Türkiye’de Kadın Olmak

9 Mart 2017

TOBB Kocaeli Kadın Girişimciler Kurulu tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle ‘Türkiye’de Kadın Olmak’ adlı panel Kocaeli Sanayi Odası’nda gerçekleşti. Moderatörlüğünü İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Mukadder Doğanay’ın üslendiği etkinlikte, açılış konuşmasını İcra Kurulu Başkanı Bahar Baykal yaparken; Kocaeli Üniversitesi Göğüs Hastalıkları ABD Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız “Türk Kadın Haklarına Genel Bakış”, TÜPRAŞ Kurumsal İletişim Müdürü Seval Kızılcan “Ülkem İçin Cinsiyet Eşitliğini Destekliyorum” ve Şefkat-Der Derneği Üyesi Ayşe Tükrükçü, “Hayatı Çalınmış Hayatsız Kadınlar” konulu söyleşilerde bulundu.

Programda açılış konuşmasını yapan Kadın Girişimciler İcra Kurulu Başkanı Bahar Baykal, “Kadınlarımızın kalkınması noktasında üstlendiğimiz misyonla Türkiye’nin girişimci kadın gücü olarak kadınlarımızın gelişmesi için çalışmalar yapıyoruz. Farkındalığın arttırılması için kadın istihdamını teşvik edecek projelerde yer alıyoruz. Kadının güçlenmesi şiddetin de önüne geçecektir. Kadın hayatın kaynağı, zarafetin sembolüdür. Kadın toplumumuzun var oluş sebebidir. Modern toplumlarda kadının üretimde ve yönetimde kilit bir yeri vardır. Kadına yönelik şiddetin sona ermesini diliyorum. Dünyayı sevgiyle dolduran tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kutluyorum.” dedi.

Panelde ilk konuşmayı yapan Kocaeli Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Pro. Dr. Füsun Yıldız, “Her şeye doğru gözle bakmalı ve dokunmalıyız. İnsan hakları yeryüzünde eşit olarak yaşayan bütün bireylerin birbirlerine karşı salt insan olmaktan kaynaklanan ödevleridir. Kadın birey olmak zorunda, kişiliğini kazanması gerekir. Kadın, anne olarak aile ve toplum arasında bir köprü görevi görür.” dedi. Türkiye’de eğitimde kadınların yoksun olduğunu belirten Prof.Dr. Yıldız; ülkemizde 1 kadına karşı 4 erkeğin okuduğunu her konuda olduğu gibi eğitimde de kadınlarda eşitsizlik yaşandığını ifade etti. Ülkemizde kadınların yaşadığı başlıca sorunların başında aile içi şiddet gelmektedir. Her iki kadınımızdan birisi aile içi şiddete maruz kalıyor. Şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 39, bu oran varoşlarda yüzde 97 olarak belirtiliyor. Çocuklarımızı evde iyi eğitmeliyiz. Biz çocuklarımızı iyi yetiştirirsek bu ülkenin sırtı yere gelmez. Kadın evin güneşidir, kadın solarsa evde solar.” dedi.

Tüpraş Kurumsal İletişim Müdürü Seval Kızılcan yaptığı sunumda, “Toplumumuzun ve ailemizin dayatmasına karşı kendi gelişim planımız olması gerektiğini ifade ederek, her birimiz kendimizin kahramanıyız, bir şeyi yönetebilmenin temeli güçtür, cinsiyet değildir.” dedi. Ülkemizde 5.6 milyon kadın okuma yazma hiç bilmiyor ya da çok az biliyor, Kızılcan yaptığı sunumda; “Türkiye’de akademisyenlerin yüzde 40’ı kadın, Milletvekillerinin dörtte biri kadın, 15-64 yaş arası çalışabilecek 27 milyon kadından sadece 10 milyonu çalışmakta ve Türkiye’de çalışan her üç kadından biri ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaktadır. Çalışan 7.7 milyon kadının; 4.6 milyonu ücretli, 2.3 milyonu ücretsiz aile işinde, ve yüzde 50’si kayıt dışı istihdam edilmektedir. Ülkemizde her 3 kadından 1’i fiziksel şiddete maruz kalıyor. 5 yılda ise 1134 kadın öldürüldü. Aynı işi yapan kişiler arasında, erkekler kadınlardan yüzde 20 daha fazla ücret almaktadır.” dedi.

Şefkat-Der Derneği Üyesi Ayşe Tükrükçü acı yüklü hayatından kesitler anlatırken, üyesi olduğu Şefkat-Der Derneği’nde yapmış olduğu çalışmalardan örnekler verdi. Dernek, sokakta yaşayanlara kimsesizlere şiddet mağdurlarına cinsel kurbanlara şefkat kapısı yoksullukla mücadele ve ötekilere de insan hakları derneğidir. Şefkat-Der din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan, sokakta yaşam mücadelesi veren evsizler, şiddet mağduru kadınlar, cinsel istismara maruz kalan, hayatı çalınan hayatsız kadınlar, sokak çocuğu tabiri ile anılan çocuklar, gençler, mülteci ve sığınmacılar, yoksullar, insan hakları ihlallerine uğrayanlara yönelik faaliyetler yaptığını ifade etti.