KSO’da ‘Avrupa Günü’ buluşması

8 Mayıs 2021

Kocaeli Sanayi Odası, 9 Mayıs Avrupa Günü kutlamaları kapsamında üyelerini ‘Türkiye ve Avrupa’nın Geleceği’ konulu online seminerde buluşturdu

 

Kocaeli Sanayi Odası (KSO),  üyelerine yönelik ‘Hafta Sonu Buluşmaları’na devam ediyor. Pandemi süresince üyelerinin taleplerine kayıtsız kalmayan KSO, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) koordinasyonu ile 9 Mayıs Avrupa Günü’nü ‘Türkiye ve Avrupa’nın Geleceği’ konulu online bir seminerle kutladı. Zoom uygulaması üzerinden gerçekleşen online semineri 100’ün üzerinde katılımcı takip etti. Seminerin açılış konuşmasını İKV ve KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu gerçekleştirirken oda meclis başkanı H. Tahsin Tuğrul ise seminerin moderatörlüğünü üstlendi. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ile Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı’nın konuk olduğu seminerde Avrupa Birliği üyelik sürecindeki gelişmeler, Gümrük Birliği Anlaşması’nın modernizasyonu, vize serbestisi, AB-Türkiye mali işbirliği, AB Yeşil Mutabakatı, mülteci sorunu ve daha pek çok önemli konu ele alındı.

BİRLEŞİK AVRUPA PROJESİ
Seminerin moderatörü KSO Meclis Başkanı H.Tahsin Tuğrul, konuşmacıları ve katılımcıları selamlayarak 9 Mayıs Avrupa Günü’nü kutladı, ardından seminerin açılış konuşmasını yapmak üzere sözü Başkan Ayhan Zeytinoğlu’na bıraktı. Zeytinoğlu, son dönemde yaşanan gelişmeler hakkında görüşlerini paylaşarak şunları söyledi: “Avrupa önemli bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçmekte. Küreselleşme dünyanın farklı bölgelerini birbirine yakınlaştırırken, çakışan çıkarlar ve farklılaşan görüşler aynı zamanda ülkeleri birbirinden ayırmakta. Tüm dünyada yükselişe geçen popülizm sorunlarımıza gerçek ve akılcı çözümler bulunmasına engel oluyor. Bu gelişmeler karşısında birleşik bir Avrupa yaratma projesinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlıyoruz.

İLİŞKİLER GÜÇLENDİRİLMELİ
Avrupa son yıllarda birçok krizi geride bırakarak yoluna devam etmeyi başardı. Birleşik Krallığın üyelikten ayrılmasıyla  27 ülke ile yoluna devam ediyor. Türkiye dahil olmak üzere 5 aday ülke ise AB’ye girmek için bekliyor. Ancak Türkiye-AB arasında 2005 yılında başlayan AB üyelik müzakereleri başarı ile tamamlanamadı. Kıbrıs konusu ve siyasi reformlar başta olmak üzere birçok farklı unsur süreci engelledi. Geldiğimiz noktada Türkiye ve AB arasında ilişkilerin güçlendirilmesi gereği her zamankinden daha fazla hissediliyor. Günümüz dünyasının meydan okumasına karşı AB ve Türkiye’nin birlikte çalışması gerektiğini düşünüyoruz.

İKİ ÖNEMLİ GÜNDEM
2019 yılında göreve gelen AB Konseyi ve Avrupa Komisyonu iki öncelikli alan belirlemişti. Bunlar ‘yeşil mutabakat’ ve ‘dijital gündem’. Bu iki alan geçmekte olduğumuz değişim ve dönüşüm döneminin en kritik konularını oluşturuyor. İklim değişikliğiyle mücadele edebilmek için sera gazı emisyonunu azaltmak, bunun için de üretim ve tüketim kalıplarımızı, enerji üretim ve kullanımını, ulaştırma ve tarım  yaklaşımlarımızı değiştirmeliyiz. Döngüsel ekonomi ilkelerini benimsemeliyiz. Dijital teknoloji, yapay zeka uygulamaları, nesnelerin interneti gibi kavramlar da iş dünyasında dönüşümü tetikliyor. İhracatımızın yarıya yakınını AB ile yaparken, AB pazarındaki yeni standart-norm ve uygulamalar da bizi yakından ilgilendirmektedir.

AVRUPA’YA GÜÇ KATACAK
AB yaklaşık 2 yıl sürmesi beklenen ‘Avrupa’nın Geleceği’ konulu konferansında bu ve benzeri birçok konuyu ele alacaktır. Bu tartışma sürecinin mutlaka aday ülkeleri ve Türkiye’yi de kapsaması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye Avrupa’nın bir parçasıdır ve Avrupa’nın geleceği tartışmalarına katkı  sağlanması da doğal olarak önemlidir. Türkiye’nin bu konulara dahil olması Avrupa’nın bütünleşme sürecine güç katacaktır.” Zeytinoğlu’nun konuşmasının ardından seminerin moderatörü KSO Meclis Başkanı H.Tahsin Tuğrul, sözü AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut’a verdi. Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türkiye ve Avrupa’nın geçmişten geleceğe birbirine yakınen bağlı olduğunu söyledi, “Ortak bir ruhla yeşil mutabakat, göç, terör, ticari işbirliği ve eğitim projelerine dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de devam edeceğiz” dedi.

OLUMLU ADIMLAR ATILMASINDAN UMUTLUYUM
Türkiye ve AB arasında çözüm bekleyen Gümrük Birliği Anlaşması hakkındaki görüşlerini paylaşan büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. 2-3 yıllık bir sürede Gümrük Birliği sorunlarının çözüleceğine inanıyorum. Bu sorunun çözülmesi  Türkiye’nin Avrupa’ya daha da yakınlaşmasında bir yeşil ışık olacaktır. Haziran ayında yapılacak AB Zirvesi’nde bu konuyla ilgili olumlu adımlar atılmasından umutluyum” dedi. Vize serbestliğiyle ilgili Türkiye’nin yerine getirmesi gereken 72 maddeden 66’sını tamamlandığını hatırlatan büyükelçi, Türk halkında beliren ‘yeni kriterler öne sürülecek’ endişesine de açıklık getirerek, “AB’nin gündeminde yeni kriterler yok” ifadelerini kullandı.

AB, TÜRKİYE’Yİ KENDİSİNE YAKINLAŞTIRMALI
Ardından söz alan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, tüm katılımcıların Avrupa Günü’nü kutladıktan sonra içinde bulunduğumuz zorlu süreçte AB’nin pandemiyle iyi mücadele ettiğine; aşı, seyahat ve tıbbi malzeme ticaretinde önemli adımlar attığına değindi, “AB, önümüzdeki kritik süreçte belirleyici adımlar atmak istiyorsa Türkiye’yi kendisine yakınlaştırmalı” dedi. AB’nin Türkiye’nin taleplerine çözüm üretmesini, Türkiye’yi sadece günübirlik alışveriş yapılacak bir ülke gibi görmekten vazgeçmesini beklediklerini hatırlatan Kaymakcı, “Türkiye ‘yeşil mutabakat’ ve dijitalleşme’ konusunda Avrupa’yı yakından takip ediyor. Özellikle sanayiden üretime, tarımdan ulaştırmaya, tüketiciyi ve çevreyi korumaya yönelen Avrupa’yı yakından izliyor, bu konuda gerekli düzenlemeleri yapıyoruz. Yeşil mutabakat konusunda stratejilerimizi belirledik. Biz sanayisiyle, ekonomisiyle bir Avrupa ülkesiyiz” dedi.

GÜMRÜK BİRLİĞİ ADİL OLMALI
Gümrük Birliği ve vize serbestliği konusunda AB’nin Türkiye’yi teşvik etmesini, olumlu bir gündem oluşturmasını beklediklerini ifade eden bakan yardımcısı Faruk Kaymakcı, “Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerinin bir an önce başlaması önemli. Bu haliyle haksız rekabete yol açıyor. Gümrük Birliği’nin adil olmasını istiyoruz. AB, Türkiye’nin katılım perspektifini güçlendirirse reformların ne kadar hızlı gerçekleştiğini görecektir” şeklinde konuştu. Göç ve mülteci konusundaki fikrini de paylaşan bakan yardımcısı Kaymakcı, “Göç, Avrupa’nın önemli sorunlarından biridir. Mülteciler konusunda AB’den daha fazla işbirliği bekliyoruz. Hem bu anamdaki hem de ticari konulardaki mali işbirliğimiz artmalı” diyerek sözlerini noktaladı.

Seminer, katılımcıların sorularının cevaplanmasından sonra iyi dilek ve temennilerin iletilmesiyle son buldu.