Kocaeli Sanayi Odası’nın Mart ayı Meclis konuk konuşmacısı Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dı

Kocaeli Sanayi Odası Mart Ayı Meclis toplantısı, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Yoğun ilgi nedeniyle KSO’nun Meclis toplantısı Kocaeli Büyükşehir Belediyesine ait Dr.Şefik Postalcıoğlu Konferans Salonunda yapıldı. Meclis Toplantısına Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yanısıra Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Kocaeli Milletvekilleri İlyas Şeker, Zeki Aygün, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Vali yardımcısı Mustafa Ünlüsoy, İzmit Kaymakamı Osman Kaymak, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu,Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Murat Özdağ, KOTO Meclis Başkanı Bülent Karagöz , Marka Genel Sekreteri Fatih Akbulut, Körfez Belediye Başkanı Yunus Pehlivan, İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, Organize Sanayi Bölgesi Başkanları, Kocaeli Sanayi Odası Meclis üyeleri, sanayiciler ve işadamları katıldı.

KSO Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul konuk Konuşmacı Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve diğer konuklar salona gelmeden Meclis’in Gündem maddelerini Meclis üyelerinin onayıyla tamamladı. Daha sonra konukların gelmesi sonrası Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu,toplantının açış konuşmasını gerçekleştirerek sözlerine kısa Kocaeli’nin çarpıcı verilerini aktararak başladı. KSO Başkanı Zeytinoğlu, konuşmasında ağırlıkla sanayicilerin ve bölgenin sorunlarına ağırlık vererek ,bu konudaki çözüm ve talepleri dile getirdi. Zeytinoğlu, “ Bölgemizin ulaşım altyapısı ile ilgili çok ciddi taleplerimiz var. Vilayetimiz ve Büyükşehir Belediyemiz ile uyumlu çalışıyoruz. Büyükşehir belediyemiz bütçesinin büyük bir kısmını ulaşım altyapı giderlerine harcıyor. Ancak ihtiyaçlarımız çok daha fazla. Bu taleplerimiz kısaca; Demiryolu-liman bağlantı yolları,Üçüncü köprü otoyolu,Dördüncü demiryolu hattı,Güney otoyolu ve demiryolu,OSB ve otoyol bağlantıları” olduğunu vurgulayarak bu yatırımları istemelerindeki amaçlarının 2023 hedeflerine ulaşmak için olduğunu belirterek bu konuda ayrıntılı dosya sunacağını ifade etti.

Konuşmasında çeşitli ekonomik değerlendirmelerde de bulunan Başkan Zeytinoğlu, “Ocak ayında sanayi üretiminde güzel bir sinyal aldık.Sanayinin ekonomideki payı son yıllarda giderek azaldı. Ama dünyadaki trend de böyle. Zenginleşmemiz üretimle olacaktır. Dolayısıyla üretim ayağımızın güçlü olması gerektiğini sık sık vurguluyoruz.Bu artışın net bir şekilde ihracat artışından geldiğini görmekteyiz” (KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun konuşma metni için tıklayınız)

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan sözlerine “ Bugün sizlerle beraber bu meclis toplantısında olmak, benim için büyük bir mutluluk. Sanayicilerimizle böyle bir istişare imkanı hazırladıkları için başta Sanayi Odası Başkanımız Ayhan Zeytinoğlu olmak üzere Sanayi Odası Mensuplarına teşekkür ediyorum” diyerek başladı.
Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi tabloyu incelemeden önce, kuşkusuz dünyadaki gelişmeleri değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak “Hem ticaret, hemde finansman bağlamında dünyayla ve Avrupayla çok yakından entegre olmuş Türkiye’nin şartlarını, buna göre değerlendirmek gerekiyor. 2008-2009 yıllarında başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan küresel kriz, geçtiğimiz yıldan itibaren yavaş yavaş bir toparlanma dönemine girmiş durumdadır. Bu toparlanma, maalesef güçlü bir toparlanma değildir. Aynı zamanda dengesizlikleride içinde barındıran bir toparlanmadır. Küresel ekonomide iyileşme var diyoruz. Ancak bölgeler bazında baktığımızda, bu toparlanmanın henüz bizlere cesaret veren bir toparlanma olmadığını da dikkate almamız gerekiyor. Problemlerin çözümü adına atılan adımlar, aslında ileriye doğru başka riskleri de beraberinde getirmiş durumdadır. Şuanda gelişmiş ülkelerin kamu borcu, tarihi yüksek seviyelere yükselmiş durumdadır” dedi.

Bankacılık sektöründe, henüz pek çok ülkenin sıkıntıları aşamadıklarını belirten Başbakan Yardımcısı Babacan,” Amerika, Avrupa ve Japonya’da Merkez Bankalarının atmış olduğu adımlar, şimdilik herhangi bir finansörün iflasını önlemiş durumdadır. Özellikle Avrupa’nın durumu bizim için önemlidir. Çünkü Avrupa, bizim şuanda bir numaralı ihraç pazarımızdır. Afrika ve Orta Doğuyu topladığımızda Avrupa Birliğine olan ihracatımıza yakın rakamlar görmeye başladık, ancak sıralamaya koyduğumuzda Avrupa Birliği bizim bir numaralı ihracat pazarımız konumundadır. Doğrudan sermaye girişine baktığımızda, Türkiye’ye giren doğrudan sermayenin yaklaşık yüzde 80’ i Avrupa Birliği üzerinden oluyor.

17 ARALIK SÜRECİ

Avrupa’da nihayet bu yıl, geçmiş yıllara göre bir miktar daha iyi bir tablo bekleniyor. Bu yıl ilk defa pozitif bir büyüme bekleniyor. Bu yıl sadece İspanya’ya baktığımızda, ihracatımızda yüzde 20 lik bir artış var. Önümüzde dönemde Avrupa’da yeni bir sıkıntı olmazsa, Avrupa piyasanının güçlenmesi bizim ekonomimiz üzerinde er yada geç olumlu etkiler gösterecektir. Bizim kuşkusuz dünyada olup biteni çok yakından izlememiz gerekiyor. 2 yıl önce seçimle G20 Başkanlığına seçildik. Amerikan Merkez Bankasının yeni uygulamaya başladığı para politikası, tüm gelişmekte olan ülkeler gibi Türkiye’yi de etkiliyor. 2007-2008’den bu yana yüksek miktarlarda ve karşılıksız piyasaya sürülen para artık eskisi kadar bol miktarda olmayacak. İşler normalleştikçe bu likitlerin artık yavaş yavaş azaltılması söz konusu olacak. Geçen sene Mayıs ayında Amerikan Merkez Bankası bunu açıkladı, uygulamada bu sene yani 2013 yılının 18 Aralık tarihiyle başladı. Bunlar zamanlama olarak da enterasan oldu. Bunlar bizim Mayıs ayındaki Gezi olaylarıyla çakıştı. Arkadan Türkiye 17 Aralık sürecine girdi ve 18 Aralık’ta da Amerikan Merkez Bankası’nın fiili uygulaması başladı ve detayları netleşti”
Dışarıdaki önemli olaylarla iç gelişmelerimizin takvim olarak çakıştığını sözlerine ekleyen Başbakan Yardımcısı Babacan, “ Biz kendi piyasalarımız üzerindeki etkilerin dışarıdan kaynaklandığını görüyoruz. Ama içimizde olup biten, kuşkusuz piyasalarımız üzerinde olumsuz bir etkide bulunuyor ve Türkiye’nin diğer gelişmekte olan ülkelerinden negatif bir şekilde ayrışmasının da sebebi oluyor.

Bütün bu olumsuzlara rağmen Türkiye’nin büyüdüğünü ve Türkiye’de istihdamın arttığını görüyoruz. 2013 yılında 2012 yılına göre işsizlikte bir miktar artış var, ancak iş gücüne katılımda da çok ciddi bir artış yaşandı. Özellikle genç ve kadınlarımızda iş gücüne katılım çok fazla olmuştur. Son 4 yılda çalışan sayısı 6 milyon kişi artmıştır. Türk ekonomisi 6 milyon ilave istihdam oluşturdu. Aynı dönemde Avrupa’da 5 milyon istihdam kaybı var. Ama iş gücü katılımı arttığı için işsizliğimizdeki gerileme aynı hızda gerçekleşmedi. Türkiye’nin iş gücü piyasasına baktığınız zaman hem oluşan istihdam, hem de işsizlik oranı büyüme hızıyla alakalıdır. Bizim yaklaşık %10 işsizliğin en az 5 puanı iş gücü piyasasıyla ilgili yapısal sorunlarımızdan kaynaklanıyor. İş gücü piyasalarımızın katı olması ve özellikle iş gücü piyasalarıyla ilgili giriş çıkış maliyetleri ve farklı konular olsun bunları alt alta koyduğunuzda bu da işsizliği arttıran başka unsurdur. Üstelik bizde yarı zamanlı çalışma modelleri çok yaygın değil. Amerika Birleşik Devletleri’nde eğer esnek çalışma modelleri olmasa, yaklaşık yüzde20’lik bir işsizlik oranı var”

Her konuda büyümenin önemli olduğuna dikkat çeken Babacan,” Ancak büyümenin sadece rakamsal boyutu değil, büyümenin kalitesi de çok önemlidir. Büyümenin kalitesinden, büyümenin sürdürülebilirliğini anlıyoruz. Biz büyüme derken sadece sayısal boyutuna bakmıyoruz, bu büyümenin sürdürülebilir ve kaliteli olmasına da bakıyoruz. Büyümeyle beraber o ülkenin bankalarının finansal yapısı nereye gidiyor, halkının, şirketlerinin borcu nereye gidiyor bu çok önemlidir. Hemen komşumuz Yunanistan’a baktığımızda bir takım gerçekleri görebiliyoruz. Büyürken ne kadar sağlıklı büyüyoruz buna dikkat etmek gerekiyor. Büyüyelim ama halkımızın borçluluğu makul seviyelerde seyretsin. Amerika Birleşik Devletleri’nde hane halkının borcu, sadece konut kredilerine borçları, milli gelirin yüzde 80 ine ulaşmıştır. Amerika’da ki kriz, konut piyasasından kaynaklanan krizdir. Biz kendi konut kredisi yasamızı çıkarırken, yüzde 25 peşinat şartı koştuk. Çok ciddi itirazlarla karşılaştık. Sonra kriz vurunca yüzde 25 Finansal sürdürülebilirlik çok önemlidir. Öte yandan büyümenin sosyal sürdürülebilirliği de çok önemlidir. Büyüme gerçekten adil bir refah olarak topluma yansıyor. Yoksulluğu azaltıyor. Bunları sağlamadığımızda sosyal risk geliyor. Bugün Çin politikasını tamamen değiştiriyor. Büyüme modelini değiştiriyor ve oranını düşürüyor. Bankacılık sistemleri tam bir kapalı kutu ve bunu şeffaflaştırıyorlar. Her ülke politikalarını sorguluyor”

Kocaeli için çevre konusu çok önemli olduğunu kaydeden Babacan, “ Büyüme diyoruz ama bu büyümenin çevresel etkileri de çok önemlidir. Çok büyüyelim, üretelim ancak bunun karşısında su kaynakları ne hale geliyor, ormanların durumu, hava kirliliği ne durumdadır bunları bilmek gerekiyor. Bugün büyüme adına gelecek nesillerden çalınıyor. Çevre meseleleri son derece önemlidir. Bütün bunlar Hükümet olarak çok dikkat ettiğimiz hususlardır. İşin ekonomik boyutu çok önemlidir.

Ekonominin üzerine oturduğu bir zemin var. Ekonominin oturduğu bu zemin istikrar ve güvendir. Siyasi istikrar son derece önemlidir. Güven olmazsa olmaz bir şeydir. Halk güvenmezse harcama yapmaz. Şirketler yatırım yapmaz, bankalar kredi vermez. Ülkemizdeki bu güven ortamını güçlendirmek her birimizin görevidir. Hukuki güvenlik de çok önemlidir. Kanunlar açık net yazılımıdır ve sık sık değişiyor mu bunlar çok önemlidir. Kazanılmış haklar sonuna kadar korunuyor mu bunlara bakılmalıdır.

Bizim her yıl 1 milyon 100 bin civarında çocuğumuz okula başlıyor. Eğitim reformunu bir yıl geciktirdiğinizde bu yavrularımız daha zayıf bir eğitimle yola çıkacaktır. Eğitim konusunu da çok önemsiyoruz. 4+4+4 sistemine geçmemiz çok iyi oldu. Müfredat tamamen değişti. İleri sınıflara gittikçe daha da çok seçenekler çıkıyor ortaya. Devlet memurluğu sisteminde bir performans ve ödüllendirme sistemi gelsin istiyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı
Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu KSO Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul günün anısına Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a’a el dokuması bir Hereke halısı takdim etti.

martmeclis (2) martmeclis (7) martmeclis (1)
martmeclis (6) martmeclis (5) martmeclis (4)
martmeclis (3)