"Seçimsiz bir dönemi iyi değerlendirmeliyiz" diyen KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, "Yeni bir Başarı Hikayesi Yazmalıyız"

Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu Anayasa referandumunu değerlendirerek,    “Demokratik süreç işlemiş ve tamamlanmış, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi öngören Anayasa  değişikliği paketi milletimiz tarafından kabul edilmiştir. Referandum sonuçlarının ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz.” dedi.

Referandumun tamamlanmasıyla önemli bir belirsizliğin de ortadan kalktığını söyleyen Ayhan Zeytinoğlu, bundan sonar asıl gündem olacak ekonomiye ve yapısal reformlara odaklanılması gerektiğine vurgu yaparak, “Artık yeni bir başarı hikayesi yeni bir Türkiye hikayesi yazmalı, gelecek için ekonomiye odaklanmalıyız. Yeni yönetimin sisteminin özü ‘hız’ olacak. Bu hızdan  yararlanarak kamu ve özel sektör işbirliği ile hızlı bir gelişme sağlamak  zorundayız. Yatırımcının güvenini artırmak için yeniden büyümeye ve kalkınmaya hep  birlikte odaklanmalıyız. Ülkemize yönelik olumsuz algıları acilen ortadan kaldırmalı, orta gelir düzeyinden yüksek gelir düzeyine çıkarabilmek  için,  çok çalışıp, hızlı bir şekilde yolumuza devam etmeliyiz.” dedi.

Önümüzdeki dönemde odaklanılması gereken alanları da sıralayan Ayhan Zeytinoğlu, “Artık zaman kaybetme lüksümüz yok. İstikrar ortamının sağlanmasına paralel olarak, artacak olan hızlı karar ve hızlı uygulama yeteneğimizi kullanarak rekabetçiliğimizi geliştirmeliyiz.

AB üyeliği hedefini yeniden gündeme almalı ve Gümrük Birliği modernizasyon sürecine ağırlık vermeliyiz. Avrupa Birliği bizim için çıpa ve referans olmaya devam etmeli. Bu çerçevede vize serbestliği ve Gümrük Birliğinin güncellenmesi çalışmalarına yeniden ağırlık vermeliyiz.

Ekonomimizin küresel rekabet gücünü artırmak için yeni önlemler almalı, dünyadaki güncel teknolojik gelişmeleri yakından  izleyecek ve uygulayacak ekonomik iklimi sağlamalıyız.

Tüm dünyada yeni bir cazibe merkezi olması gerektiğine inandığımız Türkiye’nin gücünü  ve  saygınlığını daha  da artırmak için  KOBİ’lerin ihtiyaçlarını karşılamalı, maliyetleri düşürmek, üretim ve ihracatı artırmak için finansal kaynaklara erişim, kalite, verimlilik, Ar-Ge ve inovasyona özel önem  vermeli, artık ekonomide uzun zamandır istediğimiz ve beklediğimiz sıçramayı yaparak çağdaş dünyada yerimizi almalıyız.” şeklinde konuştu

KSO Yönetim  Kurulu  Başkanı  Ayhan  Zeytinoğlu  makro ekonomik gelişmelere ilişkin olarak da değerlen- dirmelerde bulundu:

BÜYÜME

Son çeyrek büyüme oranımız yüzde 3,5 oldu. 2016 yılı büyüme oranımız ise yüzde  2,9 oldu.   Çıkan sonuç eko- nomimiz bakımından gelecek adına olumlu bir işarettir.

15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte ekonomi de ciddi bir kırılma yaşandı. Hatırlarsanız üçüncü çeyrekte ekonomimiz yüzde 1,3 küçüldü. Son çeyrekteki toparlanma sanayi kesimi tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.

Kurların  da  istikrar kazanmasıy- la, üretim ve paralel olarak ekonomik büyümedeki  ivme   artışının  2017’nin ilk çeyreğinde de sürmesini ve istikrar kazanmasını bekliyoruz.

Ne yazık ki 2016 yılında da tüketimle büyüdük.  İhracatın büyümeye katkısı olmadı. Uzun vadeli ve sürdürülebilir büyümeyi güçlendirmemiz gerekiyor. Bunun için de rekabetçiliğimizi ve verimliliğimizi artırmamız lazım. Aksi halde ihracatın büyümeye katkısını daha uzun yıllar göremeyiz.

Diğer taraftan; Türkiye, 2016 yılı dördüncü çeyrekte  yüzde 3,5 büyüme oranı ile;  G20 ülkeleri içinde en hızlı büyüyen dördüncü ülke, OECD ülkeleri içerisinde en hızlı büyüyen ikinci  ülke oldu.

2016 yılı  yüzde 2,9 büyüme oranı ile G20 ülkeleri arasında dördüncü en hızlı büyüyen ülke, OECD ülkeleri arasında beşinci sırada yer aldı.

Büyüme rakamları henüz  açıklanmadan   önce  (18  Mart’ta)   Moody’s de ülkemizin kredi notu görünümünü “durağan”dan “negatif”e indirmişti.

Bunun gerekçelerinden biri “ekonomik  büyüme görünümünün zayıflaması” idi. Moody’s son değerlen- dirmesinde (10 nisan) Türkiye’nin büyüme tahminini yukarı yönlü revize etti. Türkiye’nin 2016 yılında beklentilerin  üzerinde büyüdüğünü belirterek, büyüme beklentilerini 2017 için  yüzde 2,2’den   yüzde 2,6’ya   ve  2018  için yüzde 2,7’den yüzde 2,9’a yükseltti.

KAPASİTE KULLANIMI

Mart ayı  kapasite  kullanım  oranı yüzde  74,9 olarak gerçekleşti. Bu oran bir önceki yıldan 0,6 puan fazla / bir önceki aydan 0,5 puan az

Kapasite kullanımında istenen artışın henüz  sağlanamadı. Ancak önümüzdeki aylar da mevsimsel nedenlerle artış bekliyoruz. Firmalarımızdan aldığımız geri bildirimler bu beklentimizi doğruluyor.

Kocaeli sanayi kuruluşlarının Mart ayı kapasite kullanım oranı ise 70,7 oldu. Hem geçen yılın aynı dönemine göre, hem de geçen aya göre 0,3 puan arttı.

Kapasitelerdeki artışın otomotiv, kimya,  plastik ve kauçuk  sektörlerin de, ancak  makine,  petrol ürünleri ve elektronik imalatı sektörlerinde azalış olduğunu görüyoruz.

İŞSİZLİK

TÜİK tarafından açıklanan ocak ayında  işsizlik oranı, geçen  yılın aynı ayına  göre 1,9  puan,  bir önceki  aya göre ise 0,3 puan artış ile yüzde 13 seviyesinde gerçekleşti.

Ocak ayında işsizlik oranımız beklediğimiz  gibi  yüzde  13  oldu.  Ancak bu oranın son artış olduğunu tahmin ediyoruz. Önümüzdeki aylarda hem sezonsal hem de hükümetimiz tarafından şubat ayından itibaren uygulamaya alınan istihdam seferberliğiyle işsizlik oranında tersine hareketin başlayacağına ve yavaş yavaş düşüşe geçeceğini bekliyoruz.

Kocaeli, Sakarya, Yalova, Düzce ve Bolu’dan oluşan TR 42 Bölgesi sanayinin yarattığı istihdam kapasitesi ba- kımından  üçüncü sırada yer aldı.

 Türkiye’nin en büyük sanayi bölgelerinden biri olan TR 42 Bölgesinde toplam istihdam, 1 milyon 342 bin kişiden 1 milyon 303 bin kişiye düştü.

Bölgemizde 2016 yılında; sanayi istihdamı aynı seviyede,  tarım sektöründe yüzde 24 gerileme ve hizmetler sektöründe ise yüzde 3 artış olduğunu gördük.

İstihdam seferberliği sonuçlarının ortaya çıkması ile beraber, özellikle sanayi sektöründe     istihdam artışının gerçekleşeceğini bekliyoruz.

İŞKUR verilerine göre yılın ilk çeyreğinde Kocaeli’deki  istihdam  19  bin 730 kişiye ulaştı.

Sayısal olarak üçüncü  sırada olan ilimiz, istihdamın nüfusa oranlandığında ilk sıraya çıkıyor. Kocaeli binde 11, İstanbul binde  4 ve İzmir binde  6 olarak ilk 3 sırada yer alıyor.

Başlatılan seferberlik istihdamda ciddi  canlanmaya sebep  oldu. Alınan başvurular bir önceki  yıllara göre oldukça  artmış olmakla beraber, özellikle işe yerleştirme  tarafındaki  canlanma çok daha dikkat çekici

İşe yerleştirme Şubat ve Mart aylarında önceki yılların iki katını aşmıştır.

Kocaeli Sanayi Odası olarak ilimizin istihdama seferberliğine olan duyarlılığından ötürü tüm sanayicilerimize teşekkür ediyoruz.

ENFLASYON

Nisan ayında TÜFE aylık yüzde 1.02 artışla  yüzde  11,29,  ÜFE aylık  yüzde 11,04 artışla yüzde 16,09 olarak gerçekleşti. 2008 yılının ekim ayından bu yana TÜFE en yüksek orana ulaştı.

Döviz kurunun artışındaki maliyetlerden kaynaklı ÜFE’deki artış, TÜFE’yi artırmaya devam  ediyor. Döviz kurlarındaki artışın fiyatlar üzerindeki etkisi devam ediyor.

Önümüzdeki aylarda dövizde önemli bir hareket olmazsa bu etkinin kaybolacağını bekliyoruz. Yıl sonunda yüzde 8 olan enflasyon hedefinin yakalanabileceğini temenni ediyoruz.

DIŞ TİCARET

İhracat Mart ayında  yüzde  14 artışla  14,5 milyar dolar oldu. İthalat yüzde  7 artışla  19  milyar dolar oldu. 12 aylık ihracatımız 145,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yıllık hedef Orta Vadeli Programda 153,3 milyar olarak öngörülüyor. Bu hızla gidersek hedefi aşabiliriz.

Diğer taraftan dış ticaret açığı yüz de 10 gerileyerek 4 milyar 505 milyon dolar oldu. Bu gerilemenin cari açığa olumlu yansıyacağını düşünüyorum.

İlimiz ihracatı da Mart ayında rekor kırdı ve yüzde 14 artışla 1,9 milyar dolar olarak gerçekleşti.

En fazla artış gösteren sektörler otomotiv ve kimya başta olmak üzere demir, çelik, elektrik, elektronik olarak sıralandı.

İthalat ise yüzde 3.3 artışla 3,8 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Şubat ayı cari açık 33,7 milyar dolara yükseldi. Yıllık açık son altı aydır yatay seyrediyor. Cari açığın yönünü ihracat ve turizm gelirleri değiştirecek diye düşünüyorum.

SANAYİ ÜRETİMİ

Şubat’ta sanayi  üretimindeki yıllık yüzde 1 artışı olumlu değerlendiriyoruz. Üretimdeki canlanmanın önümüzdeki aydan  itibaren  ivmeleneceğini bekliyoruz.

Dayanıklı tüketim malı kalemin de aylık  yüzde  5,1, yıllık  yüzde  5,8 artış olduğunu  görüyoruz.

Buradaki artışa Şubat ayındaki ÖTV indirimlerinin katkı sağladığını düşünüyoruz.

Sermaye  mallarındaki yüzde 5,5 oranındaki artışı yatırımlar açısından olumlu değerlendiriyoruz

BÜTÇE

Mart ayında  bütçemiz 19,5 milyar TL açık verdi. Ekonomiyi canlandırmak amacıyla alınan geçici tedbirlerin etkisi ile gelirler tarafının yüzde 3 gerileme ve giderlerde de yüzde 25’lik artış, bütçe açığında makasın  açılmasına  neden  oldu.  Elbette  ekonomide canlanmaya yönelik alınan bu tedbirleri memnuniyet verici buluyoruz. Ancak hedefimiz denk bütçe olmalı..

Bütçe   giderlerindeki   artışın   detaylarına  baktığımızda  cari transferler kalemindeki  harcamalarda  yüzde 38’lik artış görüyoruz.

Gelirler tarafındaki azalış nedenleri arasında ise ertelenen sosyal güvenlik primlerinin geçici etkisi, vergi indirimleri, yeni istihdamlardan teşvik amaçlı alınmayan sosyal güvenlik  primleri ve vergiler olduğunu  görüyoruz.  Ancak, denk bütçeyi önemsediğimizi sık sık dile getiriyoruz. Çünkü denk bütçe ya da bütçede fazla vermemiz, yapısal reformların hayata geçirilmesinde elimizi daha da güçlendiriyor. Faizler açısından da denk  bütçe çok önemli. Bu nedenle giderler tarafında daha tedbirli olmamız  gerektiğini  düşünüyoruz.

Bu arada Ocak-Mart döneminde bütçe gelirleri yüzde 9,9 oranında artarak 144,7 milyar TL, giderleri ise yüzde 21,3 oranında artarak 159,7 milyar TL olarak g e r ç e k l e ş m i ş

ve 14,9 milyar TL bütçe açığı verilmiştir. Geçen yıl aynı dönemde bütçemiz  46 milyon TL fazla vermişti.