğlu, Merkez Bankası’nın reel sektöre yönelik çalışmalarına ve para politikalarına ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi.
BÜYÜME VERİLERİNİ PAYLAŞTI
KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu mecliste yaptığı konuşmada ekonomik değerlendirmelerde bulundu. Zeytinoğlu, “Ülkemiz 2021 yılını yüzde 11 büyüme ile kapattı. 2021 dördüncü çeyrek büyümemiz yüzde 9,1 oldu. Büyümede ihracat, sanayi, hizmetler sektörü ve hanehalkı tüketimi öne çıkıyor. Hizmetler sektörünün, 2020 yılından kaynaklanan baz etkisini de içerdiğini biliyoruz. Bu oranla, verisi açıklanan G20, OECD ve AB ülkeleri arasında ilk sırada yer alıyoruz. Burada şunun da dikkatini çekmek istiyorum; Türkiye yüzde 9,1’lik dördüncü çeyrek büyüme oranıyla, diğer ülkelerden pozitif ayrışmış. Bu ülkelerdeki yavaşlama ihracat performansımıza önümüzdeki dönem yansıyabilir” dedi.
İHRACAT VE İTHALAT ORANLARI
Şubat ayında ihracatın yüzde 25,4 artışla 20 milyar 3 milyon dolar olarak gerçekleştiğini ve en yüksek şubat gerçekleşmesi olduğunu vurgulayan Zeytinoğlu, ithalatın da 28 milyar 99 milyon dolar ile yüzde 45,6 oranında gerçekleştiğini belirterek, “Son dört aydır ithalatta yüksek seviyeler gerçekleştiğini görüyoruz. Hammadde fiyat artışları da ithalatı artıran bir etken” dedi. Kocaeli Gümrüklerinden alınan verileri paylaşan Zeytinoğlu, “Kocaeli’nden şubat ayında 2 milyar 923 milyon dolar ile yüzde 14,0 ihracat, 6 milyar 203 milyon dolar ile yüzde 44,1 oranında ithalat gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.
ÜRETİMLE KAZANALIM
Ocak ayında yıllık cari açığın 20 milyar 223 milyon dolara yükseldiğini hatırlatan Zeytinoğlu, “Turizm gelirleri geçen yılın üzerinde gerçekleşmesine rağmen, açıkta ana etken dış ticaret açığındaki artış oldu. Şubat ayında da dış ticaret açığındaki yükseliş, cari açığa yansıyacaktır” yorumunda bulundu. Reel efektif döviz kurundan bahseden Zeytinoğlu, şubat ayında ÜFE bazlı REK’in 75.18 olduğunu söyleyerek, “Endeksin yüz olması durumunda, şubat ayında kurun mevcut durumdan çok uzak olmadığını görüyoruz. Üreticiler olarak rekabetçi kuru savunurken, kurdan kazanmak gibi bir beklentimiz yok. Rekabetçi kur olsun; ancak hızla artan veya düşen bir kur değil, öngörülebilir olsun. Esas olan; malımızı üretelim, ürettiğimiz ürünü belirli bir karla satıp devamlı üretimle kazanalım” değerlendirmesinde bulundu.
ENFLASYON, KAPASİTE KULLANIMI, SANAYİ ÜRETİMİ
Enflasyona ilişkin konuşan Zeytinoğlu, şubat ayında TÜFE’nin aylık yüzde 4.81 artarak yıllık yüzde 54.44’e, ÜFE’nin ise aylık yüzde 7.22 artarak yıllık yüzde 105.01’e yükseldiğini söyleyerek, “Şubatta döviz kurları stabil devam ederken; enerji ve petrol ürünleri başta olmak üzere girdi fiyatlarındaki artışların etkisini görüyoruz. Yıllık ÜFE ile TÜFE aralarındaki fark 50,57 puana yükseldi. ÜFE’den oluşacak maliyet baskısı maalesef önümüzdeki dönem TÜFE’ye yansıyacaktır” dedi. Şubat ayı kapasite kullanımlarının Türkiye genelinde yüzde 76,6, Kocaeli’de ise yüzde 70,9 olarak gerçekleştiğin belirten Zeytinoğlu, sanayi üretiminin yıllık 7,6 artış gösterdiğini aylık ise yüzde 2,4 düşüş olduğunu belirterek, “Ocak ayında arz kanallarından kaynaklanan sıkıntı nedeniyle sanayide uygulanan enerji kısıtlamasının üretimi yavaşlatabileceğini bekliyorduk. Bu, ilk çeyrek ekonomik büyüme oranlarını da etkileyebilir. Şubat ayında; ihracat artışı ile üretimde girdi olarak kullanılan ara malı ithalatındaki artışın şubat ayı sanayi üretimine yansıyacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
ÇALIŞAN NÜFUS
İşgücü verilerine ilişkin konuşan Zeytinoğlu, ocak ayında işsizlik oranının yüzde 11,4 olduğunu, geçen yılın aynı ayına göre 1,4 puan gerilediğini ancak aralık ayıyla aynı seviyede gerçekleştiğini kaydetti. Zeytinoğlu, “2021 yılının haziran ayından itibaren, toplam istihdam edilenlerin sayısında aylık bazda artışlar görüyorduk. Ocak ayı verisinde; aralık ayına göre toplam istihdamda 43 bin kişilik gerileme oldu. Mevsimsel olarak bu aylar tarım ve inşaat sektörlerinde istihdam kayıplarının yaşanabileceği bir dönem. Bunun da etkilemiş olabileceğini düşünüyoruz. Burada tabii, nüfusumuza oranla çalışan sayımızın daha yüksek seviyelere ulaşmasını bekliyoruz. Toplam çalışan sayısının ise 2022 Ocak itibariyle 29 milyon 910 bin kişi olduğunu görüyoruz” dedi. Bütçenin şubat ayında 69,74 milyar TL fazla verdiğine dikkat çeken Zeytinoğlu, vergi gelirlerinin yüzde 83,2 artışla 180,3 milyar TL olarak gerçekleştiğini belirtti, “Vergi dışı gelirlerde görülen artışta Merkez Bankası’ndan Hazine’ye aktarılan, kar payı avans tutarı ile ihtiyat akçesi ödemesi bütçeyi önemli ölçüde destekledi” şeklinde konuştu.
RUSYA-UKRAYNA KRİZİ
Konuşmasına Rusya-Ukrayna krizine dair değerlendirmesiyle devam eden Zeytinoğlu şunları kaydetti: “Salgın, küresel ekonomiyi, yüksek enflasyon ve gergin piyasalar gibi kırılganlıklarla bırakmışken, Rusya-Ukrayna krizi, salgından yıpranan ekonomide yeni riskler yaratmaya devam ediyor. Rusya ve Ukrayna’nın savaşa girmesi ülkemizde de; dış ticaret, turizm, enerji ve tarım gibi birçok alanı bir arada etkilemeye başladı. Savaş uzadıkça enflasyonla birlikte emtia şoklarının daha da derinleştiğini görüyoruz. Bildiğiniz gibi, Rusya; alüminyum, bakır ve nikel gibi ham, doğal gaz, tahıl, gübre ve metallerin önemli bir tedarikçisi. Savaşla birlikte, ABD ve Avrupa yaptırımlarının, Rusya’ya yönelik kapsamlı etkileri, küresel hammadde stoklarının zaten sıkı olduğu bir dönemde, arzı kötü etkiledi. Rusya’nın Ukrayna operasyonu sürerken enerji, metalik maden, tahıl ve petrol fiyatları hızla yükselmeye devam ediyor.
TÜRKİYE’NİN STRATEJİK DEĞERİ
Krizin Türkiye’ye kısa vadeli en önemli negatif etkilerinden biri petrol fiyatlarının yükselmesi oldu. Petrol fiyatlarının, lojistik maliyetlerine etkisi, ülkemiz açısından enflasyon hedeflerine olumsuz yansıyor. Bölgemizde de hem ihracatçılarımızın hem de yabancı ortaklı firmalarımızın, Rusya yaptırımlarının uygulanmasının etkisiyle, hammadde tedariklerinin kesildiğini ve sipariş iptallerinin başladığını görüyoruz. Bununla birlikte Rusya’ya mal sevkiyatlarında, savaş riskinin eklenmesiyle beraber nakliye maliyetlerinde de ciddi artışlar görüldü. Diğer taraftan, Ukrayna-Rusya krizi sonrasında, Avrupa için enerji güvenliği açısından Türkiye’nin stratejik değerinin arttığını da biliyoruz.
DİPLOMATİK OLARAK ÇÖZÜLMESİNİ TEMENNİ EDİYORUZ
Türkiye’nin, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) ile Azerbaycan gazını Avrupa’ya bağlaması, Avrupa için Rusya dışındaki tek alternatif olma özelliğini taşıyor. Bu durum, ülkemiz için değerlendirilmesi gereken önemli süreçlerden biri. Bu kapsamda, 17 Mart’ta Odamız organizasyonunda, meclis üyelerimizin katkısıyla, Ukrayna-Rusya Çalışma Grubu toplantısını gerçekleştirerek talepleri masaya yatırdık. Tüm dünyayı ve ülkemizi etkileyen bu savaşın diplomatik olarak çözülebilmesi için uluslararası boyutta daha çok çaba sarf edilmesini ve çatışmayı durduracak etkili adımlar atılmasını temenni ediyoruz. Bu kapsamda, ülkemizin girişimleri ile Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanları’nın geçen hafta Antalya’da bir araya gelmelerini, krize diplomatik çözüm arayışı yolunda önemli bir katkı olarak görüyoruz.”
CİDDİ İHRACAT YAPIYORUZ
Sözlerine Prof. Dr. Kavcıoğlu’na hitap ederek devam eden Zeytinoğlu, Kocaeli Sanayi Odası ile Kocaeli’nin ekonomiye sağladığı katma değerden bahsetti. Zeytinoğlu, “Sayın Kavcıoğlu, ilimizden ciddi bir ihracat yapılıyor. İlk 1000 ihracatçı listesinin ilk 10’unda 3 firmamız yer alıyor; Ford, Kibar Dış Ticaret ve Tüpraş. Bu firmaların merkezleri İstanbul’da bulunduğu için ihracat rakamları maalesef ilimize yazılmıyor. Bu sebeple 33,5 milyar dolar görünen ihracat rakamımızın 40 milyar dolar civarında olacağını tahmin ediyoruz. Bu ihracatçı firmaların hammadde başta olmak üzere girdilerinin döviz cinsinden olması nedeni ile TL’den dolara dönüşte halen sorunlar yaşadığını da belirtmek isterim” dedi.
TEŞEKKÜR ETTİ
Kur Korumalı Mevduat uygulamasında yapılan değişiklikleri hatırlatan Zeytinoğlu, “Tüzel kişilere yönelik kur korumalı mevduat hesabı için istenen 6 aylık süreyi 3 aya çektiniz. Kur Korumalı Mevduata dahil olan hesaplara vade sonunda yenileme imkanı sağladınız. Daha önce TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun organizasyonunda TOBB üyeleri olarak sizlere ilettiğimiz talepler arasında yer alan bu değişikliklerin yapılmasından dolayı teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
DESTEK VE İŞBİRLİĞİ
Kocaeli’nin Türkiye otomotiv üretiminin yüzde 40’a yakın kısmını gerçekleştirdiğine dikkat çeken Zeytinoğlu, “Bu sebeple; oda olarak bu sektöre özel, ihracat verilerini de içeren ve aylık açıklanacak bir endeks oluşturmak arzusundayız. Söz konusu bu endeks çalışmasında sizlerin işbirliği ve desteğini talep ediyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun Meclis konuşmasının tamamı için Tıklayınız
TÜRKİYE İHRACATLA BÜYÜYOR
KSO Başkanı Zeytinoğlu’nun konuşmasının ardından söz alan T.C. Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Türkiye’nin 20 yılda ekonomik ve siyasi olarak ivme kaydettiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Kavcıoğlu, “Merkez Bankası olarak reel sektörün finansman erişimini kolaylaştırıcı çalışmalar yaptık. Türkiye, hem dış ticarette hem büyüme oralarında hem de Merkez Bankası’nın rezervlerinin gücüyle önemli bir noktaya geldi. Ekonomik büyümemiz ihracata dayalı sürüyor. Türkiye, jeopolitik arenadaki konumu itibariyle 35 ülke içerisinde ihracatı ve ithalatı en fazla artan 5 ülke arasında” dedi.
ÜRETİM ÜSSÜ HALİNE GELDİ
Kocaeli’nin bir üretim üssü olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kavcıoğlu, “Kocaeli, ihracat yapılan önemli illerimizin başında geliyor. Üretime dayalı ihracatı her zaman destekledik. Çok geniş bir alanda çok fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Evet, Avrupa ülkeleri dış ticaretimizin yüzde 50’sine yakını oluşturuyor ancak diğer yüzde 50’de pazarlarımızı çoğaltıyoruz. Üretim üssü haline gelen bir Türkiye söz konusu ve Türkiye Ekonomi Modeli dediğimiz şey tam olarak bu” şeklinde konuştu.
YATIRIMCIYA FİNANSMAN
Yatırımların devam etmesi adına ucuz ve uzun vadeli finansmana erişimin önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kavcıoğlu, “Bu nedenle 22 Eylül’de önemli bir çalışma yaparak faizleri düşürdük. Bununla beraber reeskont kredilerinin daha doğru kullandırılması adına çalışmalar yaptık. Liralaşma konusunda çalışmalarımız var. Uzun dönemli fiyat istikrarını kalıcı hale getirmek istiyoruz. Tüm bankalarda sizler için kredilerimiz açık. Talep edin ve takipçisi olun. Firmaların yatırım yapmalarının önünde artık hiçbir engel yok” dedi. Prof. Dr. Kavcıoğlu, “Yatırımcıları destekleyen politikalarımızla ülkeye daha fazla kaynak gelecek. Sizlerin desteğiyle liralaşma politikamızı güçlü şekilde sürdürecek ve Türkiye’yi daha da güçlü bir konuma ulaştıracağız” ifadelerini kullandı, merak edilen soruları yanıtladı.