KSO ve Doğu Marmara Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü işbirliğinde ‘İtiraz ve Uzlaşma Müessesi’ konulu webinar düzenlendi

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) ile Doğu Marmara Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü işbirliğinde ‘İtiraz ve Uzlaşma Müessesi’ konulu webinar gerçekleştirildi. Doğu Marmara Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Şube Müdürü Önder Arslan ‘uzlaşma müessesi’, bölge şefi Mebrure Gür ‘itiraz müessesi’ katılımcıları merak ettikleri konular hakkında bilgilendirdi. Webinar, Doğu Marmara Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Şube Müdürü Önder Arslan ‘uzlaşma müessesi’ hakkında bilgi vermesiyle başladı.

UZLAŞMANIN GETİRİLERİ

Arslan konuşmasına, “Öncelikle uzlaşmanın tanımını aktarmak istiyorum. Uzlaşma; yükümlü ile idare arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkların itiraz veya yargı yoluna başvurulmadan önce taraflarca konulup giderilmesi anlamına geliyor.  Uzlaşmanın getirilerine baktığımızda ise; dava sayısının azaltılması, ihtilafın kısa sürede çözülmesi, kamu alacağının tahsilinin hızlandırılması ve yükümlü ile idare arasında güven tesis edilmesini sağladığını görüyoruz” diyerek başladı.

UZLAŞMAYA KONU OLMAYACAK ALACAKLAR

Uzlaşmaya konu olmayacak alacaklardan bahsederek sözlerini sürdüren Arslan, “Gümrük vergilerinin matrahına giren ancak aslı gümrük idarelerince takip ve tahsil edilmeyen vergi ve benzeri mali yükler uzlaşmaya konu edilmez. Aynı tür vergi veya cezanın biR kısmı için uzlaşma talebinde bulunamaz. Alacağı tahsilat aşamasına geldiği durumlarda söz konusu alacak uzlaşmaya konu edilemez. Takip edilen alacağa konu işlem için adli süreç başlamamış olsa bile 5607 sayılı kanun kapsamında takibatta bulunulması talebiyle fezleke veya rapor düzenlenmiş ya da adli makamlara bildirimde bulunulmuş olması, adli mercilerce soruşturma ya da kovuşturma yapılıyor olması veya mahkeme tarafından ceza verilmiş olması durumunda uzlaşmaya konu edilemez” dedi.

NASIL BAŞVURU YAPILIR?

Uzlaşmaya başvuru şekli hakkında da bilgilendirme yapan Arslan, “Yükümlünün kendisi, temsilcisi veya özel vekaletname verilmesi şartıyla gümrük müşaviri uzlaşma başvurunda bulunabilir. Başvuru BİLGE şifresi kullanılarak, kurumsal internet sayfası üzerinden yapılır. Ancak BİLGE şifresinin temin edilemediği durumlarda yönetmelik ekinde yer alan EK-3 formu doldurulmak suretiyle de başvuruda bulunulabilir” ifadelerini kullandı.

DAVA SÜRECİ DURUYOR

Uzlaşma başvurusunun yapılmasının ardından karşılaşılacak durumları da paylaşan Arslan, “Uzlaşma talebinde bulunulması halinde, itiraz veya dava açma süresi durur. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilmemesi veya uzlaşma talebinin reddedilmesi halinde, tebliğ tarihinden itibaren süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak her durumda, sürenin bitimine beş günden az kalmış olması halinde süre beş güne tamamlanır. Ayrıca başvurudan feragat hakkı da bulunmaktadır. Feragat edilmesi halinde feragatın kabul edildiğinin tebliğinden itibaren, itiraz veya dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye devam eder ve aynı alacak tekrar uzlaşma talebinde bulunulamaz” diye konuştu.

45 GÜN İÇERİSİNDE SONUÇLANDIRILIYOR

Uzlaşma talebinin incelenmesi ve uzlaşmanın ertelenmesi konularına dair bilgiler de aktaran Aslan, uzlaşma işleminin talebin bölge müdürlüğüne iletilmesinden sonra 45 gün içerisinde sonuçlandırıldığını, hatta bu sürenin 3-4 haftaya kadar düşebildiğini de paylaştı. Arslan daha sonra gelen soruları yanıtlayarak sözü  ‘itiraz müessesi’ni anlatması için bölge şefi Mebrure Gür’e bıraktı. Gür, itiraz müessesinin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242. ve 243. maddeleri ile Gümrük Yönetmeliği’nin 585-590. maddeleri ile düzenlendiğini hatırlattı.

İTİRAZ SÜRECİ NASIL İŞLER?

Gür şöyle devam etti: “4458 sayılı Gümrük Kanunu’na göre; yükümlüler kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilir.  İdareye intikal eden itirazlar 30 gün içerisinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliği edilir. İtiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde itiraz süresinde yapılmış sayılır ve idarece yetkili makama ulaştırılır. İtirazın reddi karalarına karşı işlemin yapıldığı yerdeki idare yargı mercilerine başvurulabilir.

TEBLİĞİNDEN 15 GÜN İÇERİSİNDE…

Gümrük Yönetmeliği’ne göre ise yükümlüler, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri gerekçelerini de açıkça gösteren dilekçeyle itiraz edebilirler. Yapılacak itirazların süresi içinde olup olmadığına ise itiraz dilekçesinin postaya verildiği tarih veya itiraz dilekçesinin itirazın yapıldığı gümrük idaresinin kaydına giriş tarihi dikkate alınır.” Bölge şefi Gür, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun hakkında da bilgi vererek sunumunu sonlandırdı.

Kocaeli Sanayi Odası, Yahya Kaptan MTAL ile Sabancı MTAL temsilcileri, 5 yıldır devam eden ‘Meslek Erbabı’ projesi hakkında istişarede bulunmak için İzmit İlçe Milli Eğitim Müdürü İhsan Özkan’ı ziyaret etti

Kocaeli Sanayi Odası (KSO), Yahya Kaptan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) ile Sabancı MTAL temsilcileri, 3 kurum arasında yürütülmekte olan ‘Meslek Erbabı’ projesinin protokol yenilenmesi görüşmeleri için İzmit İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevine atanan İhsan Özkan’ı ziyaret etti. Heyet, Özkan’a yeni görevinde hayırlı olsun dileklerini de iletti.  Ziyarette;  İzmit İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Hanifi Yaman, Yahya Kaptan MTAL Okul Müdürü Ergin Aktop, Yahya Kaptan MTAL Okul Müdür Yardımcısı Mahmut Serdar Kaya, Yahya Kaptan MTAL Bilişim Öğretmeni ve Meslek Erbabı Projesi Okul Koordinatörü Ayfer İlbay ile KSO Bilgisayar Teknisyeni ve Meslek Erbabı Projesi Oda Koordinatörü Rahmi Çelikel hazır bulundu.

5 YILDIR SÜRDÜRÜLÜYOR

Ziyaret heyetinde yer alan okul idarecileri ile KSO Temsilcisi Rahmi Çelikel, 5 yıldır yürütülmekte olan Meslek Erbabı projesi hakkında İzmit İlçe Milli Eğitim Müdürü İhsan Özkan ve şube müdürü Hanifi Yaman’a detaylı bilgi verdi, projenin istatistiki dokümanlarını paylaştı. Bilişim meslek erbaplarının Odamız koordinasyonunda, meslek lisesi öğrencilerinin derslerine girerek çalıştıkları bilişim alanı, mesleğin bugünü, yarını ve dikkat edilmesi gereken noktaları hakkında tecrübe paylaşımında bulunduğu projenin başarılı sonuçları hakkında fikir alışverişi yapıldı.

MİLLİ EĞİTİM ŞURASI’NA SUNULACAK

Ziyarette; hali hazırda Yahya Kaptan MTAL ve Sabancı MTAL’de yürütülmekte olan projenin, yakın zamanda gerçekleşecek olan Milli Eğitim Şurası’na tebliğ olarak sunulması çalışmalarına başlanması kararı alındı. İlçe müdürü İhsan Özkan, projenin yaygınlaştırılması konusunda şuradan çıkacak sonuçlara göre hareket edilmesi tavsiyesinde bulundu. İstişare toplantısından sonra heyet hatıra fotoğrafı çekilerek ziyareti sonlandırdı.

KSO Oda Orkestrası, ‘Yaza Veda Konseri’ ile sanatseverlere müzik ziyafeti verdi

Kocaeli’de ilk klasik müzik orkestrasının kurulmasına öncülük eden ve dünyada da ilk ‘oda orkestrası’nı kuran oda olarak bir ilke imza atan Kocaeli Sanayi Odası (KSO), Kocaelili sanatseverleri KSO Oda Orkestrası Yaza Veda Konseri’nde buluşturdu.  ‘Üretimin Ritmi’ sloganıyla kurulan ve kurulduğu günden beridir keyifli konserlere imza atan KSO Oda Orkestrası, bir kez daha Şef Özgür Günay yönetiminde, solist  Ebru Söylemez’in seslendirdiği birbirinden özel eserlerle kulakların pasını sildi.

SANATSEVERLER YALNIZ BIRAKMADI

Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleşen konsere KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ve eşi Rüya Zeytinoğlu ile KSO Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul ve eşi Beril Tuğrul ev sahipliği yaptı. Kokteyl ile başlayan konser etkinliğine; Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral İsmail Güldoğan, Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Alper Yeniel, İzmit Gümrük Müdürü Hüseyin Çiftçi, Kocaeli Ticaret Odası Meclis Başkanı Akın Doğan, İyi Parti İl Başkanı Şanbaz Yıldız, İyi Parti İl Başkan Yardımcısı Mustafa Emre Mercan, Vatan Partisi İl Başkanı Yalçın Aslan, İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol, KSO Yönetim Kurulu üyeleri, meclis üyeleri, oda çalışanları ile çok sayıda davetli ve Kocaelili sanatseverler katılım sağladı.

AYAKTA ALKIŞLANDI

Konserde şef Özgür Günay ve Feride Berin Öget’in düzenlemesiyle Türk müziğinin en güzel 14 eseri seslendirildi. Sanatseverler eserleri keyifle dinledi, zaman zaman orkestraya eşlik ederek şarkıları oturdukları yerden söyledi. Konserin sonunda KSO Oda Orkestrası ayakta alkışlanırken, KSO İletişim Sorumlusu Sema Karavar Altın, şef Özgür Günay ve solist Ebru Söylemez’e çiçek takdim ederek teşekkür etti.

KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu eylül ayı kapasite kullanım oranlarını değerlendirdi, sanayideki artışı memnuniyetle karşıladıklarını söyledi

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, T.C. Merkez Bankası ve Kocaeli Sanayi Odası verilerine göre eylül ayı kapasite kullanım oranlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Zeytinoğlu, “Oda olarak her ay düzenli açıkladığımız imalat sanayinde kapasite kullanım oranı eylül ayında ilimizde yüzde 71.3 ile geçen aya göre 0.3 puan, geçen yılın aynı ayına göre 1.7 puan arttı. Merkez Bankası tarafından yüzde 78.1 olarak açıklanan Türkiye imalat sanayinin kapasite kullanım oranı ise geçen aya göre 1 puan, geçen yılın aynı ayına göre 3.5 puan arttı. Pandemi etkisi olmayan 2019 yılına göre kıyasladığımızda ise Türkiye genelinde 1.8 puan, ilimizde ise 0.8 puan artış olduğunu memnuniyetle görüyoruz” dedi.

YÜZDE 63’Ü ARTIŞ BİLDİRDİ

Kapasite kullanımlarındaki artışın, üretim ve ihracata da yansımalarını beklediklerini söyleyen Zeytinoğlu, “İlimizde bu ay sanayi kuruluşlarına yönelik yaptığımız araştırmada firmalarımızın yüzde 63’ü kapasite kullanım oranlarının geçen aya göre arttığını bildirdi. Sektörlere baktığımızda; otomotiv, kimya, metal ve makine sektörleri kapasite kullanım oranlarında artış gerçekleşen sektörler olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

DIŞ SİPARİŞ MİKTARI

Zeytinoğlu açıklamasının devamında, “Eylül ayı anketine katılan Kocaeli firmalarının ekim ayı iç ve dış piyasadaki beklentilerine baktığımızda; firmaların yüzde 24’ü iç siparişlerinin arttığını belirtilirken, yüzde 23’ü azaldığını belirtmiştir. Firmaların yüzde 53’ünde ise iç sipariş miktarlarında bir değişim yaşanmamıştır. İhracat yapan firmaların ise yüzde 14’ü dış siparişlerinin ekim ayında arttığını belirtirken, yüzde 19’u azalış bildirmişlerdir. Firmaların yüzde 67’sinde alınan dış sipariş miktarlarında bir değişim yaşanmamıştır” ifadelerini kullandı.

KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, 4. kez İKV Başkanlığı’na seçildi

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV)’nın 59’uncu genel kurulu vakfın İstanbul’da bulunan merkezinde gerçekleştirildi. 3 dönemdir İKV Başkanlığı görevinde bulunan Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, 4. kez başkan seçilerek güven tazeledi. Halihazırda TOBB Başkan Yardımcısı ve KOSBAŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı görevleri de bulunan Zeytinoğlu, 2015 yılında İKV Başkanı olarak seçilmiş ve o günden bugüne 3 dönemdir bu görevi başarıyla yürütmekteydi.

BAKAN YARDIMCISI KAYMAKCI KATILDI

17 kişilik yönetim kurulu ve 2 kişilik denetim kurulunun seçildiği genel kurula; Dışişleri Bakan Yardımcısı AB Başkanı Büyükelçi Sn. Faruk Kaymakcı, TOBB Başkan Yardımcısı Sn. Ali Kopuz,  İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı Sn.İrfan Özhamaratlı, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Sn. Şekip Avdagiç ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Sn. İsmail Gülle, KSO Meclis Başkanı Sn. Hasan Tahsin Tuğrul, Kocaeli Ticaret Odası (KOTO) Başkanı Sn. Necmi Bulut, İKV’nin mütevelli kurum başkanları, destekçi kurum temsilcileri ve delegeler katıldı. Divan üyelerinin seçimiyle başlayan genel kurulda divan başkanlığına İTO Başkanı Şekip Avdagiç, katip üyeliklere ise KOTO Başkanı Necmi Bulut ile İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas seçildi. Genel kurul, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başladı.

İLK KONUŞMAYI ZEYTİNOĞLU YAPTI

Ardından konuşmalara geçildi. İlk konuşmayı İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, şunları söyledi: “Önceki Genel Kurulumuzu yaptığımız 13 Temmuz 2020’den bu yana gerek Dünya ve Avrupa, gerekse ülkemizde hareketli ve çalkantılı gündem devam etti. Geçtiğimiz genel kurulda henüz Türkiye’de aşılama başlamamıştı. Geçen süre içinde aşılama çalışmaları hızlanarak devam etti. An itibarıyla 18 yaş ve üzeri nüfusun % 84’üne tek doz aşı yapılmışken, iki doz aşı uygulananların nüfusa oranı % 66. Ne yazık ki gerek ülkemizde gerekse Dünyada hala aşı karşıtları var ve bu konudaki bilgi kirliliği devam ediyor.

NORMALLEŞME HIZLANDI

Öte yandan, aşılamaların artması ile birlikte ekonomide normalleşme de hızlandı. Güncel verilere baktığımızda, geçtiğimiz 12 ayda 10 kez aylık ihracat rekorlarının kırıldığını görüyoruz. İhracatta Avrupa’nın aldığı paya bakınca da dış pazar açısından AB’nin önemini daha iyi anlamak mümkün. Türkiye’nin Avrupa Birliği ülkelerine yaptığı ihracat ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42 artarak 40 milyar 857 milyon 72 bin dolara yükseldi. AB’ye ihracat toplam ihracatın yüzde 38,92’sini oluşturdu.  Sanayi üretimi gibi hizmet sektörlerinin de yeniden hız kazanması ile ekonominin daha olumlu bir rotaya girmesi söz konusu.

İKİZ HEDEF OLARAK BENİMSEDİ

Bunun yanında başta enflasyon olmak üzere yapısal bazı sorunların çözümü için çaba harcama gereği devam ediyor. En büyük dış pazarımız olan AB’deki dönüşüme uyum sağlama ihtiyacı da ek bir meydan okuma oluşturuyor. AB, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Dijitalleşmeyi ‘ikiz hedef’ olarak benimsedi. Tüm dünyada da görülen ve Avrupa’da daha da öne çıkan bu hızlı değişimine ayak uydurabilmemiz çok önemli. Avrupa’da mevcut Pazar payımızı koruyabilmemiz ve giderek artan rekabet ile baş edebilmemiz için ekonomide yeşil ve dijital dönüşüm için köklü adımlar atmalıyız.  Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında 14 Temmuzda açıklanan “55’e Uyum” paketi AB’nin 2030 iklim hedeflerine ulaşmak için uygulanacak politika ve önlemleri içeriyor.

İHRACATTA KARBON FİYATLANDIRMASI

Bu kapsamda ‘Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’ ile 5 enerji yoğun ürün grubunda AB’ye ihracatta karbon fiyatlandırması söz konusu olacak. Bu durum ihracatta ek bir maliyet anlamına geliyor ki yapılan hesaplara göre bu 1,8 milyar avroya kadar çıkabilir. Rekabet gücü kaybı da eklenirse bu tahminlerin çok daha üzerinde rakamlara ulaşılabileceği görülüyor. Türkiye’nin Dünya toplam emisyon içindeki payı yüksek olmasa da (Dünya toplamının % 1’i) emisyon artış hızı yüksek bir ülke.  1990’dan 2015’e sera gazı emisyonları % 110,4 oranında arttı. BM çerçevesinde ulusal katkı beyanına baktığımızda Türkiye’nin 2030’a kadar toplam emisyon miktarından değil öngörülen artıştan % 21 azaltma yapmayı taahhüt ettiğini görüyoruz. AB ise bu süreç içinde ekonomik büyümeyi kaynak kullanımından ayırarak, büyümeye devam ederken, emisyonlarda azalma sağlamayı başardı.

POZİTİF GÜNDEM ÇABASI

AB küresel emisyonların yaklaşık yüzde  10’undan sorumluyken, emisyonları 1990’a göre % 25 azalttı. Aynı süreç içinde AB ekonomisi yüzde 61 büyüdü. Karbonsuzlaşmak için bizim de ekonomiyi bu şekilde örgütlememiz gerekiyor. Enerji ve sanayi kaynaklı emisyonların azaltılmasında en önemli araçlardan biri de karbon piyasaları. Bu kapsamda Türkiye’nin de AB ile uyumlu Emisyon Ticaret Sistemini kurgulaması ve hayata geçirmesi gerek.  Tabii hem Yeşil Mutabakat hem de dijital gündem Türkiye-AB ilişkilerinde Pozitif gündem yaratma çabaları ile yakından ilişkili. Özellikle Türkiye-AB Gümrük Birliğinin güncellenmesi çerçevesine mutlaka bu konuların da dahil edilmesi gerekiyor. İki taraf için de fayda sağlayacak bir ekonomik ilişkinin hizmetler ve tarım da dahil olmak üzere tüm sektörleri içermesi ve e-ticaret ve dijital standartlar ile yeşil dönüşümü de kapsaması gerekli.

YÜRÜYÜŞÜMÜZE DEVAM EDECEĞİZ

Ayrıca iyi işleyecek bir ilişki için etkili danışma ve uyuşmazlıkların çözümü mekanizmaları ile kişilerin dolaşımını kolaylaştıracak vize serbestliği gibi süreçlerde ilerleme sağlanması gerekiyor. Bu şekilde özellikle gümrük birliğinin modernizasyonu ilişkileri yeniden canlandırabilir. Ancak nihai hedef tam üyelik olmaya devam etmelidir. Türkiye’nin AB karar alma süreçlerinde masada eşit bir taraf olması taviz verilemeyecek bir hedeftir.”  “İKV olarak 56 yıl önceki kurucularımızın ve başta TOBB olmak üzere mütevelli ve destekçi kuruluşlarımızın bize çizdiği yolda yürüyüşümüze devam ediyoruz” diyen Zeytinoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Küresel gündemi kaçırmadan, AB ve Türkiye-AB ilişkilerine odaklanıyor ve araştırma ve faaliyetlerimiz ile Türkiye’nin Avrupa’nın dışında kalmaması ve AB ile bütünleşmesini güçlendirmesi hedefine hizmet ediyoruz. İKV’nin analiz, araştırma, görüş oluşturma, kamuoyunu yönlendirme, iş dünyasına rehberlik etme, AB’de temsil gibi çeşitli görevleri var. Bu görevleri yerine getirirken, küresel eğilimleri, AB ve Türkiye’deki koşulları dikkate almamız gerekiyor.

GÜNDEME HAKİM OLDU

Geçtiğimiz genel kuruldan bu yana ise Covid 19 sonrası normalleşme süreci ve sözünü ettiğim ikiz dönüşümler gündeme hakim oldu. Bunun yanında yine son dönemde yakından izlediğimiz bir konu da Brexit süreci idi.  2016’dan beri bir ileri, iki geri şeklinde ilerleyen bu süreç nihayetlendi ve Birleşik Krallık 31 Ocak 2020’de resmen AB’den çıkmış oldu. Ancak Türkiye’de bazı şüphecilerin öngördüğü gibi Brexit AB’nin sonu olmadı. Bilakis AB kendini güçlendirmek için adımlar attı. Mali piyasalar açısından Dünyanın en önemli başkentlerinden olan Londra, Brexit sonrasında işlem hacminde Amsterdam’ın gerisinde kaldı.

TEPKİYLE KARŞILANDI

Türkiye için AB’nin BK ile anlaşmasının hemen sonrasında bir STA imzalanması önemli bir başarıydı. Ancak bu STA’nın Gümrük Birliği kadar ticaret kolaylığı sağlamaması AB ile gümrük birliği ortağı olmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Öte yandan, Birleşik Krallığın da küresel güç olma hedefleri doğrultusunda yeni ittifaklar oluşturma hamlesi içinde olduğunu görüyoruz. Son olarak, ABD, İngiltere ve Avustralya Hint-Pasifik bölgesinde savunma alanında yeni bir ittifak oluşturdu.  Bu adım Fransa tarafından tepkiyle karşılandı. Tıpkı ekonomi ve ticarette olduğu gibi savunma alanında da bölgeselleşme ve değişen ittifaklar sistemi AB’nin Türkiye ile ilişkilerini geliştirmesi ihtiyacını daha da artırıyor. Komisyon Başkanı von der Leyen’in 2021 Birliğin Durumu konuşmasında belirttiği gibi AB’nin Savunma Birliği kurma ihtiyacı hissediliyor. Burada Türkiye’nin sağlayabileceği katkı Avrupa’nın savunma alanındaki açığını özellikle Brexit sonrasında doldurabilecek nitelikte.

AVRUPA’NIN GELECEĞİ TARTIŞMALARI

 1-2 Ekim 2020’deki AB Zirvesinde ilk olarak gündeme gelen Pozitif Siyasi Gündem ve paralelinde Doğu Akdeniz’deki gerilimi azaltıcı gelişmelerin olması ilişkilerin gelişmesine yönelik ümit verdi. Bunun yanında 9 Mayıs 2021’de başlayan Avrupa’nın Geleceği Konferansı AB’nin ihtiyaç duyduğu reformlar için bir tartışma ve görüş alış verişi ortamı sağlıyor. Türkiye gibi aday ülkeler bu sürece dahil edilmese de, sivil toplum örgütü olarak AB Başkanlığımızın da desteği ile Avrupa’nın Geleceği tartışmalarına katkı sunmak için webinarlar düzenliyoruz. Yeşil Mutabakata uyum konusunda kamuoyunu uyarma ve bilgilendirme görevini yapıyor ve bu konuda bir Sivil Toplum Platformu oluşturmak için çalışmalara devam ediyoruz.

TÜRKİYE’NİN AB UZMANI

İKV olarak pandemi döneminde çevrim içi teknolojileri de kullanarak etkinliklerimizi sanal ortamda devam ettirdik. Türkiye ve AB’yi ilgilendiren kritik konuların ele alındığı 31 webinar düzenlendi. Bunun yanında, kamu kuruluşları ve bakanlıklar, oda ve borsalar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının düzenledikleri çeşitli webinarlar ve çevrim içi toplantılarda 100’ün üzerinde sunum ve konuşma yaptık. Yayın ve araştırma faaliyetlerimiz, projelerimiz, AB Bilgi Merkezi faaliyetlerimiz yine aynı şekilde ekibimiz tarafından yürütüldü. Daha önce ülke ülke, il il dolaşarak yaptığımız seminerlerin yerini webinarlarımız aldı. Şimdi tekrar yüz yüze etkinliklere başlamış bulunuyoruz. İş dünyamızın göz bebeği kuruluşu, “Türkiye’nin AB Uzmanı” olmanın sorumluluğu ve onurunu taşımaya devam ediyoruz.

AVRUPALI TÜRKİYE VURGUSU

Geçtiğimiz hafta Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen Birliğin Durumu konuşmasını yaptı ve konuşmasını “Viva l’Europa” sözleri ile bitirdi. Ben de “Yaşasın Türkiyeli Avrupa, yaşasın Avrupalı Türkiye” diyerek sözlerimi bitiyorum.   Sözlerime son verirken, Sayın Bakanımıza her zaman İKV’ye verdiği güçlü destek için şükranlarımı sunuyorum. Başta TOBB olmak üzere mütevelli ve kurucu kurumlarımıza ve destekçilere İKV’ye yaptıkları katkılar için teşekkürlerimi sunarım.  Ayrıca İKV’nin yönetiminde birlikte görev yaptığımız çok değerli Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu üyelerine ve Vakfımızın çalışmalarını yürüten çalışkan ekibimize teşekkür ediyorum.”

BAKAN YARDIMCISI KAYMAKCI: OBJEKTİF BİR KURUM

Ardından İSO Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, TİM Başkanı İsmail Gülle ile TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz söz alarak Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılması ve kapsamının genişletilmesi konusundaki görüşlerini paylaştılar. Son olarak Dışişleri Bakan Yardımcısı AB Başkanı Faruk Kaymakcı söz alarak, “AB süreci sadece dış politikamız için değil iç politikamız için de çok önemli. İKV, AB sürecimizde en etkili, en doğru bilgiyi veren ve en objektif kurum. İKV, objektif bir şekilde AB politikalarını ortaya koyan bir kurum” dedi. AB ilişkilerine değinen Kaymakçı, katılım müzakerelerinin devamı için reformların titizlikle devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.

İKV’YE TEŞEKKÜR ETTİ

Avrupa’nın geleceği konusunda da görüşlerini paylaşan Kaymakcı, İKV ile birlikte bu konuda önemli toplantılara imza attıklarından bahsetti, “İKV ile ilk toplantımız AB kimliği üzerine oldu. 9 konuda toplantılarımızı sürdürecek,  AB’nin geleceğiyle ilgili bir Avrupa ülkesi olarak fikirlerimizi paylaşacağız” ifadelerine yer verdi. Kaymakcı son olarak, “Türkiye-AB ilişkileri hep inişli çıkışlı oldu. Bu ilişki bir egemenlik ve çıkar ilişkisidir yoksa bir özenti ya da  saplantı ilişkisi değil. Bu süreci ne kadar hızlandırabilirsek o kadar yararımıza olacak diye düşünüyorum. Bu anlamda ne doğru bilgileri paylaşan Türkiye’nin AB uzmanı İKV’ye teşekkür ediyorum” diyerek Zeytinoğlu’na ve yönetimine görevlerinde başarılar dileyerek konuşmasını noktaladı.

AÇIK OYLAMA YAPILDI

Ardından faaliyet raporları delegelerin onayına sunuldu ve oy birliğiyle kabul edildi. Son olarak açık oylama usulü ile yeni yönetim kurulu seçildi. Ayhan Zeytinoğlu yeninden güven tazeledi ve teşekkür konuşmasını yapmak için kürsüye çıktı. Zeytinoğlu, “Bizleri yeniden göreve seçen delegelerimize teşekkür ediyor, sizlere layık olmaya çalışacağımızı belirtmek istiyorum” dedi.  Genel kurulun tamamlanmasının ardından Zeytinoğlu, yönetim kurulu ile birlikte yeni dönem ilk toplantısını gerçekleştirdi.

İKV YÖNETİM KURULU

Ayhan Zeytinoğlu  (Başkan)
Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu
Sedat Zincirkıran
Atila Menevşe
Ömer Gülsoy
Mehmet Kaya
Dr. Zeynel Abidin Erdem
Tuncay Şahin
Ali Sami Aydın
Celal Kaya
Levent Taş
Yavuz Altun
Süleyman Uyar
İsmail Gülle
Can Yücaoğlu
Akansel Koç
Hakkı İsmet Aral

DENETÇİLER
Mustafa İçöz
Türker Ateş

KSO, Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle TOBB tarafından bu yılın başında Şikago’da açılan ‘TOBB Türkiye Ticaret Merkezi’nin tanıtım toplantısına ev sahipliği yaptı

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) organizasyonunda, ‘TOBB Şikago Türkiye Ticaret Merkezi Tanıtım Toplantısı’ oda merkez binası konferans salonunda gerçekleştirildi. TOBB Ticaret Merkezleri Genel Müdürü Noyan Ciritoğlu’nun sunumuyla düzenlenen toplantıya KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Genel Sekreter Memet Barış Turabi, Genel Sekreter Yardımcısı Egemen Mert ile İş Geliştirme Uzmanı Dila Denizhan katılım sağladı. KSO üyesi firmaların ilgi gösterdiği toplantının açılış konuşmasını KSO Başkanı Zeytinoğlu gerçekleştirdi.

AMERİKA POTANSİYELİ YÜKSEK BİR PAZAR

Zeytinoğlu, “ABD, dünyanın en büyük ithalatçısı ve potansiyeli çok fazla olan bir ülke. Amerika, Türk ihracatçısı için büyük bir pazar. İhracatımızın yüzde 41’ini Avrupa oluşturuyor ancak Amerika’daki tüketim Avrupa’nın çok üzerinde. Böyle bakacak olursak  TOBB Ticaret Merkezi özellikle ABD’yi hedef bir pazar olarak gören üyelerimiz için önemli destek merkezi durumunda faaliyet gösteriyor. TOBB Ticaret Merkezi’nin kurulduğu Şikago ise ABD’nin en önemli ticaret ve lojistik merkezlerinden biri olma özelliğine sahip. TOBB Ticaret Merkezi’nin, Türkiye ve ABD arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hedefine destek anlamında da önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

HİZMETLERİ DETAYLARIYLA PAYLAŞTI

Daha sonra kürsüye çıkan TOBB Ticaret Merkezleri Genel Müdürü Noyan Ciritoğlu, TOBB Türkiye Ticaret Merkezi Şikago’nun ABD’ye ihracat yapan ve yapmak isteyen firmalara verdiği hizmetleri detaylarıyla paylaştı. Türk şirketlerinin ABD pazarına girişi ve pazarda tutunabilmesi, satış, pazarlama, dağıtım ve satış sonrası destek konularını detaylarıyla paylaşan Ciritoğlu, katılımcılara TOBB Türkiye Ticaret Merkezi’ni tanıtan bir video izletirdi, ardından “TOBB Türkiye Ticaret Merkezi, danışmanlık ve iş geliştirme hizmetleri veriyor. Ayrıca merkezin, Türkiye ile ABD arasında 100 milyar dolarlık ticaret hacminin geliştirilmesi için köprü rolü oynaması planlanıyor” şeklinde konuştu.

RİFAT BAŞKAN VE ODALARIMIZIN EMEĞİ BÜYÜK

Ciritoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Amacımız; firmalarımız için tedarik zinciri oluşturmak ve çeşitlendirmek,  yeni satış kanalları oluşturmak ortak girişim ve teknolojik ortaklıkların oluşturulması ve firmalarımızın doğrudan yatırımlarının yanında olmak. TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu ve odalarımızın emeğinin yüksek olduğu bu proje üzerinde çok çalışıldı. Neden Amerika’dan başladık diye soracak olursak, ABD; dünyanın en büyük ithalatçısı durumunda. Yıllık ithalatı yaklaşık 2,5 trilyon Amerikan doları. Şikago’yu seçmemizin nedeni ise hem endüstri hem de bir dağıtım merkezi özelliği taşıması.”

MERKEZİN FİZİKİ İMKANLARINI ANLATTI

TOBB Türkiye Ticaret Merkezi Şikago hakkında da bilgi veren Ciritoğlu, “Merkezimizin açılışını 8 Ocak’ta yaptık, şu an 26 firma ile çalışıyoruz. Kapasitemiz 50 firma ile sınırlı. Merkezimiz tren kargo, TIR kargo ve hava kargo yükleme alanlarına yaklaşık 1,5 kilometre mesafedeyiz. Binamız toplamda 10 bin 300 metrekare. Bunun 1500 metrekaresini ofis alanı olarak belirledik. Ofislerimizde sekretarya, toplantı salonu, çay-kahve ikramı, internet ve telefon sistemleri kurgulanmış ve çalışır halde firmalarımızın hizmetine sunulmuş durumdadır. Merkezimizin 8.800 metrekaresini lojistik operasyonlarını belirlemek için depo olarak, 800 metrekaresini ise showroom alanı olarak dizayn ettik” dedi. Ciritoğlu, merkezin verdiği hizmetleri detaylarıyla paylaştıktan sonra katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.

KSO ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş.’nin işbirliğinde Türkiye’de ve Kocaeli’de Çekli Ticaretin Durumu ve Karekodlu Çek Sistemi’ konulu bir webinarı düzenlendi

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) ile Kredi Kayıt Bürosu (KKB) iş birliğiyle ‘Türkiye’de ve Kocaeli’de Çekli Ticaretin Durumu ve Karekodlu Çek Sistemi’ konulu bir webinar düzenlendi. İlgili yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesiyle birlikte 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren zorunlu hale gelen ‘Karekodlu Çek Sistemi’, Türkiye Bankalar Birliği, TOBB ve Kredi Kayıt Bürosu çalışmalarıyla hayata geçirilmiş, ticari hayata büyük katkılar sunmuştu. Düzenlenen webinarda KKB İş Geliştirme Yöneticileri Tufan Şener ile Günay Eker, katılımcılara önemli bilgilendirmelerde bulundu.

FAYDALI BİLGİLER

Yaklaşık 1,5 saat süren webinarda ticari faaliyetlerinde çek ile ödeme yapan, tahsilat aracı olarak çek kullanan, teminat mektubu kabul eden ve teminat mektubu veren kurumlara yönelik faydalı bilgiler aktarıldı. Çevirimiçi düzenlenen seminerde; ‘KKB ve Findeks, çekin ülke ekonomisi için önemi, karşılıksız çek gelişimi, Karekodlu Çek Sistemi (KKÇ), KKÇ rapor içeriği ve nasıl alınacağı, risk sınıflarına göre çekler, karekodlu çek kayıt sistemi, yeni nesil Findeks mobil ile Elektronik Teminat Mektubu Platformu’ başlıklarında sunumlar yapıldı.

ÇEK, SERMAYEYİ PAYLAŞMAKTIR

Webinarda ilk sözü alan KKB İş Geliştirme Yöneticisi Tufan Şener, KKB ortaklık yapısından bahsederek, “Kredi Kayıt Bürosu, Türkiye’nin önde gelen dokuz bankasının ortaklığı ile kurulmuştur” dedi. Ardından KKB tarafından hayata geçirilen Findeks uygulamasından bahseden Şener, “Findeks, bireylere ve reel sektöre yönelik olarak tasarlanmış yeni finansal hizmetler platformudur” diye konuştu. Çek sistemini anlatarak devam eden Şener, “Çek hem bir ödeme hem finansman hem de tahsilat aracıdır. Ülkemizde bir çekin ortalama 5 kez el değiştirdiğini tespit ettik. Bu da gösteriyor ki çek, sermayeyi paylaşmak anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

KARŞILIKSIZ ÇEK ORANI

Çekin ülke ekonomisi için öneminden bahsederken bazı veriler paylaşan Şener, “Ülkemizde aktif tekil keşideci sayısı 500 bindir. Tekil hamil sayısı da aynı oranda. Son 10 yılın ortalamasına baktığımızda yıllık bankalara ibraz edilen çek adedi 20 milyon, toplam çek hacmi ise 1 trilyon TL’dir. Toplam çek işlem hacmi ise 100 milyondur” diyerek toplam çek adedi ile karşılıksız çek oranlarına ilişkin bir karşılaştırma yaptı. Ülkemizde 2017 yılı temmuz ayında 36 bin 293 adet çekin karşılıksız olduğunu söyleyen Şener, “2020 yılına geldiğimizde bu oran 16 binlere düştü. 2021 yılında ise 11 bin 994 adede indi. Yüzdelik oran olarak baktığımızda Türkiye genelinde karşılıksız çek oranı yüzde 1’ler seviyesindedir” açıklamasında bulundu.

TÜRKİYE ORTALAMASININ ALTINDA

Kocaeli özelinde bir veri paylaşan Şener, “Kocaeli’de ticaret hacmi oldukça fazla. Bu nedenle çek tutarları da oldukça yüksek. Mart 2017’de Kocaeli’de yazılan çeklerin yüzde 2,2’si karşılıksız çıkarken Aralık 2018’de bu oran yüzde 10 seviyelerine yükseldi ancak son 2 aylık dönemde Türkiye ortalamasının da altında bir seyir var. Son dönemlerde karşılıksız çek ve protestolu çeklerdeki düşüşü ekonomideki büyümeye bağlamak mümkün” diye konuştu. Şener, son olarak Elektronik Teminat Mektubu hakkında da kısa bir bilgi verdi.

KAREKODLU ÇEK SİSTEMİ

Ardından Kredi Kayıt Bürosu İş Geliştirme Yöneticisi Günay Eker söz alarak “Karekodlu Çek Sistemi”nin detayları hakkında bilgi verdi. Eker, “Türkiye’de 1 Ocak 2017 itibarıyla basılan tüm çek karnelerinde karekod uygulaması başlatılmıştır. Karekodlu Çek Sistemi’nde amaç; karşılıksız çek oranlarının azaltılması ve reel sektörde risk yönetimi bilincinin yaygınlaştırılması ile çek keşidecisinin geçmiş çek performansının hamil tarafından görüntülenebilmesidir” dedi.

FİNDEKS UYGULAMASI NASIL KULLANILIR?

Findeks uygulaması sayesinde Karekodlu Çek Sistemi’nin kullanılabileceğini söyleyen Eker, “Akıllı telefonunuza Findeks uygulamasını indirip, ücretsiz üye olduktan sonra çekinizi Findeks uygulaması içerisinden okuttuğunuz taktirde size detaylı bir rapor çıkarılacak. Bu rapor son 12 ay, son 5 yıl ve ileri vadeli Çek bilgilerini size sunuyor” dedi.

ELEKTRONİK TEMİNAT MEKTUBU

Son olarak KKB İş Geliştirme Yöneticisi Tufan Şener tekrar söz alarak, Elektronik Teminat Mektubu hakkında bilgilendirmede bulundu. Şener, “ Elektronik Teminat Mektubu, bankaların düzenlemiş oldukları geleneksel teminat mektuplarının gelişen teknolojiyle ve yasal düzenlemelerin tanıdığı imkanlar sonucunda elektronik ortama taşınmış halidir. Elektronik Teminat Mektubu, fiziki ortamın getirmiş olduğu operasyonel yük ve riskleri en aza indirmeyi mümkün hale getiriyor. Geleneksel teminat mektubunda iş yükünün taşındığı banka ile muhatap arasındaki mektup süreçleri tamamen dijital ortamda, Findeks Elektronik Teminat Mektubu Platformu’ndan yürütülebiliyor. Türkiye’de Ekim 2018 yılından itibaren düzenlenen Elektronik Teminat Mektubu Platformu, bugün yüzlerce kurumun milyarlarca teminatını yönettiği bir platform olarak Kredi Kayıt Bürosu’nun Findeks üzerinden tüm reel sektöre sunduğu, teknolojiye dayalı son yenilikçi hizmetidir” diyerek sözlerini sonlandırdı. Konuşmaların ardından katılımcıların soruları yanıtlanarak webinar sona erdirildi.

KSO Meclis Toplantısı’nın bu ayki konuğu TÜBİTAK TÜSSİDE Teknoloji Stratejiler ve Dijital İş Modelleri Odak Alan Lideri Sertaç Yerlikaya oldu. Yerlikaya, ‘Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ konulu önemli bir sunum gerçekleştirdi

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) 8. dönem 42. meclis toplantısı Zoom üzerinden çevirimiçi olarak gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul’un yönettiği toplantıda KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ile meclis üyeleri hazır bulundu. Meclisin konuk konuşmacısı ise TÜBİTAK TÜSSİDE Teknoloji Stratejiler ve Dijital İş Modelleri Odak Alan Lideri Sertaç Yerlikaya oldu. Yerlikaya, ‘Ulusal Yapay Zeka Stratejileri’ konusunda detaylı bir sunum gerçekleştirdi, merak edilen soruları yanıtladı. Ayrıca meclis üyesi ve TAYSAD Başkanı Albert Saydam da ‘Elektrikleşme ile Otomotiv Tedarik Sanayimiz için Fırsat ve Tehditler’ konulu bir bilgilendirme sunumu yaptı.

EKONOMİK DEĞERLENDİRMELER

Meclis toplantısı Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul’un meclis üyelerini selamlaması ve ağustos ayı nizamını onaya sunmasıyla başladı. Ardından KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu söz aldı. Zeytinoğlu konuşmasına ilimizde Ar-Ge merkezini açan Prometeon Türkiye firmasını kutlayarak başladı. Daha sonra ekonomik değerlendirmelerde bulunan Zeytinoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “2021 yılı ikinci çeyrek büyüme oranımız yüzde 21,7 olarak açıklandı. Geçen yılın ikinci çeyreği tüm dünyada pandeminin etkisinin en fazla hissedildiği dönem olmuştu. Bundan kaynaklı baz etkisinin devreye girecek olmasıyla çift haneli büyüme oranları görmeyi bekliyorduk.

EN FAZLA BÜYÜYEN İKİNCİ ÜLKEYİZ

Bu oranla, verisi açıklanan ülkeler arasında ikinci çeyrekte en fazla büyüyen ikinci ülke olduk. Birinci ülke ise yüzde 22,2 ile Birleşik Krallık, üçüncü ülke ise yüzde 20,1 ile Hindistan oldu. Ülkemizin büyüme verilerine sektörlerin katkısı yüzde 2,3 ile tarımdan, yüzde 40,5 ile sanayiden, yüzde 43,4 ile imalat sanayinden, yüzde 3,1 ile inşaattan ve yüzde 45,8 ile hizmetler sektöründen geldi.  Yılı, yüzde 9-12 arası bir büyüme oranıyla kapatabileceğimizi düşünüyoruz.”

EN YÜKSEK AĞUSTOS

Ağustos ayı dış ticaret rakamlarını da paylaşan Zeytinoğlu, “İhracat yüzde 51,8 bir artışla 18 milyar 912 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu oran en yüksek ağustos ihracatı oldu. Ağustos ayında, Avrupa’ya çalışan firmaların planlı duruşları ve çip sorunu nedeniyle tarihi rekor seviye değil ama yüksek bir değer geleceğini bekliyorduk. Burada temmuz ayından ertelenen talebin de etkisi olduğunu düşünüyoruz. Biliyorsunuz temmuzda 9 günlük Kurban Bayramı tatili vardı. Ağustos itibariyle yıllık ihracatımız  207 milyar 469 milyon dolara yükseldi” dedi.

2 REKOR DAHA BEKLİYORUZ

Konuşmasını sürdüren Zeytinoğlu: “İhracatta son on iki aylık döneme baktığımızda on tane rekor gerçekleşme var. Bunlardan dört tanesi (ekim, aralık, mart, haziran) tüm zamanların en yüksek seviyesi, altı tanesi de (eylül, ocak, şubat, nisan, temmuz, ağustos) içinde bulundukları ayların en yüksek seviyesi. Son dört ayın en az ikisinde 20 milyar dolar ve üzerinde ihracat gerçekleştirmeyi bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Zeytinoğlu, ağustos ayı ithalatının ise 23 milyar 218 milyon dolar olarak gerçekleştiğini söyledi, “İhracatın ithalatı karşılama oranı  ağustos ayında  81,5’e yükseldi”  diye konuştu.

KOCAELİ DIŞ TİCARET RAKAMLARI

Kocaeli Gümrüklerinden alınan verileri de paylaşan Zeytinoğlu, “Ağustos ayında ilimizde üretim yapan firmaların ihracatları  3 milyar 683 milyon dolar oldu.  Kocaeli gümrüklerinden yapılan ihracat 1 milyar 929 milyon dolar, Kocaeli dışındaki gümrüklerden yapılan ihracat ise 1 milyar 754 milyon dolardır. İthalatımız ise  8 milyar 845 milyon dolar  oldu. Kocaeli Gümrüklerinden yapılan 4 milyar 720 milyon dolar, Kocaeli dışındaki gümrüklerden yapılan ithalat ise 4 milyar 125 milyon dolardır” ifadelerini kullandı.

ARTIŞ GÖRMEYİ BEKLİYORUZ

Temmuz ayında yıllık cari açığın 27 milyar 832 milyon dolara gerilediğini söyleyen Zeytinoğlu, “Yıllık cari açıkta haziran ayına göre 1.3 milyar dolarlık iyileşme var. Ağustos ayında da yıllık cari açıktaki gerilemenin devam edeceğini bekliyoruz” şeklinde konuştu. Ağustos ayı kapasite kullanım oranının Türkiye genelinde 77,1 olarak gerçekleştiğini söyleyen Zeytinoğlu, Kocaeli’de kapasite kullanımının yüzde 71olduğunu belirtti, “Ağustos ayında artışlar görmeyi  bekliyoruz” dedi.

YENİ DÜNYA DÜZENİ

Konuşmasına yeşil dönüşüm ve dijitalleşmeye dair görüşlerini paylaşarak devam eden Zeytinoğlu şunları kaydetti: “Bildiğiniz üzere pandemi sonrası tasarlanan yeni dünya düzenindeki normalleşmenin yeşil ve dijital olması planlanıyor. Ülkemizin en büyük ticaret partneri olan AB de ekonomisini döngüsel ekonomi ilkeleri çerçevesinde modernize ediyor. Bu çerçevede; AB; dijitalleşme ve yeşil ekonomiyi ‘ikiz hedef’ olarak benimsiyor. COVID-19 kurtarma planında açıkladığı 750 milyar Euro’luk yardım paketinde de AB, toparlanmanın yanı sıra Yeşil Mutabakat ve dijitalleşmeye yönelik yatırımlara öncelik vererek istihdam ve büyümeye katkı vermeyi planlıyor.

UYUM SAĞLAMALIYIZ

Avrupa ekonomisinin bu hızlı değişimine ayak uydurabilmemiz, mevcut pazarları koruyabilmemiz ve AB pazarında giderek artan rekabet ile baş edebilmemiz için AB’nin yeşil ve dijital dönüşümünü kapsayan bu yeni politikasına uyum sağlamamız ülkemiz açısından da elzem hale geliyor. Bu kapsamda yeni normale uyum sağlamak ve gelecekteki yeniliklere göre değişime hazır olmak için en etkili yol, şüphesiz doğru şekillendirilmiş bir dijital dönüşüm programından geçiyor.  İşletmelerde, üretim ve hizmet süreçlerinden yeni pazarlara erişime, satın almadan markalaşma alanlarına kadar çok geniş bir yelpazede dijital dönüşümden bahsetmemiz mümkün. Bu dönüşüm, üretim ekonomisinde rekabet gücü, sürdürülebilirlik, katma değeri yüksek ürün ve hizmet üretmek anlamına da geliyor.

PANDEMİDE DİJİTALLEŞME HIZLA ARTTI

Aslında pandemi döneminde üretimden, ticarete;  alışverişten, eğitime birçok alanda dijitalleşmenin hızı oldukça arttı. Hatta dijitalleşme konusunda 10 yıl içinde olması beklenen gelişmeler neredeyse birkaç ayda gerçekleşti. Bu kapsamda teknolojinin getirdiği imkanları kullanarak sürece hızla adapte olabilenler, zararlarını minimize edebilmeyi başardılar. Tıpkı dijital dönüşüm gibi Avrupa Yeşil Mutabakatı da, ekonomimizin ve KOBİ’lerimizin rekabetçiliğinde kaldıraç etkisi yaratacaktır. Fakat bu kapsamda uygulanacak sınırda karbon düzenleme mekanizması; ülkemizi ve sanayimizi doğrudan etkileme potansiyeline sahip. Bir ülkenin kendi Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)’i varsa, karbon emisyonlarını vergileyebilecek ve tahsil ettiği vergileri de, ithal mal, AB’ye girerken mahsup edilebilecektir.

KARBON PİYASAMIZI OLUŞTURMALIYIZ

Ancak bu ülkede böyle bir düzenleme yoksa vergi doğrudan sınırda AB’ye ödenecektir. Bu nedenle ‘Karbon fiyatlaması sistemini’ tasarlamak önemlidir. Çin, temmuz ayında ilk aşamada kömür ve doğal gazdan elektrik üreten 2600 şirketi kapsayan kendi ETS sistemini kurup işletmeye başladı. AB’ye ithal edilen ürünlere konacak vergiyi kendisi toplamak için bir adım attı. Buna göre kirletenler artık karbon emisyonu için ton başına 7,5 dolar bir ücret ödeyecekler. Çin ise ETS’yi işletme hazırlıklarını 2017 yılından beri sürdürüyor. Atlantik’in iki yakasında yeni bir ticaret bölgesi şekilleniyor ve Çin değişime intibak ederek, pazarlarını korumaya çalışıyor.

REKABET GÜCÜMÜZ…

Türkiye, 2026’dan itibaren AB’ye yılda 771 milyon Euro karbon vergisi ödeyecek. Bu hesap demir-çelik, alüminyum, çimento, enerji ve gübrede ton başına verginin 50 Euro olacağı varsayımına dayanıyordu. Tüm sektörlere genişletirsek, yılda AB’ye sınırda ödememiz gereken vergi, ihracatımız aynı kalırsa, yaklaşık 2 milyar dolar olacak. Üstelik karbon maliyeti güncel AB ETS fiyatlarına göre belirlenecek. Fiyatlar 2021 yılı başında 30 Euro civarındaydı, bugün 60 Euro’nun üzerinde. 2026’yı siz hesap edin. Bu durum, ihraç mallarımızın fiyatını artırarak Türkiye’nin rekabet gücünü olumsuz etkileyecek bir maliyet. Bununla birlikte, Türkiye AB ekonomisinin ve hatta G7 ekonomisinin ayrılmaz bir parçası.

BİRLİKTE ELE ALMALIYIZ

İhracatımızın yüzde 60’ı G7 ülkelerine gidiyor. Durum sadece ithal mallara sınırda vergi ile sınırlı değil. Yeni ürün standartları içinde karbon ayak izi de olmazsa olmaz koşullar arasına eklenecek. Bu sebeple burada birkaç noktayı özellikle vurgulamak istiyorum. Dijital dönüşümü, yeşil ekonomik dönüşümle birlikte ele almalıyız. Paris İklim Anlaşması ile ilgili pozisyonumuzun tekrar değerlendirilmesi ve belirsizliğin giderilmesi iş dünyamız açısından hayati öneme sahiptir. Yeşil Mutabakata uyum sağlanması noktasında KOBİ’lere sağlanacak teşviklerin bir an önce tasarlanması gerekiyor.

ULUSAL STRATEJİ  HAYATA GEÇİRİLMELİ

AB ile uyumlu Emisyon Ticaret Sisteminin kurgulanması ve hayata geçirilmesi gerek. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın enerji ve kaynak yoğun sektörlerimize etkileri senaryolar bazında modellenmeli ve yol haritaları hazırlanmalı. Sanayicilerimizin, AB ile uyumlu olacak şekilde karbon ayak izi ölçümlerinin hızlıca yapılması ve belgelendirme sürecine ilişkin teknik kapasitemizin güçlendirilmesi gerekiyor. Dijitalleşme konusunda da belirlenen ulusal stratejilerimizin geç kalmadan hayata geçirilmesi gerekiyor. Yeşil Mutabakata uyumun AB ile başlatılan pozitif gündem ve Gümrük Birliği’nin modernizasyon süreci açısından da önemli olduğunu hatırlatmak isterim.”

ÖDÜL ORGANİZASYONUNA KATILIM DAVETİ

Konuşmasını KSO tarafından her yıl düzenlenen Sektörel Performans Ödül Organizasyonu hakkında bilgilendirme yaparak sonlandıran Zeytinoğlu, “Ödül organizasyonumuza son başvuru tarihi 5 Kasım’dır. Katılımlarınızı bekliyoruz” dedi.

KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun konuşmasının tamamı için tıklayınız…

SERTAÇ YERLİKAYA KONUŞTU

Zeytinoğlu’nun ardından sözü TÜBİTAK TÜSSİDE Teknoloji Stratejiler ve Dijital İş Modelleri Odak Alan Lideri Sayın Sertaç Yerlikaya aldı. Yerlikaya, T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı işbirliğiyle hazırlanan ‘Ulusal Yapaya Zeka Stratejisi’ hakkında detaylı bir sunum yaparak meclis üyelerini bilgilendirdi. Yerlikaya, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’nde Türkiye’nin durumunu, yapay zeka değer ve ilkelerini, stratejik öncelikleri, amaçları, tedbirleri, yönetişim yapısını ve sonraki adımları hazırladığı slayt eşliğinde paylaştı. Sunumun ardından meclis üyelerinin sorularını da yanıtlayan Yerlikaya, sanayideki dijital dönüşümün Türkiye için önemli olduğunun altını çizerek kendisini ilgiyle dinleyen meclis üyelerine teşekkür etti. Konuşmaların arından Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul, konuk konuşmacı Yerlikaya’ya katılımından dolayı teşekkür etti.

Sertaç Yerlikaya’nın meclisteki sunumuna ulaşmak  için tıklayınız…

TAYSAD BAŞKANI SAYDAM SUNUM YAPTI

Meclis toplantısı meclis üyesi ve TAYSAD Başkanı Albert Saydam’ın ‘Elektrikleşme ile Otomotiv Tedarik Sanayimiz için Fırsat ve Tehditler’ konulu bilgilendirme sunumuyla devam etti. Saydam, “2010 yılında yola çıkan elektrikleşme treni pandemide bir dönemece girdi. Bu dönemeci kaçırmadan bu trene binmeliyiz” dedi. Saydam, otomotiv tedarik yan sanayinde elektrikli otomobil konusunun çok bilinmediğini, bu nedenle TAYSAD olarak 24 Eylül Cuma günü 09.00-15.30 saatleri arasında  Elektrikli Araç Günleri organizasyonu düzenleyeceklerinin duyurusunu  gerçekleştirdi. Organizasyon TOSB Konferans Salonu// TAYSAD Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği TOSB Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde No10/1 41420 Şekerpınar / Çayırova adresinde yapılacak.

KSO YAZA VEDA EDİYOR

Toplantıda Kocaeli Sanayi Odası’nın  Kocaeli Fuarcılık A.Ş. ortaklığı da görüşüldü. Meclis üyelerinin oyuna sunulan madde oy birliği ile kabul edildi. Toplantı Meclis Başkanı Tuğrul’un 25 Eylül Cumartesi akşam saat 18.30’da Kocaeli Kongre Merkezi’nde Oda Orkestrası ile KSO Yaza Veda Organizasyonu’nun gerçekleşeceğini duyurmasıyla son buldu. Yaza veda konserine tüm üyeler aileleriyle birlikte davet edildi, konserin pandemi önlemleri kapsamında titizlikle yapılacağı vurgulandı. KSO Meclisi, 20 Ekim Çarşamba günü saat 10.00’da tekrar toplanacak.

KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ağustos ayı bütçe gerçekleşmelerini değerlendirdi

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan ağustos ayı bütçe gerçekleşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  Zeytinoğlu, “Ağustos ayında bütçe gelirleri yüzde 35 artışla 146.54 milyar TL, bütçe giderleri yüzde 31.6 artışla 105.70 milyar TL olarak gerçekleşti. Dolayısıyla bütçenin ağustosta 40.84 milyar TL fazla verdiğini memnuniyetle görüyoruz. Bununla birlikte ocak-ağustos döneminde bütçe açığı 37.51 milyar TL’ye gerilemiş oldu” dedi.  Denk bütçenin önemini vurgulayan Zeytinoğlu, devletin borçlanma ihtiyacının azaldıkça sanayicilerin daha düşük maliyetle daha fazla kredi imkanına erişebilme fırsatı olacağını söyledi.

BÜTÇEYİ DESTEKLEDİ

Bütçe gelirleri ve giderlerinin alt kalemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Zeytinoğlu, “Açıklanan verilerin detaylarına baktığımızda vergi gelirlerinin ağustosta da bütçeyi önemli ölçüde desteklediğini görüyoruz. Vergi gelirleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33.2 artışla 131.21 milyar TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirlerinin alt kalemlerine baktığımızda; gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerde yüzde 57.7’lik, dahilde alınan katma değer vergisinde yüzde 26.7’lik artış olduğunu görüyoruz. Ağustos ayında uluslararası ticaret ve muamelelerden alınan vergilerde yüzde 61.4’lük artış oldu. Bunun da alt kalemlerine baktığımızda ithalat artışı dolayısıyla, ithalden alınan KDV’de de yüzde 66.9’luk artış olduğunu görüyoruz” açıklamasında bulundu.

KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, temmuz ayı sanayi üretimi ile cari denge verilerini değerlendirdi, temmuz ayındaki daralmanın 9 günlük bayram tatilden kaynaklandığını söyledi

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, TÜİK tarafından açıklanan temmuz ayı sanayi üretim endeksi ile T.C. Merkez Bankası tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Zeytinoğlu, sanayi üretiminde gerçekleşen yıllık yüzde 8.7’lik artışı olumlu değerlendirerek, aylık bazdaki yüzde 4,2’lik gerilemede Kurban Bayramı tatilinin 9 güne uzatılmasının etkisinin görüldüğünü söyledi. Temmuz ayında hizmet gelirlerinin artan katkısıyla gerileyen cari açık verisinde ise iyileşmenin devam edeceğini beklediklerini ifade etti. KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu “Ağustos ayı hem kapasiteler hem ihracat performansımızı göz önüne aldığımızda, üretimde artışlar göreceğimizi bekliyoruz” dedi.

SEKTÖRLERİN KATKISI

Sektörlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Zeytinoğlu, “Yıllık bazda gerçekleşen yüzde 8.7’lik artışta sektörlerin katkısına baktığımızda; imalat sanayide yüzde 7.9, ara mallarında yüzde 13.6, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 4.6, enerjide yüzde 10.8, orta-düşük teknolojili ürünlerde yüzde 8.8’lik artışlar olduğunu görüyoruz. Bunları olumlu değerlendiriyoruz. Sermaye malları üretiminde yıllık yüzde 2.5, yüksek teknolojili ürünler kaleminde ise yüzde 8.1’lik gerilemeler karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.

İYİLEŞME DEVAM EDECEK

T.C. Merkez Bankası tarafından açıklanan temmuz ayı ödemeler dengesi verilerini de değerlendiren KSO Başkanı Zeytinoğlu, “Temmuz ayında cari denge 683 milyon dolar açık verdi. Cari dengede geçen yılın aynı ayına göre gerçekleşen 1.3 milyar dolarlık iyileşmede hizmetler dengesi kaleminin artan katkısının etkisini görüyoruz. Geçen yıl temmuz ayında hizmetler dengesi kaleminden 295 milyon dolar katkı gelirken, bu yıl 2 milyar 948 milyon dolar katkı geldi. Bu gelişmeyle birlikte yıllık cari açık temmuz itibariyle 27 milyar 832 milyon dolara geriledi” die konuştu. Yıllık cari açıktaki iyileşmenin devam edeceğini beklediklerini ifade eden Zeytinoğlu, “Ağustos ayında dış ticaret açığındaki gerilemenin etkisi ve turizm gelirlerinin geçen yılın üzerinde gerçekleşecek olmasıyla yıllık cari açıktaki iyileşmenin devam edeceğini düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.

KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, temmuz ayı işgücü verilerini değerlendirdi, yabancı sermaye artışıyla ekstra istihdam yaratılabileceğini ifade etti

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, TÜİK tarafından açıklanan temmuz ayı işgücü verilerini değerlendirdi. Zeytinoğlu, “Temmuz ayında işsizlik oranı yüzde 12 ile geçen yılın aynı ayına göre 2.4 puan gerilerken, haziran ayına göre 1.4 puan yükseldi. Potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı ise temmuzda yüzde 23.6 olarak gerçekleşti. Burada da aylık bazda 1.2 puan artış olduğu görüyoruz” dedi. “İşgücü verilerinin detaylarına baktığımızda, haziran ayına göre, çalışabilir nüfusun 85 bin kişi, işgücüne katılanların 631 bin kişi arttığını görüyoruz” diyen Zeytinoğlu şöyle devam etti:

TOPLAM İSTİHDAM

“Hazirandan temmuza istihdam edilenlerde ise 125 bin kişilik artış var. Bunun sektörlere göre dağılımına baktığımızda, tarım ve hizmetler sektöründe istihdam artışı olurken, sanayi ve inşaat sektörlerinde istihdam kaybı olduğunu görüyoruz. İstihdam edilenler inşaat sektöründe 60 bin kişi, sanayide 287 bin kişi gerilerken, tarımda 17 bin kişi, hizmetler sektöründe 454 bin kişi arttı. Temmuz ayında, hem açılmalar hem de turizm sektörünün etkisiyle hizmetlerdeki istihdamın yükseldiğini görüyoruz.” Temmuz itibariyle toplam istihdam edilenlerin sayısının 28 milyon 730 bin kişiye ulaştığını söyleyen Zeytinoğlu, nüfusumuza oranla daha yüksek seviyelerde olması gerektiğini belirterek, ülkemize yabancı sermaye çekilmesiyle ekstra istihdam yaratılabileceğini ifade etti.